Bilim için ölen kadın

Tülin Tuncer

Tülin Tuncer
tulin.tuncer@tuncer-law.com.tr

TÜM YAZILARI
Marie Curie

TUNCER HUKUK BÜROSU
AV.TULİN TUNCER
Tel: 05332052740


Marie Curie

Marie, 7 Kasım 1867 tarihinde Polanya’nın Varşova kentinde fakir bir ailede doğar.Ama eğitimci ve eğitime değer veren bir ailesi vardır. Babası öğretmendir. Annesi Varşova Ünüversitesinde Varşova’nın en büyük kız okullarından birinin müdüreliğini yapar.Ailenin beş çocuğu vardır.


Marie,öğrenmeyi çok sever ve hep daha fazlasını öğrenmek ister.Ve işçi sınıfına yukarıdan bakmamayı sıkı bir Cumhuriyetçi olan annesinden öğrenir. Annesini onbir yaşındayken kaybeder. Bu kayıp onu derinden sarsar.

Hayatında iki Nobel ödülü alır.Ve Radyoloji bilimini kurar.Toryumun radyoaktif özelliğini bulur, radyum elementini ayrıştırır , 1903 Nobel Fizik ve 1911 Nobel Kimya ödülünü alan ilk kadın , iki kere alan ilk bilim insanı olarak da tarihe geçer.
Marie, ablası Bronia ile (abla kız ) çalışarak birbirlerini okuturlar.Abla evlenince Marie Paris’in Latin mahallesinde bir apartmana taşınır.Gününün büyükbir kısmını okulda labrotuarlarda geçiren Marie’nin aklını meşgul eden tek şey bilimdir. İki yıllık eğitimin ardından sınıf birincilikleriyle birlikte fizik ve matamatik dallarında yüksek lisans dereceleri alarak mezun olur.Öğretmenlik diploması alıp Varşova’ya dönmeyi düşünür.


Aynı yıl bir arkadaşının evinde Pierre Curie ile tanışır. Pierre, ‘Piezo elektrik’i ‘ keşfeden bilim adamıdır, aynı zamanda Endüstriyer Fizik ve Kimya Okulu labratuarının başkanıdır.Çift, 26 Temmuz 1895’te evlenirler.Evlendiklerinden itibaren ondört yıl radyoaktif elementler üzerine beraber çalışırlar.Marie,ilk kızı İrene dünyaya gelince çalışmalarına bir süre ara verir.Öğretmenlik diplomasını aldıktan sonra kocasının ayarladığı bir labratuarda uranyum tuzlarının yaydığı ve sonraları radyoaktivite üzerine birçok makale yayınlar. 1898 tarihinde çalışmalarına hız verir, toryumun radyoaktif ışınlar yaydığını fark eder.Bu noktada eşi de kendi çalışmalarını bırakıp Marie’ye yardım eder.Marie, uranyum elementinde radyoaktif maddeler bulunduğunu düşünür.Araştırmalarının sonunda radyoaktivitenin atomla ilgili bir kavram olduğu ve minarellerin moloküler yapısından kaynaklanmadığı tezini ortaya atar.1900 lü yıllarda birçok bilim adamı atom diye bir şeyin varlığına inanmaz.Bu iddaası birçoklarını güldürür.


Temmuz 1898 de Curie’ ler yenibir radyoaktif element olan ve uranyumun radyoaktif bozunmasından ortaya çıkan polonyumu bulduklarını duyururlar.


Marie, 1903 yılında bilim alanında dokoktorasını vererek Fransa’ da gelişmiş
bilim alanında ilk kadın olur. Nobel Fizik ödülünü de alarak,Nobel ödülü sahibi ilk kadın olarak tarihe geçer.


1904 yılında eşiyle MARİE de Sevr’ deki bir kız okulunda öğretmenliğe başlar. Aynı yıl ikinci kızı Ieve doğar.Ancak araştırmaları sonrasında radyoaktivitenin etkisinden dolayı Curieler birçok rahatsızlıklar geçirirler.Curie’ nin ve dünyanın bilmediği şey, radyum ve diger radyoaktif elementlerin ve görünmez gama ışını yayıyor olmasıdır.Gama ışınları hem insan hem de hayvan vücudu için yıkıcı bir etkiye sahiptir, o dönemde radyum maddesinin insan dokusuna zarar verdiği yeni yeni kabul edilir.

19 Nisan 1906 da Pierre bir at arabasının çarpması sonucu ölünce Marie, iki çocuğu ile dul kalır.Ancak Sorbonne ünüversitesi kocasının yerine fizik profösörü olarak Marie’yi atar ve Madame Curie 1908 ‘de Sorbonne’da görev yapan ilk kadın profösör olarak bir ilke daha imza atar.


Marie, ikinci eşi Poincare ile 1911’de Solvay konferansı sırasında radyum ve polanyumun keşfi ve araştırılmasındaki rollerinden ötürü Nobel kimya ödülüne layik görülürler.Böylece Marie, , iki Nobel ödülü alan ilk isim olarak yer alır.Yaptığı çalışma, bir elementin radyoaktif işlemlerden sonra başkabir elemente dönüşebileceğini gösterir.Bu, kimya alanında yepyeni bir sayfanın açılması demektir.
Madam Curie, 1914 yılında Paris Üniversitesinde kurulan Radyum Enstitüsünün ilk müdürü olur.Hayatı boyunca radyumun tıptaki önemine dikkat çeker.Birinci dünya savaşı sırasında kızı İrene ile birlikte ,genç hemşire adaylarına X ışını teknolojisini öğretir ve fizik tedavi uzmanlarına savaş ortamında radyoloji ekipmanını nasıl kullanacaklarını gösterir. Ancak bu sırada ikisi de yüksek dozda radyoaktif ışına maruz kalır.


Marie, Varşova’daki Radyum Enstütüsünü kurar.1934 yılında Fransa’nın Savoy kentinde , aşırı radyosyona maruz kaldığı için kan kanseri sonucu ölür.
Ne hazindir ki,iki Nobel ödülü getiren ve bilim dünyasında çığır açmasını sağlayan çalışmaları, gün gelip ölümüne sebeb olmuştur.Bu yüzden kendisine ‘BİLİM İÇİN ÖLEN KEDIN’ denilirken , radyoaktivite birimine de ‘CURİE’ adı verilir.Radyumdan çıkan ışınların kanserin bazı çeşitlerinde tümörleri yok ettiği ortaya çıkınca kanser tedavisinde, soyadından ilham alarak , curieterapi (kemoterapi) olarak bilinen tedavi dönemi açılır.


1944’te bulunan yeni bir element, Marie ve kocası Pierre’in anısına ‘CURİUM’ olarak isimlendirilir.

Bu haber 1317 defa okunmuştur

:

:

:

: