“Restorasyon uzlaşmayı yerle bir etti”

“Başpiskopos II. Hrisostomos, Kültürel Miras Teknik Komitesine küfrederek, bu komiteye katılanların görevlerini yerine getirmeyen ‘evetçi’ Kıbrıslı Rumlardan oluştuğunu söyledi.

(Vasos Vasiliu- Fileleftheros Gazetesi)

“Başpiskopos II. Hrisostomos, Kültürel Miras Teknik Komitesine küfrederek, bu komiteye katılanların görevlerini yerine getirmeyen ‘evetçi’ Kıbrıslı Rumlardan oluştuğunu söyledi. Başpiskopos, Türklerin, ApostolosAndreas Manastırının restorasyon çalışmalarına tek başına başlayacakları haberleri üzerine bu açıklamayı yaptı. Anıtların korunması konusunu ele alan Teknik Komiteye katılan Kıbrıslı Rumlardan söz eden Başpiskopos ‘bardak taştı, gitmelerine bir buçuk ay kaldı’ diyerek, yeni hükümet döneminde söz konusu komiteye daha faal kişilerin atanması dileğinde bulundu. Teknik Komite temsilcisi TakisHacıdimitriu, Başpiskopos’un açıklamasına tepki göstererek, bu nitelendirmelerin yakışıksız olduğunu ifade etti ve eğer Kilise işbirliği yapmış olsaydı, ApostolosAndreas’taki çalışmaların şu anda ileri bir safhada olacağını söyledi.Aylardır içten içe var olan sürtüşme, Başpiskopos’unRİK’e yaptığı açıklamalarla su yüzüne çıktı. Başpiskopos ‘İki toplumlu komitenin hiçbir şey yapmadığını ve olumsuz tutum sergilediğini görmekten üzüntü duyuyorum’ dedi.Başpiskopos daha sonra, BM’nin hazırladığı ve İki Toplumlu Komite tarafından onaylanan belgeden söz ederek, bu belgenin Kiliseyi mal sahibi olarak değil, bağışçı olarak gösterdiğini ifade etti. Başpiskopos Makarios ‘oradakilerin tümü evetçidir ve şu ana kadar onlara hiçbir şey söylemedim ancak şu anda artık bardağın taştığını düşünüyorum’ dedi.Başpiskopos ‘Karpaz Piskoposluğu bu tür belgelerin imzalanamayacağına açıklık getirdi, Dışişleri Bakanlığı da bunların resmi belgeler olduğunu, bu yüzden çok dikkatli olmamız gerektiğini, çünkü yanlış bir şey yaparsak, Türklerin bunu kullanacaklarını ve Manastırın EVKAF’a, kendilerine ait olduğunu iddia edebileceklerini öğütledi’ dedi.

KİLİSE’DEN PROTESTO
Kilise protesto yapmaya hazırlanıyor. Başpiskopos yaptığı açıklamada, NikosAnastasiadis ile anlaştığını ve bizzat kendisinin Avrupa Halk Partisi Zirvesinin yapılacağı Limasol’a gideceğini ve ApostolosAndreas Manastırının korunması çalışmalarına müsaade etmeyen Türklerin faaliyeti konusunu gündeme getireceğini söyledi. Başpiskopos aynı zamanda Büyükelçilerle de görüşerek konuyu gündeme getirmek istediğini belirtti. Alithia Gazetesi ise konuyla ilgili haberi şu şekilde aktardı:
“BAŞPİSKOPOS ÇILGINA DÖNDÜ”
“İşgal makamlarının ApostolosAndreas Manastırını restore etme çalışmalarında tek başına ilerleme yönünde atmış oldukları adım Başpiskopos Hrisostomos’u öfkelendirdi”“Başpiskopos dün yaptığı açıklamada, iki toplumlu Kültürel Miras Teknik Komitesine verdi veriştirdi”“Başpiskopos Komite üyelerini ‘evetçiler’ olarak nitelendirme noktasına kadar geldi”






“ ‘Evetçileri’ suçladı”

(VangelisVasiliu-Politis Gazetesi)

“Sahte devletin ‘cumhurbaşkanlığının’, Türkiye’nin parasıyla Manastırın tek taraflı restore edilmesinde ilerleyeceği konusunda yapmış olduğu açıklamadan sonra, Başpiskopos 2. Hrisostomos’un, ApostolosAndreas Manastırı konusunda ortaya çıkan olumsuz durumu savunduğu argümanın çelişkili ve asılsız olduğu görülmektedir.

Başpiskopos, kararın açıklamasından iki gün sonra gelişmeyi yorumlamak istedi ve Türkiye yerine, daha çok iki toplumlu kültürel miras teknik komitesini eleştirdi. Teknik Komite geçtiğimiz Şubat ayında, restorasyon konusuna çıkış yolu bulmaya çalışarak, diğer girişimlerde başarılı olduğu gibi bu girişimi kendi üstlenmeyi başardı.Başpiskopos, Kilisenin, Manastırın mal sahiplik hakkını kaybedeceği tehlikesini hissederek, UNDP’nin süreç ve belgelerine karşı çıktığını ileri sürüyor. Eğer Kıbrıs Türk tarafı, Manastırı Türkiye’nin parasıyla kurtarma kararını hayata geçirirse, gerçekte Kilisenin ve Kıbrıs Rum tarafının itibarı büyük zarar görecek. Belirtmekte fayda var, Başpiskopos’un, UNDP ve teknik komite ile istişarelerin başarı ile tamamlanmaması konusunda atıfta bulunduğu nedenler, diğer mabet ve anıtların kurtarılması konusunda onay vermesi için metropollere engel olmadı.

