Denktaş'tan sonrakiler

Zaman kendini bir kez daha gösterdi. Durmaksızın ve acımasızca her şeyi götürerek, unutturarak devam eden bir akış. Rauf Raif Denktaş.

Zaman kendini bir kez daha gösterdi.
Durmaksızın ve acımasızca her şeyi götürerek, unutturarak devam eden bir akış.
Rauf Raif Denktaş.
Sadece Kıbrıs’ta değil, Türkiye hatta tüm dünyada duruşu, iradesi ve inancı ile saygı görmüş bir isim.
Kıbrıslı Türkler için son lider.
Nedir liderlik veya lider olmak?
En basiti “Sizin inançlarınız için yanınızda bir kişi bile varsa siz lidersiniz” diye bir tanımlama yapılabilir.
Kıbrıs’ın kaderinde rahmetli Denktaş’ın rolü büyüktür elbette.
Bunlar yıllarca konuşuldu.
Yazıldı, çizildi.
Eleştiren de oldu övende.
Ama her anlamda ortak bir yaklaşım vardı.
Bu yaklaşımın adı saygı idi.
Rauf Denktaş vefat edeli bir yıl oldu.
Ölüm tarihi 13 Ocak 2012 yani dündü.
Artık sadece törenlerle anılmayacak elbette.
Bıraktıkları ve kurdukları ile de kıyaslanıp karşılaştırılacak.
Mesela bir ömür harcadığı ve geride bırakacağım en değerli hazine dediği KKTC böyle mi olmalıydı?
Ki KKTC’nin uluslar arası konumunu geçtim kendi içinde bile tanınmamışlığı var.
Kendi vatandaşı sorguluyor.
Kendi vatandaşı inanmaktan her gün uzaklaşıyor.
Sebep nedir?
Bunun sebebi kişilere göre, partilere göre, ileriyi değil, bugünü yaşayan, halkını değil, kendini, yandaşlarını, oturduğu koltuğu, sahiplendiği makamı düşünen ve KKTC’yi yönettiğini zannedenlerdir.
Sebep, devlet olanaklarını parti imkânı gibi şahsi ve adaletsizce koltuk için kullananlardır.
Hiç kuşkum yok ki rahmetli Denktaş’ın kemikleri sızlıyor.
Türkiye ile Kıbrıs arasında hem coğrafya, hem irade hem de güç anlamında bir denge kuran Denktaş şu veya bu şekilde bir devlet kurma başarısını göstermişken arkasından bayrağı devralanlar değil yönetici desteban (köy koruyucuları) bile olamadılar.
Peki, ya kurduğu Ulusal Birlik Partisi ki kendi çizgisinden ayrılalı çok oldu.
UBP’nin bu günkü durumlara düşeceğini acaba düşünebilir miydi?
Başkanından, Genel Sekreterine, Örgüt Başkanından, delegesine herkes bir şeyler kapma yarışında.
Adını “Ulusal Birlik Partisi” koyduğu parti şimdi ulusunu bölmek, ayrıştırmak, benden olan, olmayan diye ayırmakta.
Anavatanım dediği Türkiye ile Kıbrıs’ın kuzeyi arasındaki ilişki iradesiz yöneticilerin marifeti ile tarihin en kötü döneminde.
Böyle mi olmalıydı?
Yılların bedeli böyle mi ödüllendirilmeliydi?
Rahmetli Denktaş’ı vefatının birinci yılında bir kez daha saygıyla anıyorum.
Ve şu sözlerini de bir yerlere mesaj olarak gönderiyorum;
“Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adımlar atmayacaksın. Her dönemin adamı değil, her dönem adam olacaksın.”

Bu haber 665 defa okunmuştur

:

:

:

: