Suriye’de risk gittikçe artıyor. Arap birliği ve Suriye arasında ki gerilim doğrusu bölge ilişkilerine de yansımış durumda. Örneğin; Türkiye-Suriye, Suriye-İran ilişkileri gibi…
Son günlerde Ankara’nın B.Esed dışında Suriye’de ki ulusal konseyi muhatap alması bize şunu gösteriyor ki,Ankara’nın Esed sonrası dönemde Bakanlar kurulu düzeyinde ortak ilişkiye gireceğini gösteriyor.
Bir kere Suriye’yi Ankara’nın iyi okuması lazım… Kim ne derse desin Suriye kesinlikle bir Libya gibi değil.Düşmesi de ülkede dikta’nın sona ermesi de bir Libya örneğine benzemeyecektir.Suriye’de ne olur bugün bunu kestirmek zor doğrusu ama bir Libya gibi olmayacağı ortada Neden mi?
-Libya’da bir kere aşiret arasında ki ilişkiler yönetime yansırken Suriye’de bu iş orta sınıfa göre şekillenmektedir.
-Libya’da Suriye’ye nispeten destek daha cılızdı. Çünkü Libya’da aşiretlerin Kaddafi’yi yolda bırakması Yeni düzeni’de beraberinde getirdi.Suriye’de ki orta sınıfın(middle class) ın Esed’in yanında tek vücut olması bir o kadar da Esed’in elini güçlendiriyor. Nitekim son olaylarda orta sınıfın ne kadar güçlü olduğunu görüyoruz. Muhalif güçlerin katledilmesine ses Libya’da kine nispeten daha az..
-Suriye’de ki devletçilik anlayışı Kaddafi’ye nispeten daha kuvvetli. Nitekim Kaddafi’nin sonunu da getiren bu oldu.
-Diğer önemli bir nokta şu ki Libya’da NATO müdahalesi vardı. Bu müdahalenin Suriye’de gerçekleşebilecek olması şuan zor. Çünkü Rusya ve Çin gibi küresel güçlerin coğrafya’da ortaya koyduğu stratejik çıkarlarına ters düşeceğinden bu müdahale şuan zor görünmektedir.Nitekim Esed açıkça Rusya tarafından desteklenmektedir.Rusya dış işleri bakanının açıklamaları Suriye’nin açıkça Rusya tarafından desteklendiğini göstermektedir.
-Arap Birliğinde Suriye’ye karşı alınan tavır ne olursa olsun Çin ve Rusya desteğinden yoksun Suriye üzerinde çok uluslu bir müdahalenin olması söz konusu bile olamaz..
- Esed’in Suriye’de yönetimden çekilmesi şuan için zor görünmektedir. Çünkü orta doğu’da ki diğer liderlerine başına gelenler Esed’in çekilse de çekilmese de başına geleceklerini göz önüne serdi. O yüzden Esed’in ölümü bile göze aldığını buradan anlayabiliriz. Bu mücadele Esed’in var ile yok arasında ki mücadelesi olarak yorumlanırsa daha doğru olacaktır.
Orta Doğu’da yaşanan Arap baharından önce Suriye ile bakanlar düzeyinde ilişkinin olması ve bu dönemde Türkiye’nin karşısında Suriye’nin bulunması bize şunu gösteriyor ki, Bazı dönemlerde kurulan dostane ilişkiler ülkesel çıkarımların ötesinde değildir ki nitekim bugün gelinen nokta bize bu dersi vermiştir.