Reform

Elektrikte reform! Benzinde reform! Yakındır Tüp gaza da reform! Günlük yaşamı zorlaştırma adına önceden yaşanan süreç kesintisiz devam ediyor. Devletin ve hükümetlerin devamlılığı ilkesi bu noktada istikrarlı.

Elektrikte reform! Benzinde reform! Yakındır Tüp gaza da reform!
Günlük yaşamı zorlaştırma adına önceden yaşanan süreç kesintisiz devam ediyor.
Devletin ve hükümetlerin devamlılığı ilkesi bu noktada istikrarlı.
Günden güne fakirleşiyor, günden güne tepkisizleşiyoruz.
Herkes bir yerleri kurtarıyor ama esas kayıp toplumsal dengelerde.
Bölünmüşlük, kutuplaşma adeta dinamit gibi patlamaya yer arıyor.
Hâlbuki ne beklentiler serpilmişti içi yanan Kıbrıs Türküne.
Zaman boşa harcanmayacak, hızla tüm konularda düzelmeler hissedilecek noktaya gelecekti.
Her şey yasal olacaktı, yasalar çalıştırılacak, güncellenecekti.
Yasaları ihlal edenler, usulsüzlük yapanlar yargılanacaktı.
Vatandaş devlet de dâhil her yerde hakkını arayabilecekti.
Usulsüzlük yok, haksızlık yok, torpil yok, popülizm yok.
Seçim sistemi değişecek, kuzey Kıbrıs tek liste olacak ve bu yolla meclise kaliteli, iş yapacak, tüm ülkenin onayını alacak vekiller girecekti.
Halk üzerine düşeni yaptı.
Ve bu öncelikleri seslendirenleri göreve getirdi.
Reform, yani daha iyi bir düzen için yapılacak değişiklikler.
Fakat bugün oldu henüz reformun ilk harfi bile görünmedi.
Tam ters istikamette giden ve bu gidişatta ısrar eden bir hükümet.
Nasıl başlanırsa öyle mi gider?
Keşke öncelik toplumsal beklentilerde olsaydı.
İlk adımlar bu anlamda atılsaydı.
Bu eleştiriler için henüz erken mi?
Belki de erkendir ve haksızlık yapıyorum.
Ama bu kadar kötü bir başlangıç olamazdı ve devlette tabi ki devamlılık esas olmalıdır.
Sorunlarda tepeden inme ve dünden bu güne ortaya çıkmış değil.
Yani sorunlarda çözümlerde biliniyor.
En kötüsü nedir bilir misiniz?
Toplum güven anlamında her şeyini kaybetti.
Ne siyasete, ne hükümet edenlere, ne de devlet denen yapıya zerre kadar güven ve inanç yok.
Sıkıntısı olan çareyi deniz aşırı merkezlerde arıyor.
Durum bu kadar umutsuz.
Malum gündem konusu elektrik zammı.
Konuşulan çok şey var.
Bu zam biliniyor ki günü kurtarma adına yapıldı.
Önemli olan bundan ne sağlanacağıdır.
Günü kurtarırken başka adımlar ertelenir ve de iyice anlatılmadan sadece zaman kazanılmaya çalışılırsa bu iş daha da büyüyecek.
Yıllarca elektrik sağladığımız bu yapı birilerini zengin etti.
Satıcısı, taşımacısı, kurumun siyasi kazanç için her anlamda kullanılması ve bunun sağladığı başka imtiyazlar bu günkü noktayı hazırladı.
Evet, sağlam bir zam yapılmıştır.
Bu zamma sebep olanlar ortaya çıkarılmaz, yargılanmaz ve de hesap vermezse yapılan bu zammın vebali ödenmez.
Kuzey Kıbrıs’ta devlet ve buna bağlı olarak kurumsal anlamda yaşanan çöküş akşamdan sabaha olmadı.
Yılların birikimi, yılların kötü ve bir çiftlik gibi bir bakkal dükkânı gibi yönetilmesinden oluşmuş sorunların birikimi sebebiyle bu noktaya gelindi.
Bunun mutlaka sebepleri ve bu sebepleri yaratanlar var.
Bunlar elbette bellidir.
Yapanın yanına kar kalmamalı.
İşte gerçek anlamda reform budur.
Yapılmayanı yapmak, mevcut durumu değiştirmekle kalmamak ve daha iyiye ilerlemek.
Yani sözle değil, icraatla reformdur esas olan.
Bu haber 590 defa okunmuştur

:

:

:

: