Haluk Doğandor’un Star Kıbrıs Medya Grubu’ndan ayrılması Havadis Gazetesi’ne büyük dert oldu.
Görevlerinin arasına Star Kıbrıs’ı izlemeyi de koyan Havadis Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Ekmekçi, dünkü yazısında yine Star Kıbrıs Medya Grubu’na ağır eleştirilerde bulundu. Bu arkadaşımız “yenilen pehlivan güreşe doymaz” misali Doğandor olayını da dallandırıp budaklandırıp polemik malzemesi yaptı. Daha önce Star Kıbrıs Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa’nın yatırımlarını diline dolayarak, saldıran Ekmekçi, şimdi de Haluk Doğandor üzerinden nostalji yapmaya kalkıştı.
Yetmedi, Ali Özmen Safa için hazırladığı ve böyle günlerde çıkardığı dosyayı da yeni sürümüyle sundu okuyucusuna.Oysa daha önce Ali Özmen Safa kendisine tüm bu iddiaları ispatlaması halinde gazeteyi de, televizyonu da kapatacağı sözünü vermiş ve “hodri meydan” demişti.
Kurumun, siyasilerden baskıyı yediği anda, kapı önüne koyduğunu iddia etti yanında çalışanları.
Ve gitmelerine timsah gözyaşı döktüğü gazetecilere “zamanında sizde tetikçilik yapıyordunuz” diyerek çalım atmayı ihmal etmedi.
Ekmek yediği kapıya hıyanet etmeyen arkadaşlarımızı “aferin” meraklısı olarak yaftalayıp, yazdıkları yazıyı “ucuz kahramanlık” olarak nitelendirdi.
Kıbrıs Medyasının yapısını çok iyi bilen ve kendisi de birçok kurumda çalışmış biri olarak Ekmekçi’nin yazdıklarının tümü abesle iştigal.
Sürekli yer değiştirmelerin yaşandığı,birçok kurumun bırakın SSK ve İhtiyat Sandığı primlerini yatırmasını, maaşlarını bile doğru dürüst ödeyemediği ülkede, maaşlarını gününden önce ödeyen kurumu karalamasının altında bir çapanoğlu aramak farz oldu. Çünkü birçok kurum neredeyse 6 ayda bir kadro yenilerken, Star Kıbrıs’tan ayrılanların gündem oluşturması trajikomik bir olgu.
“Güçlünün değil, haklının yanında” ilkesiyle hareket etmeyi şiar edinmiş Star Kıbrıs’ın kendiyle yarışmaktan, daha iyiye ulaşma kaygısından başka bir düşüncesi yok.
Ne Havadis’le özdeşleşen Hasan Hastürer’in ayrılması ilgilendirdi Star Kıbrıs’ı, ne bir muhabirin bir soyadı yanlış yazdı diye kovulması.
Kimse çıkıp da, “niye senin editörün düzeltmedi” ya da “editörü neden işten atmadın” diye sormadı size.
Diğer giden-gelen muhabirlerinizle ilgili hiçbir yorum yapmadığımız gibi, tek kelime etmedik.
Her kurumun kendi “iç işi” olduğunu düşündük gitmelerin.
Bizi ilgilendirmeyen konuları sayfalarımıza taşımadık, bunları vesile sayarak belden aşağı vurma uyanıklığına gitmedik.
Sizinle ilgili diğer haberleri de çok ciddiye almadık. KKTC Tüketiciler Derneği’nin sayfasında yazan
“Yeni Kent Gönyeli sakini tüketicilerin ödedikleri parayı sözde gazeteci 19 örgütün kara liste kapsamına aldığı Hüseyin Ekmekçi işte böyle hortumluyor!” gibihaberlere de itibar etmedik.
Kişilerle uğraşmadık, olayları kişiselleştirmedik, rekabeti ayağa düşürmedik.
Basın kuruluşlarına “hımm… Kadronu niye sıkça değiştiriyorsun bakıyım!” ekeliği içine girmedik.
İşimizi etik kurallar çerçevesinde yaptık. Bazı arkadaşlarımızla hasbelkader yollarımızı ayırma durumuna geldiysek de hak hukuk çerçevesinde hareket ettik.
Bu yüzden de bazı basın kuruluşlarının bize karşı takındıkları hasmane tutumu anlamakta zorluk çekmekte, kendilerini avukatlık değil, gazetecilik yapmaya davet etmekteyiz. Star Kıbrıs’tan ayrılanlar kendilerini savunabilecek yapıda insanlardır, o yüzden Ekmekçi’ye Star Kıbrıs’la ilgili boşuna mesai harcamamasını tavsiye eder, iftiralarla gazetecilik yapılmayacağını, daha 40 fırın ekmeğe ihtiyacı olduğunu belirtiriz.