Aylardır dünya insanımızı bir korku aldı, yürüdü. Her kafadan bir ses maya takvimine göre dünyanın, dünyamızın sonu geldi. Son günlerimizi yaşıyoruz diyorlar. Cennetlerin kalbi olan dünyamız, tanrının bize bir armağanıdır. Özene bezene insanlık için yaratıldı. Bir elmas hazinesi gibi ellerimizle yoğurmalıydık bu hazineyi. İnsan ayrımı yapmadan bir elin parmaklarının birleştiği gibi. Birleşmeliydik, kucaklaşmalıydık. Bu denli korkak olmamalıydık. İnsanlık bu kadar çok mu korkuyor ölümden. Oysa ki dünyada yaşanan afetlerle uyarılıyoruz zira o afetlere neden olan biz insanlar değil miyiz? 21 Aralık 2012 karanlığa gömülürken şirin İzmir Şirince Kasabası ve Fransa'nın bir kısmı. (Akdeniz Bölgesi güvenilir olduğu söyleniyor) Şirince iki bin nüfuslu şirin tatil beldesi bu günlerde dünyanın dört bir tarafından güvenilir söylemleri ile astronomik fiyatlara ulaşan mekanlar dolmaya başladı. 21 Aralık 2012'de Şirince'de adım atılacak yer kalmayacak. Ah dünyamız Ah! Küresel ısınma sonucunda mevsimler değişti. Peki bu değişiklikleri kim yarattı? Biz değil miyiz? Bunları tartışıcağımıza çareler üreteceğimize maya takvimi ile korkulara büründük. Maya takvimi ile ilgili yorumları söylemleri aylardır yakından takip ediyorum. Beni en çok etkileyen şu yorumu siz çok değerli okuyucularımla virgülüne noktasına dokunmadan paylaşmak istedim.Maya takvimi ve kehanetleri. Don Alenjandro, mayaların öğretilerinin, görüşlerinin ve kehanetlerinin en önde gelen bekçisidir. Guatemala Ulusal Maya Önde Gelenleri (ihtiyarlar) Meclisi Başkanı, Maya Takvimi Tutucusu 13. kuşak Quiche Maya Yüksek Rahibi ve Amerika'nın kıtalar arası önde gelenleri (ihtiyarlar) Meclisive Ruhsal Rehberleri'nin en kıdemli üyesidir. Aynı zamanda Maya kültürü konusunda uluslararası bir okutmandır. Cennetlerin kalbi ve dünyanın kalbi adına, ulusal maya önde gelenleri (ihtiyarları) meclis adına, Guatamala Ruhsal Rehberleri adına küresel seviyedeki, muazzam manyetik bağlantılarınıza dikkat çekmek istiyorum; Maya ulusunun ruhu ve toprak ana ruhu bizleri bütün dünya insanları ile dost olmaya davet ediyor. Bir maya kehaneti der ki; bir elin parmaklarının birleştiği gibi, hepimiz bir gün bir araya geleceğiz, hepimiz dünyanın çocuklarıyız, hepimiz yüce yaradanımızın bahçesinden gelen farklı renkte, şekilde, bedende, farklı oromada, farklı diller konuşan , kendi kültürüne göre tapınan, meditasyon yapan ancak en nihayetinde aynı yaradana ibadet eden insanlarız. Yaradana hepimiz kendi kültürümüze farklı bir ad vermişiz. Umarım bu bildiri gitmesi gereken her yere ulaşır.Özel kesimlere olduğu kadar, yönetimlere de ulaşır. Toprak sahipleri, bilim adamları vs... Dünyadaki her tür insana yeryüzünde 500 senedir katliam yapılır, insanların yok edilmesikardeşlerimiz olan hayvanların ve asırlık ağaçların yok edilmesi her geçen gün daha da artmakta, biz kıdemliler olarak mistik ve binlerce yıllık bilgi birikiminin bekçileriyiz. Yorulmaksızın uçan kuşlar, kehanetlerin gerçekleştiğini görecek kadar yaşadılar. Dünyadaki bütün insanları ve hükümetleri bilinçlendirmek ve gezegenimizin şu andaki durumunu analiz etmesini, yansıtmasını istiyoruz. 500 sene önce Amerika kıtasının cenetten bir köşe olduğunu hatırlamakla işe başlayalım. Bakir ormanlar, harika hayvanlarla dolu şehirler, rengarenk özgürce uçan kuşların oluşturduğu şehirleri; herkese yetecek kadar yiyecek, sular saf ve bereketli idi ve insanlar geleneklerine göre yaşıyorlardı, kültürlerini koruyorlardı. Ve toprak ananın güzelliğini muhafaza ediyorlardı. Atalarımızın bulaşıcı hastalıklarından uzak bir şekilde 100 yaşlarından fazla yaşayabiliyorlardı. Yaradanın kanunlarına saygılı ve itaatkar idiler... Bir de şimdiki zamandan konuşalım. Teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanıyor, her gün hayatımızı kolaylaştıran icatlar yapıyoruzve hepimiz bunları kullanıyoruz. Ancak bu nimetler için ormanlarımızı yok ediyor nehirlerimizi kurutuyor ve sularımızı kirletiyoruz, ekinlerimiz hastalık kapıyorve ekinleri yiyen hayvanlarımız ölüyor. Hepimiz bulaşıcı hastalıklar tehdidi altındayızve bu hastalıkların çoğu geçmişte olmayan hastalıklar, kimyasalların kullanımının artması, böcek ilaçlarının ekinlerde kullanılması hepimizin zararına ve en önemlisi nükleer denemeler, nükleer bombalar dünyamızı ve üzerinde yaşayan her canlıyı hiç olmadığı kadar tehdit altında bırakıyor. Bir çok kişi evsiz çocuklar sokaklarda dileniyor, bazıları ise fahişelik yapmak zorunda kalıyor, yağmacılık ve talancılar ise yükselişte, sokaklarda gündüz gözüyle öldürülen insanlar, insan kaçırmalar, gasp, okullarda toplu katliamlar... çocuklarını öldüren aileler, ailelerini öldüren çocuklar, kendi öz çocuklarına tecavüz eden aileler, bütün bu olanlar zehirlenmenin sonucu, saygı diye bir şey kalmadı. Daha doğrusu hayata saygı kalmadı. Otoriteler kendilerini satıyor, adalet alınıp satılabilen bir haline geldi. Şimdi de gelecek hakkında konuşalım. Biz mayaların kıdemlilerive dünyadaki tüm yerliler olarak geleceğimiz için ibadet ediyoruz sadece bugünümüzü değil yarınlarımızı düşünüyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız ve gelecek nesillerimiz için büyük bir karanlığın yaklaştığını görüyoruz. Büyük zarar verecek olan bir karanlık, büyük kirlenme dediğimiz karanlık. Bunun sebebi biz insanlık. Kendi mezarlarımızı kendimiz kazdık savaşlar başka yeni ülkelere kayıyor. Sebeb olarak özgürlük söylüyorlar sonuç daha fazla kölelik, yeni kalkınma hamleleri. Oysaki az gelişmiş ülkeler açlığa sürükleniyorlar. Böyle devam edersek savaşmak için insan kalmayacak. Ulusal maya önde gelenleri (ihtiyarlar) meclisi dünyanın tüm uluslarına sesleniyor. Hükümetleri ve yöneticilerine kirlenmeyi durdurun, küçük ve büyük işletmeler alternatif enerji kaynakları kullanın. Daha fazla savaş daha fazla ölüm, nükleer testler, kimyasal madde kullanımı istemiyoruz. Çünkü toprak ana gereğinden fazla ısındı. Şimdi durmazsak çok yakında milyonların ölümüne sebep olacak. Yaradan bizleri ona ibadet etmemiz birbirimizi sevmemizi saymamızı yarattı. Hepimiz eşitiz, bizler dünyanın çiçekleriyiz farklı bedenlerde, kokularda, renklerdeyiz ama hepimiz ona doğru bakıyoruz ve değişik danslarla, müziklerle seremonilerle ibadet ediyoruz. Hepimiz onun çocuklarıyız görüp göremediğimi, hissedemediğimiz her şeyi o yarattı . İyi olmamız için bize akıl ihsan eyledi. Her renkten erkek ve kız hep birlikte birlik olursak gücü elinde tutan yöneticiler, politikacılar, iş adamlarına şu mesajı verebiliriz. Savaşa hayır! Bombalara hayır! Ölümlere hayır! Hep beraber bir fark yaratabiliriz. Maya kehaneti şöyle derki kalkın! (yükselin) hepiniz kalkın!(yükselin) hiç kimse arkada kalmayacak şekilde yükselin!hep beraber bir kez daha geldiğimiz yeri özümüzü göreceğiz... Gerçek anlatımlar bir çok insanı derinden yaralar.
Sizi seviyorum