Bazen öyle anlar olurki içimizi bir huzur, bir mutluluk sarar sarmalar, günlerin nasıl geçtiğini anlayamayız. Güneşe baktıkça içimiz ısınıyor. Hava kırk, kırkbeş derece çok sıcak olsa da farketmez. İçimizdeki ışık ve sevginin gücü her heçen gün doğruları ve istikrarlı kararlar almamıza neden olur, kalbimizin sesine kulak verdikçe ve altıncı hissimize inandıkça o istikrarlılık dünyanın en yüksek zirvesine som altından yapılmış koltuğumuza bizleri oturtur. Enerji alanımızda bir başkasını barındırmamak için kendimizi her zaman korumalıyız.Negatif yüklü ortamlardan uzak durmalıyız. Bir insanla iletişim içerisine girdiğimizde hayatımızı irdeliyorsa, sürekli şikayet ediyorsa o negatif yüklü insan bize zarardan başka hiç birşey vermez. Hayat o kadar çok kısadır ki her insan yaşadığı süre içerisinde ışık yüklü olmalı ve enerjisini öğrenmekle, iyilik yapmakla harcamalı. Bazen okuduğumuz bir kitap, izlediğimiz bir sinema, duyduğumuz bir şarkı, tanıştığımız bir bilge insan, ziyaret ettiğimiz farklı bir ülke bizlere o kadar çok ışık olur ki, içimizdeki ışık daha da çok aydınlanır.Ve özgür irademiz her geçen gün farklı enerjiler içinden geçer. Zaman olur beynimiz bizi yönlendirir. Zira içimizdeki enerji yüklü güç ne istediğini bildiği için bize destek pompalar kötü enerjileri duş almış gibi yok eder.
Çok acı çektiğimiz, çok üzüldüğümüz bazı sebeplerden dolayı bir sabah gözlerimizi güne açtığımızda aniden karşımıza çıkan gerçek bir dost bir anda siler süpürür bütün acılarımızı, ilacımız olur. İçtenliğiyle, gerçek dostluğuyla, sohbetiyle ve davranışıyla. İşte o kalbimizde içimizde olan ışık yaptığımız iyiliklerde, iyi düşüncelerde, bir lokma ekmek verdiğimiz bir kuşa, bir karıncaya, şefkatle kucakladığımız bir çocuğu, diktiğimiz bir ağacı, suladığımız bir bitkiyi, bize kötülük yapanlara uzattığımız bir dilim ekmek, sahipsiz bir mezarlıktan geçerken okuduğumuzbir dua ve herzaman içimizde taşıdığımız iyilik perimizin mucizeleridir karşımıza çıkaran gerçek dostları.Her yapılan iyilikte Tanrı'nın gücü hep üzerimizdedir. Her zaman mucizeler sevgi ışık gibidir. Birbirini kovalar ve tamamlar.
On günden beri adım adım Kıbrıs'ı dolaşıyorum. Ailem olan Hollanda'da yaşayan Apo ve ünlü ressam Jüdi ellerimizde objektifler dağı taşı,denizi, toprağı, kuşları böcekleri kare kare arşivliyoruz.Her attığımız adımda Kıbrıs'ımızın güzelliğini daha çok farkediyoruz. Toprak üstü manzarlar, denizin dibindeki balıklar, kayalıklı yosunlar, kimileri pamuk tarlalarını andıran inanılmaz büyük güzellikler. Bir yandan da insanların topluca gittiği yerler. O kadar çok çevre kirletilmiş ki insanın içi sızlıyor sohbetlerimizde.
Her politikaya soyunan insanın Dünya'nın en temiz ülkesi olan Malezya (Malaysia) başkenti Kuala Lumpur şehrini ziyaret etmeliler. Çevrenin nasıl temiz tutulduğunu, itina ile korunduğunu maazallah yere atılan ufak bir çöpte getirilen ağır cezaları yakından görmeliler, yaşamalılar. Bir milyon altıyüz bin insan yaşamasına rağmen başkent Kuala Lumpur'da her taraf pırıl pırıl tertemiz şehrin büyüklüğü 243 km2. Dünya'nın en popüler turistik şehri. Tekrar tekrar yazıyorum politikacılarımız bu şehri ziyaret etsinler. Özellikle Çevre Bakanı'mız, Belediye Başkanlarımız ziyaret ettikleri anda bakış açılarının çevre üzerindeki düşünceleri değişecektir. Çevrecilik, temizlik, güzellik nüfusla değildir, insanın beyin gücündedir. Küçücük bir adada yaşıyoruz ve nedense temizlik konusunda sınıfta kaldık. Ağaç sevgisinden yoksun, çevrecilik konusunda çok zayıf. Sadece şikayet ediyoruz . Bir yerden başlamalıyız. Bu kadar güzel bir adaya sahip olmamız bizlere Allah'ın sunduğu bir lütufdur. Avrupa'da yaşayan insanlar her zaman ülkemizin güzelliğinden dolu dolu anlatıyorlar. Benim doğduğum, büyüdüğüm ve zamansız göç edip giden atalarımızın mezarlıkları bu topraklarda, ben nasıl sevmeyeyim kendi topraklarımı. Bu yüzdendir huzurum, mutluluğum ve bir o kadarda üzgün ve mutsuz çevrenin hoyratça kıyılan ağaçlar, bilinçsizce yol kenarlarında atılan izmaritlerle yok olan ormanlar, binbir emekle yapılan yollarda çemberlerdeki kirlilik. Her kış belki bu yıl da yollarımız, çemberlerimiz ağaçlarla bitkilerle donatılacak gözü ile bakıyorum ve bir umutla yaşıyorum. İçimdeki ışığa inanıyorum. Ülkemin kötülüklerden arınacağına ve bir o kadarda güzelleşeceğine...
Sizi seviyorum