‘’Türkiye’de ilkler olmaya devam ediyor’’ adlı yazıma hem olumlu hem de olumsuz yönde yorumlar aldım. Star K. Gazetesinde çıkan bu yazıma bir okuyucum Londra’dan şöyle bir yorum atmış..’’Bu TSK´ya yönelik bir saldırıdır ve TSK KURUMSAL OLARAK terörist ilan edilmiştir.
Türk Ordusuna ABD'nin Saldırısıdır. Bu gelişme hukuki bir süreç değildir. Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Kafes, Amirallere Suikast ve en son İnternet Andıcı başlıkları altında yürütülen saldırılar bir ABD operasyonudur. Bu operasyon Tayyip - Gül iktidarı ve Fethullahçı Gladyo aracılığı ile yürütülmektedir. Büyük tehditlerle karşı karşıya olan, bölünmenin müzakare edildiği bir ülkenin Ordusuna bu düzeyde müdahale edilmesi, tertiplere girişilmesi ancak ihanetle açıklanabilir. İhanet iktidar mevzilerine yerleşmiştir. Amaç Türk Ordusunun vatan savunması iradesini bozmaktır. İktidarın hedefi, Amerikan planları doğrultusunda Milli Orduyu tasfiye etmektir. 4 yıldır yaşananları 'yargı çözer' diyerek seyredenler, meclisteki muhalefet partileri, TSK yetkilileri, aydınlar geldiğimiz bu noktanın sorumlularıdır. Bu bir yargılama değildir. Bu bir saldırıdır ve yalakalık modasına uymaya çalışan bazı medya mensubları bunu demokrasi atağı ve başarı olarak göstermeye çalışıyor. Bu KKTC´ye de sıçramış..
D.Amber Londra 07.01.2012
Yorum çok dikkatimi çekti. Diğer okuyucularımla da yorum sahibinin sözlerini aynen paylaştım. İnsanlarda bu algıyı uyandıran nedir? Biraz oturup düşünmek lazım. Türkiye’nin 1950’li ve 1990 ‘lı yıllarda ABD ve Sovyetler Birliği’nin çatışma yaşadığı o ortam halen insanların beyninde hizayen devam etmektedir. Örneği de bu yorum. Türkiye’de Yargı’nın konu hakkında Eski Genel Kurmay Başkanı’nı Silivri’ye göndermesi suç mu? Komplo mu? Planlı bir olay mı? sorularını neden akıllara getiriyor. Türkiye’nin yargı sistemini şimdi eleştirenler 28 Şubat’ta ,12 Eylül’de ve Son dönemde e muhtıra verilirken de bu sistemi desteklemiyorlar mıydı? Şimdi bu sistemde ne değişti? Değişen yok. Geçenlerde adını vermek istemediğim bir gazetede bir haber okudum.Konya’nın bir köyünde vatandaşımız yok yere 18 ay hapis yatmış. Sonra suçsuz olduğu kanıtlanınca bırakılmış. Koskocaman bir PARDON denilmiş. Şimdi yukarı da ki yorumla paralel düşünenlere sormak istiyorum. Bu yargı sistemini neden AK Parti iktidarına ve ya cemeatlare yükleme gereği duyuyoruz. Sistem dün de aynıydı. Bu ülkede bir başbakan okuduğu şiirden aylarca yatıyorsa bu sistemde sorunu aramak lazım. Kişilerde değil. Yanlış olan da tam bu noktadır. 50 -60 sene önce Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ‘nı darağacına götüren de bu sistemin taşları değil miydi? Şimdi kalkmış Ak Parti iktidarını olaydan sorumlu tutuyoruz.Kusura bakmayın .Yanılıyorsunuz. Mesele kişiler değil. Ortada ki sistemde ki bozukluktur.
İRAN- ABD ARASINDA Kİ GERGİNLİK
2012 yılına girdiğimizde herkes barış mutluluk sağlık dilerler. Uluslar arası anlamda bu yıl sıkıntılı olayların geçeceğini şimdiden söyleyebiliriz. Çünkü eğer bir sürpriz olmazsa 'boşa çıkan umutların başkanı' Obama'nın karşısına büyük bir kazanma şansına sahip olan Cumhuriyetçi Mitt Romney çıkıyor.Romney’in savaş yanlısı tutkunu biri olduğunu biliyoruz.Zaten hazırlıklar da bu yönde.Savunma Bakanı Balistik ve Konvansiyonel (conventional missiles) füze siparişlerini şimdiden verdi. Romney Obama’yı ülke’de başarısız ve dışarıda etkisiz oluşuyla suçlamakta. Lübnan ve İran konusunda Obama’yı sıkıştırmaktadırlar. Bundan önceki on yıl içinde ‘’terörizm’’ ile mücadele konseptiyle Irak ve Afganistan vurulmuştu. Şimdi de Sıra ‘’Demokrasi’’ konusunda bir konsept oluşturup Lübnan ve İran’a saldırmaktır. Gelecek 10 yıl da bununla şekillenecek gibi görünüyor. Dar boğazında ki ABD ekonomisi bu işin içinden nasıl çıkacak orası da bir muamma. Ayrıca 3.dünya ülkelerinde çıkarılan savaşlar içinde ABD silah satarak ekonomisini güçlendirmeye çalışıyor. Mide bulandırıcı olsa da gerçekler bunlar. Dünya kamuoyunda oluşturulan hava ile herkese sıradan bir olaymış gibi savaşları servis ediyorlar. Orta Doğu’da özellikle Türkiye’nin komşusu İran ile batı dünyası arasında gelecek günlerde işlerin daha çıkmaza gireceğini söylemek mümkün.