Bu başlığın nedeni başlayamayan müzakereler değerli okurlar, ancak gerçekte de böyle mi? Bence hayır, Kıbrıs dışında çok planlar düşünülüyor, çünkü Kıbrıs sorunu yalınız Kıbrıs’lı Türk ve Rumların sorunu değildir. Eğer bizler dıştan tarafız olarak bakacak olursak bazı gerçekleri görüp değerlendirebiliriz. Peki 50 yıldan fazla bir süredir siyaseten çözülemeyen Kıbrıs sorunu bu hızlı müzakere sürecinde çözülür mü? Ümit ederiz ki adil ve yürütülebilir anlaşma yapılabilsin.
İki halkın da çıkarları söz konusu, bunu göz ardı edemeyiz, gerçek bu. Başta ABD olmak üzere Kıbrıs sorununun çözümü şart dayatması var bence artık bu dayatma değil tehdit boyutuna geçti.
ABD dışişleri bakanlığı müsteşarının açıklaması yeni bir boyut getirdi; Kıbrıs’ta bulunan hidrokarbon yatakları ve bu bölgedeki diğer gelişmeler Kıbrıs sorununun çözülmesi gerekliliğini bir kez daha gösterdi dedi. Bu söylem yıllardır kullanılıyor çok söylenildi ancak bir sonuç alınamadı. Ancak bu defa böylemi çok yönlü bir Kıbrıs trafiği var.
ABD devrede, BM zaten devreden çıkmadı ki, AB güçlü bir şekilde BM şemsiyesi altında müdahil olma yolunda, NATO sesini yükseltti, NATO Genel Sekreteri Rasmusen Kıbrıs sorunu son bulmalı diye açıklamalar. BM GK devrede, peki bu güç odaklarının aktif olma nedeni?
Tabi ki enerji yatakları ve bunun ile yapılacak yatırımların büyüklüğü konuşulan rakamlar 100 milyar dolarlar. Büyük dünya şirketleri hidrokarbon yatakları ile ilgileniyor ancak yatırım için bölgede istikrar şart diyorlar. Ancak ateşkes ortamının olduğu Kıbrıs adasına yatırım güvenli olmaz, ondan siyasi bir çözüm şart.
Bu gün beklenmeyen bir haber son dakika Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Rum başkan Anastasiadis yemekte buluşuyor, Anastasiadis’in açıklamasını okudum, Eroğlu, Klerides’in ölümünden dolayı telefon ile aramış taziyelerini iletmiş. Bu vesile ile de Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm bulmak amacı ile fırsat bu yemekte buluşalım uzlaşısı çıktı.
Bunu benim külahıma anlatsınlar başta ABD olmak üzere ciddi bir baskı var TC Dışişleri Bakanı Davutoğlu ABD Dışişleri Bakanı ile görüştü ve Kıbrıs sorunu da detaylı bir şekilde görüşüldükten sonra bu uzlaşı doğdu. Geçen haftalarda da Anastasiadis Eroğlu’na küfür etmişti, o günde yazmıştım istemediği bir şeyleri yaptırıyorlar Rum başkana diye.
Allah rahmet eylesin ve toprağı bol olsun Denktaş ve Klerides’in onlarda bir yemek ile başlamıştı ve sonunda 9.000 sayfalık Annan planı çıkmıştı, şimdi nasıl olacak? Yine biz Kıbrıs Türk ve Rum halklarının da oluru alınmadan yeni bir plan mı çıkaracaklar!!yoksa Annan planını makyajlayıp önümüze mi getirecekler.
Güney’de 2004’deki Annan planında olduğundan çok ciddi bir fark var;
1-yaklaşık 80.000 işsiz ve artıyor.
2- yüzlerce şirket batmış.
3-gençler işsiz.
4-bankalar batmış, kredi veren banka yok.
5-Rum halkı umutsuzluğa bürünmüş.
6-Rum ekonomisi batmış AB’ye avuç açıyorlar.
7-zamanın da Annan planına evet demiş bir Rum başkan.
Daha çok olumsuzluk sıralayabiliriz. Belki de en önemli hidrokarbon yatakları ve uluslararası şirketlerin ilgisi, yorum sizlerin değerli okurlar. Nereye doğru sürükleniyoruz!!
