Sayıldınız mı?

Bilindiği üzere geçtiğimiz gün nüfus sayımı yapıldı. Nüfus sayımı öncesinde bazı kesimler sayılmayı reddederken bazı kesimler de günlerce sayfalar dolusu nüfus sayımının yapılması gerekliliği yönünde demeçler verdi.

Bilindiği üzere geçtiğimiz gün nüfus sayımı yapıldı. Nüfus sayımı öncesinde bazı kesimler sayılmayı reddederken bazı kesimler de günlerce sayfalar dolusu nüfus sayımının yapılması gerekliliği yönünde demeçler verdi. Hatta öyle ki bazı sendika temsilcileri vatandaşları ‘koyun’ olarak nitelendirdi. Bir bakıma da haklıydılar. İnsanlar evine kapatıldı, kimi bahçesinde ailesiyle birlikte mangal yaparken bazı kesimler de çekirdek çitledi.

Star Kıbrıs’ın her akşam düzenli olarak yaptığı haber toplantılarında muhabir arkadaşlarımızın sayım izlenimlerini dinledik. Muhabir arkadaşlarımız vatandaşlarımızın sayımdan pek memnun kalmadığı yönünde konuştu. Vatandaşlarımız, sayım yapılmadan önce gerekli işlemlerin yapılmadığı yönünde şikayette bulunmuşlar. Bazı bölgelere 5 tane sayım memuru giderken bazı bölgelere de hiç sayımcı uğramamış. Neye göre beş memur neye göre hiç gitmeme bu konunun yorumunu siz değerli okuyucularımıza bırakıyoruz. Her neyse sayım geçti bitti. Ancak bazı sorular hala kafaları kurcalamaya devam ediyor. Örneğin, sayım soruları içerisinde öyle sorular vardı ki sosyal paylaşım sitesi facebookta altına yüzlerce yorum aldı ve gayri ciddi bir şekilde tartışıldı. 81 yaşındaki kadına ‘1 yıl içerisinde hiç doğum yaptınız mı?’ ya da erkek bir vatandaşımıza ‘canlı doğum yaptınız mı?’ sorusu sorularak ne amaçlandı? Bu sorun sayım memurunun sorunu diyebilirsiniz. Ancak sayım memuru olarak alınan insan neye göre seçildi? Şimdi bu soruları hazırlayan yetkililerimize tekrardan sormak istiyoruz… Bu sorular hazırlanırken neye göre hazırlandı. Soruların vatandaşlar arasında alay konusu olacağı ve bu soruları dünyanın göreceği hiç akıllara gelmedi mi?

Bunların yanı sıra çok büyük bir sorunumuz daha vardı. Gençlerimiz öyle bir alıştırıldı ki tüm eğlence hayatımız publardan ve arabalarla son sürat tur atmaktan ibaret oldu. Bunun sonucunda da akşama kadar eve hapsedilen vatandaşlarımız kendilerini adeta zincire vurulmuş hissine kapıldı. Nereden mi vardık bu izlenime? Geçtiğimiz gün sayımdan sonra dışarıya çıkarak izlenimlerde bulunma şansımız oldu. Evde kalmışlığın hıncıyla kendilerini sokaklara vuran vatandaşlarımız alkol aldıklarının farkında olmayacaklar ki arabalarına binip kontağı çevirme cesaretinde bulunmuşlar. Dün gece bütün gazete sayfaları hemen hemen tamam dediğimiz dakikalarda muhabir arkadaşımız ‘Gazimağusa’da ölümlü kaza varmış’ dedi. Gazetede bulunan arkadaşlarımız birbirinin suratına baktı ama kimse ‘konuştuğumuz son’ diyemedi. Çünkü eve kapatılmanın ve sayımdan sonra herhangi bir önlem almamanın sonu bu olacaktı. Her neyse kazada, 6 yaşında bir çocuk ağır yaralı 41 yaşındaki anne ise hayatını kaybetmişti. Şimdi bu noktada sormak gerekiyor. Suç alkol alarak yola çıkan babada mı yoksa hiçbir önlem almayan yetkililerde mi? Eğer ortada bir suç varsa bu hepimizin suçu. Eğer babaya kelepçe vurulacaksa yetkililere de vurulacak. Neden mi? Çünkü, sayım sonrasında hiçbir yetkilimiz vatandaşlarımızın alkol alıp dışarı çıkabileceği ihtimalini düşünmedi. Çünkü, eve kalmaya alışkın olmayan Kıbrıs Türk toplumu eve hapsedildi. Eminim dün sabah gazetelerden kaza haberini okuyan yetkililerimiz hiçbir sorumluluk hissine kapılmadı. Ama ne yazık ki bu kazadaki en büyük suç sizlerde. Vatandaşının değerini bilmeyen yetkililerimizde…

Şimdi sormak gerekiyor. Nüfus sayımının başarılı geçtiğini söyleyen siz değerli yetkililerimiz başarı bunun neresinde? Başarı, insanları eve hapsetmek mi? Başarı vatandaşının canını düşünmemek mi? Başarı sorduğu sorularla dünyaya rezil olmak mı? Ne dersiniz sayın yetkililer, sayımı alkışlamaya devam edelim mi?
Bu haber 9065 defa okunmuştur

:

:

:

: