Sayın Derviş Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesine rağmen, Ulusal Birlik Partisi içerisinde hala hissedilebilir bir ağırlığı olduğu her fırsatta telaffuz ediliyor. Bunda hiç kuşkusuz delegelerin kendisine duyduğu büyük saygının ve sevginin önemli bir etkisi var. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Eroğlu partiler üstü bir konumda durmak istese de sürekli olarak kendisinin genel başkan olduğu dönem ile Sayın Başbakan İrsen Küçük’ün genel başkanlık süreci mukayese ediliyor. Parti içerisinde ‘İrsenciler’ ve ‘Eroğlucular’ olmak üzere iki kesim olduğu da en sık duyduğumuz iddialar arasında…

Peki ne oldu da Ulusal Birlik Partisi kazanı bir anda kaynamaya başlamış gibi bir izlenim yaratıldı kamuoyunda?

Aslında Ulusal Birlik Partisi’nde yaşanılanların çıkış noktasının yeni olmadığı herkesçe bilinen bir gerçek… Olayların temeli Başbakan İrsen Küçük’ün Cumhurbaşkanı Eroğlu’na ‘taahhüt’ vererek parti başkanlığından çekileceğini söyledi iddialarının olduğu o döneme uzanıyor.

Geçici süre parti başkanlığına getirildiği ve başkanlıktan istifa edeceğine dair kağıtlar imzaladığı söylenilen Başbakan’ın görevine devam etmesi, parti içerisindeki ilk kıvılcım oldu…

Ardından yeni kabinenin belirlenmesiyle birlikte kabine dışı kalan bakanlar, ‘İrsen Bey kendi takımını kuruyor’diyerek sitemlerini dile getirdiler arkadaş çevreleri arasında. Bu arada içten içe de bilenmeler başladı.

Ulusal Birlik Partisi içerisindeki üçüncü ve son hadisenin de ÖRP’nin Ulusal Birlik Partisi’yle birleşeceği ve ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı’ya bir bakanlık verileceği söylentileriyle yaşandı…

Bu kez de kabinede olan bakanlar arasında bir huzursuzluk başladı…

Tüm bu süreçleri göz önünde bulundurursak Ulusal Birlik Partisi’ndeki esas tartışmanın ‘koltuk’ sebebiyle yaşandığını görebiliriz… Bakalım koltuk sevdası Ulusal Birlik Partisi’ni ve vekillerini nasıl bir sürece götürecek hep beraber göreceğiz…