ANNAN PLANI
RİK’e açıklamalarda bulunan Başpiskopos, Teknik Komiteyi (Kıbrıs Rum tarafının temsilcisi TakisHacıdimitriu’dur) restorasyon konusunda hiçbir şey yapmamakla suçladı. Başpiskopos daha sonra nakaratı değiştirerek, Teknik Komite ile UNDP aracılığıyla yapılan istişarelerin Başpiskoposluğu memnun etmediğini söyledi. Başpiskopos bu iddiasını, Teknik Komitenin Kıbrıs Rum üyelerinin 2004 yılındaki referandumda takındıkları tutuma bağladı. Başpiskopos Türkiye’nin işi yokuşa sürmesinin dışında, ‘evetçilerden’ oluşan komitenin tutumunun da olumsuz olduğunu söyledi.Teknik Komitenin son aylarda UNDP ile yaptığı istişarelere de değinen Başpiskopos, Kilisenin talebinin, Manastırın BM programı aracılığıyla restore edilmesi olduğunu söyledi. Başpiskopos, BM tarafından kendisine verilen belgenin, Kiliseyi, mal sahibinin değil de, bağışçı olarak gösterdiğini ifade etti. Hrisostomos ‘Bu kabul edilmedi ve UNDP’den açık olmasını istedik, çünkü Kilise haklarından taviz vermeye istekli değildir’ dedi.Dün aynı gecikme konusunda Karpaz Piskoposluğu da görüş belirtti. Karpaz Piskoposluğu yaptığı yazılı açıklamada, Başpiskoposluğun işi oyaladığını düşünenleri kötüleyerek, Kilisenin restorasyon sözleşmesi ile ilgili koşullarını kabul ya da reddetmesi için aylardır New York’tan talimat bekleyenin UNDP olduğunu ileri sürdü. Karpaz Piskoposluğu açıklamasında, Başpiskoposluğun ve Karpaz Piskoposluğunun, Manastır Yönetim Komitesi ile birlikte hemen ilerlemeye hazır olduklarını ifade etti.

MAL SAHİBİ
Başpiskoposun iddialarına yanıt, TakisHacıdimitriu’dan geldi. TakisHacıdimitriu, UNDP sürecinde öyle ya da böyle hem bağışçının hem de mal sahibinin imzasının talep edildiğini kaydederek, II. Hrisostomos’un manastırın mal sahipliğinde taviz verme tehlikesinden söz etmesinin talihsizlik olduğunu söyledi.TakisHacıdimitriu ‘Mal sahibinin imzası gündeme geliyor, bu ihalenin açıklanması için gereklidir. Eğer Kilise yetkilileri güven ve işbirliği ruhu gösterselerdi, Manastırın korunması yönündeki çalışmalar çok ileri bir safhada olacaktı’ dedi.
Hacıdimitriu, Başpiskopos’un teknik komite üyelerine yakışıksız nitelendirmelerde bulunmasından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirerek, üyelerinin vatanseverliklerini savunmak zorunda olmadıklarını ifade etti.Başpiskopos’tan potpuriManastır konusunda bahane ve çelişkiler. Eğer Başpiskopos’un, Manastır konusunda 2010 yılından itibaren ortaya koymuş olduğu görüşleri incelersek, Türk işgalinin dışında, taktiklerin de olumsuz rol oynadığını göreceğiz. Başpiskopos, 2010 yılının Mart ayında barikattan işlem yapmadan geçti ve Eroğlu’nun ‘bakanı’ ile Manastıra giderek, Eroğlu’nun işbirliği yapmasını umduğunu açıkladı (Talat’ın görevden ayrılmasından kısa bir süre önce). 24 Ocak 2011 tarihinde (ABD Büyükelçiliğinin girişimi oldu) Başpiskopos, Manastırın çökme tehlikesi ile karşı karşıya olmadığını açıkladı (‘ApostolosAndreas konusunda hiçbir kaygım yoktur, restorasyonu gecikse bile, çökmez’). 21 Şubat 2012’de (Teknik Komitenin girişimi oldu) yaptığı açıklamada, nakaratı değiştirerek, manastırın çökmek üzere olduğunu ifade etti ve tehlikeli olduğu için Manastırı ziyaret etmeme çağrısında bulundu. Başpiskopos, Kilisenin, işgal ordusunu görmezden gelerek, tek taraflı faaliyet üstleneceğini de o zaman açıklamıştı (‘eğer bizi tutuklamak isterlerse, tutuklasınlar’). 23 Şubat 2012 tarihinde Teknik Komite manastırı üstlendiğine ilişkin anlaşmayı açıklamasından kısa bir süre önce, Başpiskopos, Manastırın çökme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ve zaman kaybettiren süreçleri beklemeden, kendi inşaat malzemelerini Manastıta göndereceğini söyledi.”

Bu haber 558 defa okunmuştur

:

:

:

: