Ah kalemim bir başka yazmalıydın, anlatmalıydın. Yıllar yılları kovalarken tarih kokulu uçup giden zamanda bir başka temeller atılmalıydı 15 Kasımlara. Koskocaman 29 yıl nakış nakış işlenmeliydi şiir gibi, şarkı gibi göze kulağa hitap etmeliydi. Gönül gönüle ta yürekten içten temelleri güzelleştirmeliydiler. O güvendiğimiz dağlar, ah! O dağlar yeşermeliydi, çiçek açmalıydı. Rengarenk kırmızı, sarı, pembe, mavi, turuncu gökkuşağının içinde barındırdığı bütün renkler sonra, sonra meyve vermeliydi. Ayşe, Fatma, Hüseyin, Ahmet herkes faydalanmalıydı meyvelerden. Bunun kaşı kara, bu bizden değildir demeden, insan ayrımı yapmadan ve hergün hatırlamalıydılar atalarımızı. Bu günlere nasıl, ne zor şartlar altında geldiklerini. O yüce meclise giderken kırkkere Besmele çekip öyle gitmeliydiler ve hergün bu uğurda şehit düşenlere hepsi bir ağızdan günde üç kez Fatiha okumalıydılar. Yüce meclisler devletleri devlet yapan yücelten insan ayrımı yapmadan içine girme hakkı kazanan halkın vekilidir yani hizmetçisi. Çıkar uğruna atılan adımlar hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Aradan geçen bu kadar uzun yıllar bizleri yordu. Halk olarak bizleri üzdü. Hiçbir politikacıya zerre kadar güvenimiz kalmadı yıllardır bir dönme dolap dönüyor, dönüyor duruyor aynı nakarat buz tutmuş yürekler. Ülkeyi halkı düşünen yok. Bu acımasızlığı vicdansızlığı kim susturacak?

Kim dur diyecek? Çevre kirliliği aldı yürüdü. Ağaç katliamı her geçen gün artmakta, bir çok mekanlarda hijyen sıfır noktada, işsizlik evine ekmek götüremeyen insanımız, borçlar yüzünden varını yoğunu kaybeden, memleketi terk eden, bir lokma ekmeği uzak diyarlarda arayan bir çok insanımız yok olup gitmekte Alınan bir çok yanlışlar yüzünden eşi benzeri olmayan dünyanın incisi Kıbrıs'ımız kan ağlıyor. Ah Kıbrıs'ım gökyüzünden dökülen yağmurlarla nasılda son günlerde yemyeşil örtüne büründün. Acımasızlıklarla, vicdansızlıklara inat yeşil yeşil yemyeşil gözlerinle gülümsüyorsun, bakıyorsun. Toprak, bir başka kokuyorsun. Üç beş zengin daha zengin daha çok zenginliklerine zenginlik katmak için üç beş sebzeye dünyamızda yasaklanan tarım ilaçlarında kanser nitelikli içerikli hormon ilaçlarına kimler izin veriyor. Yüce meclisimizdeki o güvenimizi yok eden makamlar değil mi? Avrupa Birliği'nden söz ediyorlar. Yasakların incelenmesi ile doğru yolu bulacaklarına inanıyorum. Çevre, hijyen ve canlılar yasası çok büyük cezalarla ağaç kıyımları, çevre kirliliği ve bunu takip eden unsurlar durdurulabilir. Örneğin; çevreyi kirletme cezası üç bin türk lirası, ağaç kesen yüz bin türk lirası vs. vs... İnanıyorum ki ülkemiz üç ayda toparlanır ve yüzümüz güler.

15 Kasımlara ne büyük acılardan sonra geldiğimizi her gün anlatmalıyız çocuklarımıza, genç nesillere . Rumların yaptığı gibi kilit noktalara panolarla yaşatmalıyız tarihimizi, acılarımızı, hatta belgesel çekip canlı canlı gelen turistler görmeli yaşadıklarımızı. Her attıkları adımları durup durup seyretmeliler. Bütün dünyaya göndermeliyiz, haykırmalıyız tarihimizi. Ve yaşatmalıyız okullarımızda çocuklarımıza. Bunları yaşatırken dünya insanının eşit haklara sahip olduğunuda vurgulamalıyız. Rumlar acı çekmiş olabilirler ki elbette çektiler, bizler acıların çok daha büyüğünü çektik ve halen çekmekteyiz. Eskiden bir Kıbrıs Cumhuriyeti vardı. Peki ne oldu? 1963 yılında çıkan olaylarla biz Kıbrıs Türklerini yıktık... 1963 yılından 1974 yılına kadar ne ocaklar söndü ne fidanlar kayboldu, şehitler verildi, köyle boşaltıldı, yakıldı, yıkıldı... Ah ! O kapkara katran karası geceler unutulur mu? Diller konuşur peki yürekler? Ya tarih, tarihler unutulur mu?

15 Kasım günü mesaj geldi. Sevgili Fahriye Özay “Kıbrıs” isimli şiirimi kendi sayfanızda paylaşırmısınız diye. Elbette Aytekin Aydoğdu köşe yazımda paylaşacağım benim güzel yürekli insanım.

Canım Kıbrıs'ım
Göklerinde dalgalanır çifte bayrak
Biri kırmızı biri ak
Kimse koyamaz onlara yasak
Bırakmam seni ellere
Canım Kıbrıs'ım benim
Mağusa, Lefkoşa, Girnesi
Güzelyurdu, İskelesi
Buralarda kesilmeyecek Türk'ün sesi
Var mı ölümden ötesi
Kıbrıs'ım benim vatanım
Şehidimdir toprağımda yatanım
Son damlasına kadar aksada kanım
Bırakmam seni ellere
Canım Kıbrıs'ım benim

Yüreğine, kalemine sağlık güzel yürekli Kıbrıs sevdalısı benim insanım...Sizi seviyorum