YDÜ’de Türkçedeki deyimler irdelendi

Yakın Doğu Üniversitesi’nin (YDÜ) kültürel etkinlikleri çerçevesinde geçtiğimiz gün, “Deyimlerdeki İncelikler ve Anlatım Gücü” konulu bir konferans düzenlendi.

Yakın Doğu Üniversitesi’nin (YDÜ) kültürel etkinlikleri çerçevesinde geçtiğimiz gün, “Deyimlerdeki İncelikler ve Anlatım Gücü” konulu bir konferans düzenlendi. Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, konferans YDÜ öğretim görevlisi Dr. Erdoğan Saracoğlu tarafından verildi. Saracoğlu konferansının başında, genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, ilgi çekici bir anlam taşıyan kalıplaşmış anlatım biçimleri olan deyimlerde anlatım gücünün ne denli yüksek olduğunu belirterek, deyimlerin, olayları, durumları, insan yaratılış ve davranışlarını somutlaştırarak dile getirdiğini vurguladı. Deyimlerin anlambilim açısından, anlatım gücünü doruğa çıkaran söz sanatlarından geniş ölçüde yararlandıklarını belirten Dr. Erdoğan Saracoğlu konferansında özetle şunları söyledi: “Türkçemizde etekleri zil çalmak deyimi, telaş ve aynı zamanda sevinçle dolu olmak durumunu yansıtmakta, ayrıca gerçekleşeceği öğrenilen sevindirici bir olaya telaşla hazırlanmak anlamında da kullanılmaktadır. Anlambilimde, benzetmenin bir ileri aşaması saydığımız deyim aktarması kullanımının değişik türleri de deyimlerimizde karşımıza çıkar. Örneğin baltayı taşa vurmak, attan inip eşeğe binmek, akıntıya kürek çekmek bunlardan birkaçıdır. Aktarmaların bir başka türü olan ve ad aktarması adını alan anlam olayı ve söz sanatının da anadilimizde birçok örneği var. Örneğin ölmek sözcüğünü kullanmadan, öteki dünyaya gitmek, gözünü kapamak, vadesi yetmek gibi. Deyimlerimiz içinde, karşıtlık, abartma gibi, anlatımı güçlendiren öğelerden yararlananlara da rastlamaktayız. Birbirlerine karşıt kavramları bir araya getiren gökte ararken yerde bulmak, gece silahlı, gündüz külahlı bu tür deyimlere örnektir. Abartmaya dayanan, ancak bir durumu böylece, etkileyici biçimde dile getiren deyimlere ise, bir dudağı yerde, bir dudağı gökte, pireyi gözünden vurmak, bir arpa boyu kadar gitmek örneklerini verebiliriz.”
Bu haber 121 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER