İrsen Küçük başkanlığındaki UBP hükümeti, ülke adına faydaları kaçınılmaz bir çok projeye imza attı.
İcraatları bakımından belki de KKTC’nin kuruluşundan bu yana iktidara gelen hükümetler arasında en başarılı olanlar arasında bulunuyor.

Gelin görün ki çok basit hatalardan dolayı bu başarılar gölgede kalıyor.
Örneğin, Başbakan İrsen Küçük, Strazburg’a gitti, dönüşünde öyle bir karşılama töreni hazırlandı ki...
Neredeyse kabinedeki tüm bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, örgüt başkanları ve sayıları hiçte azımsanmayacak oranda partili, Ercan Havaalanı’na toplandı...
Kırmızı halı serildi, herkes protokol sırasına göre ip gibi dizildi, Başbakan’ın uçaktan inişi beklendi...
Başbakan uçağın kapısından ilk adımını attığında bir alkış koptu ki sormayın...

Eminiz bu duruma, (eğer haberi yoksa) Başbakan İrsen Küçük bile çok şaşırmış, ‘Acaba ben yokken bizim arkadaşlar beni kurultayda tek aday göstermeye mi karar verdi’ veya ‘Strazburg ziyaretimle yıllardır uğraşılan KKTC’nin tanıtımı mı gerçekleşti’ diye düşünmekten kendini alamamıştır.
Bu şatafatlı karşılamanın ardından, Ercan’da çekilen fotoğraflar anında basına servis edildi, ‘Başbakan’a muhteşem karşılama’ diye not düşüldü...
Evet, gerçekten Başbakan İrsen Küçük’e, Strazburg dönüşü Ercan’da yapılan karşılama, dünyada çok az lidere nasip olur...

Peki bu olay halk tarafından nasıl algılandı bu hiç düşünüldü mü?
Örneğin, ekonomik krizle boğuşan bir vatandaş evinde televizyonda bu karşılamayı izlediğinde ne hissetti?
‘Bravo Başbakan’a, kurultay öncesi kendisine rakip çıkmayı düşünen vekiller de dahil olmak üzere tüm kabineyi Ercan’da ip gibi hizaya getirdi’ diye mi düşündü?

Yoksa, ‘Bu ekonomik krizde bu ne israf kardeşim. Devlet bize bir taraftan kemer sık diyor ama bir taraftan kendisi ancak krallıkla yönetilen bir ülkede görülen karşılama merasimi düzenliyor’ diye isyan mı etti?

Gerçekten, Başbakan’ın, Strazburg’tan dönüşünde yapılan karşılama merasimi için ne kadar masraf edildi?
Onca bakan, milletvekili, belediye başkanı ve partilinin kullandığı arabaların yakıtı, orada görevlendirilen ‘ek mesai’ yazılan personelin alacağı para, izaz ikram kaleminden çıkan harcırah ne kadar oldu?
Eğer Başbakan İrsen Küçük, icraatları hakkında halka doğru mesaj vermek istiyorsa, Türkiye’deki AK Parti hükümeti gibi tasarruflara önce tepeden başlamalı ve vatandaşı da buna inandırmalıdır.
Bunun yoluda, şatafattan ve gösterişten uzaklaşmasından, halkın içine daha fazla girmesinden geçer.
Ercan’daki karşılamadan sonra Başbakan İrsen Küçük, UBP içinde güçlü bir mesaj vermiş, kurultaydaki zaferini garantilemiştir...
Bugünden sonra Ercan’a gidip merasime katılan hiç bir milletvekili ve bakanın kurultaydaki adaylığı, delegeye inandırıcı gelmez...

Çünkü kurultayda son sözü delege söyler.
Delege için de Ercan’daki karşılamadan basına yansıyan kareler çok önemlidir.
İşte bunun için Başbakan İrsen Küçük, artık kurultay için değil seçimler için çalışmalıdır.
İcraatlarını ona göre dizayn etmelidir.
Eğer, halkın arasına girmeyi başaramazsa, tüm yaptıkları tek kalemde silinir gider.
Zira, kurultayda nasıl ki delege son sözü söylüyorsa, sandıktada son kararı halk verecek.

Çınarlı’dan yansıyanlar
Çınarlı Kültür Sanat Festivali’nin ikincisi geçen hafta sonu düzenlendi.
Çınarlıyı Sevenler Derneği tarafından organize edilenetkinliğe yoğun bir katılım oldu.
Özellikle yurt dışında yaşayan Çınarlılılar ve Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Çınarlı sakinleri güzel birlikteliğin örneğini sergiledi.
Herhangi bir devlet katkısı alınmadan, gönüllülük esasına dayanan yardımlaşmayla çok güzel bir festival düzenlendi.
Star Kıbrıs yazarlarından Çiğdem Dürüst bugünkü köşe yazısında bu festivale olan hayranlığını şu kelimelerle ifade ediyor:

“Ahh Çınarlı! AhhBladan!
Köyünüze duyduğunuz aşkın, bizi yönetenlere bir ders olmasını ne çok isterdim!
Tarihini kültürünü, ekonomisini, doğasını korumanın ne büyük kazanç olduğunu görmelerini isterdim.

Yurt içinden ve dışından, köyünün havasını ciğerlerine doldurmaya gelenlerin yüzlerindeki mutluluğu görebilmelerini isterdim.
Kıbrıslı olup da Kıbrıs köylerini bilmeyen yepyeni nesillerin yetişmesine dur demelerini isterdim.
İçlerinde inceden bir sızının kalmasını isterdim.
İsterdim ki kaderine terkedilen Kıbrıslı Türklerin haykırışlarına destek olsunlar…”
Evet gerçekten Çınarlı’da, herkesin takdirle izlediği bir etkinlik oldu.
Ama bu etkinliği düzenleyenlerin ve festival alanına kilometrelerce uzaktan gelenler, buruk bir sevinç yaşadı.

Çünkü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkilileri bu festivale yeteri kadar ilgi göstermedi.
Açılışa katılan bazı bakan ve hükümet milletvekilleri, festival alanında kısa bir süre kaldıktan sonra Başbakan İrsen Küçük’ü karşılamak için alandan ayrıldı.

Turizm Bakanlığı, tarih kokan bu eşsiz köyü, turizme açmak için bugüne kadar hiç birşey yapmadı.
Festivalde düzenlenen yarışmada, 40 derece sıcakta koşan sporcular bitiş noktasına geldiklerinde, Kıbrıs Türk Halk danslarının birbirinden güzel figürlerini büyük bir ustalıkla sergileyen minik yürekler, kendilerini kutlayacak, kupalarını takdim edecek bir yetkili göremeyince, hayal kırıklığı yaşadı.