Toplumda çıkarların farklılığından dolayı çıkar grupları arasında kabul edebilirliği olan çözüm yollarını bulma, uzlaştırma, devleti yönetme sanatı olan siyaset, aynı zamanda siyaset yapanlarında çıkarlarını bir noktada buluşturabilmesini, uzlaşmasını amaçlar.
Siyaset; birbirinden farklı algı, tepki ve çıkarlara sahip bireylerden oluşan toplumu bir arada tutma sanatının adıdır...
Uzun insanlık tarihi geçmişinden edindiğimiz bilgi birikimi ve tecrübeye dayanarak; konuşarak uzlaşmayı gerçekleştiremeyen, var olan sorunlara yapay yeni sorunlar ekleyen, toplumları savaşa sürükleyene kötü, başarısız, konuşarak uzlaşmayı gerçekleştirebilen, toplumda barış ve mutluluğu hâkim kılan siyaset ve siyasetçiye de iyi, başarılı siyasetçi diyoruz. Yani siyasetin iyi ya da kötü olması siyasetçinin nitelikli veya niteliksiz olmasıyla doğru orantılıdır.Öyleyse yapılması gereken nitelikli siyasetçileri işbaşına getirmektir.
Bunun için de siyasetçiyi seçerken; toplumda var olan sorunlardan hangilerini ve nasıl çözeceğini, toplumsal refahı sağlamak için neler yapacağını, refahı adil dağıtabilmek için planının ne olduğunu, seçilir de iktidar gücünü ellerine alırlarsa bu gücü nasıl kullanacaklarını, bu gücü kullanma planlarının toplumun geleceğine yönelik zararlı unsurlar içerip içermediğini, çevreyle ilgi projelerini, devlet kurumlarında vatandaşa verilen hizmetin kalitesini yükseltmek için neler yapacaklarını, toplumsal sözleşmemiz olan Anayasamıza ve oluşturduğumuz hukuk kurallarına uyma konusundaki kararlılıklarını, hantallaşmış devlet kurumlarına yönelik reorganizasyon planlarının olup olmadığını, mevcut tanınmamışlık sorunumuzla ilgili ileriye dönük adımlarının ne olacağını, sığındığımız tek güvenli liman olan Anavatan’la ilişkilerini nasıl sürdüreceklerini,muhalefette kalırlarsa nasıl davranacaklarını sorgulamak, aldığımız cevaplar ışığında oy kullanmak gerekir.Şikâyet ettiğimiz sorunlardan kurtulmanın tek, kısa ve garantili yolu budur.
Bugün ülkemizde, iktidar sorunları çözmede başarısızsa, arzulanan, hedeflenen yasalar çıkarılamıyorsa, bugün alınan kararlardan yarın vazgeçiliyorsa, vatandaşı ilgilendiren hiç bir konuda gelişme sağlanamıyorsa sadece iktidar değil en az onun kadar muhalefette suçludur, sorumludur. Bugün kime sorsanız “bu iktidar giderse kim gelecek, gelecek olan bundan iyimi olacak” diyor. Vatandaş ülkede iktidara alternatif olmadığına, iktidarı seçim zamanında vaat ettiklerini yapmaya zorlayacak, yapmazsan ben gelirim baskısı oluşturacak muhalefetin olmadığına inanıyor.Vatandaş,yaşanan olumsuzluklardan iktidar kadar muhalefetinde sorumlu olduğu görüşünde birleşiyor.
Bu görüş ilk bakışta aykırı gelse de soruna en doğru yaklaşım şeklini içeriyor.Bugün muhalefet partileri iktidara tepki gösteren basın açıklaması yapmayı, iktidar ne yaparsa, ne derse karşı olmayı, iktidara itiraz etmeyi muhalefet sanıyor. Muhalefetsiz siyaset arenasında meydanı boş bulan iktidar ise üretemez hale geliyor.
Vatandaşlarımız kurultay sürecinde siyaset ve siyasetçilerimizin içerisine düştüğü çıkmazı tüm çıplaklığıyla yaşadı, gördü. Son olarak UBP Milletvekili Mehmet Tancer’in şaşırtan açıklamalarını gördük. Bakanlık beklentisi Başbakan İrsen Küçük tarafından karşılanamayan Tancer küstü ve saf değiştirdi. Bunu da yazılı açıklamayla duyurdu. Bu davranış şekli siyasetin içler acısı halini göstermesi bakımından oldukça önemli. UBP’li siyasetçiler bugün var olan çalkalanmaların, dargınlıkların kurultaydan sonra biteceğini söylüyorlar. Bu siyasi parçalanmışlığı atabilmeleri için Köprü Bakanlığı, Beşparmaklar Bakanlığı, Veteriner Bakanlığı, Turunç Bakanlığı, Zerdali Bakanlığı, Tıbbi Malzeme Bakanlığı, CarettaCaretta Bakanlığı gibi milletvekili sayısına eşit sayıda yeni bakanlıklar ihdas edilmesi gerekiyor.
Vekiller halkı temsil eder. Halk vekilleri oraya hayatlarını kolaylaştıracak yasaları çıkarsın diye gönderdi. Koltuk kavgasından, bir faiz yasası bile yıllardır çıkarılamadı. Vatandaş yüksek faiz kıskacında can çekişirken, mağdur kıvranırken sizler orada oyuncakları ellerinden alınmış çocuklar gibi kavgamı edeceksiniz? Bu halk bu komediyi izlemek zorunda mı?
Neden benim ülkemde Başbakan, Milletvekili olanlar, halkı temsil etme görevini yapmıyor? Halkın Meclis’te verdiği sandalye bakanlıktan daha mı değersiz ki bakanlık kavgası yapıyorlar? Bir tarafta bakanlık yapanlar, diğer tarafta bakanlıktan atılanalar öte yandan bakanlık bekleyenler?
Bugün Meclis açılıyor. Eğer muhalefet destek verir, nisap sağlanır da açılabilirse..
Allah Başbakan’ın yardımcısı olsun demekten kendimi alamıyorum. İşi çok zor…