Hatırlanacağı gibi en son 17 Aralık tarihinde 41.25 TL’den 45.5 TL’ye yükselen ev tipi tüp gaz fiyatına 6 Ocak 2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 25 kuruş daha zam yaparak 45.75 TL’ye yükselmişti. En son olarak ise geçtiğimiz günlerde nedenini anlayamadığımız bir şekilde ev tipi tüp gazın fiyatı 75 kuruş düştü.
17 Aralıktaki zam karşısında Başbakan gaz zammının hükümetleri tarafından değil ilgili 3 firmanın bir nevi oluşturdukları kartel yoluyla yapıldığını ima ederek topu taca atmıştır. Aslında, top taca değil Rekabet Kuruluna atılmıştı. Bu gelişmeler üzerine ise Rekabet Kurulu, Jetgaz, İntergaz ve Koopgaz hakkında 'Rekabet Yasası'nı ihlal edip etmediklerini' belirlemek için soruşturma başlattığını açıkladı. Rekabet Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, LPG dolum piyasasındaki bazı uygulamaların bir süreden beri izlemeye alındığı belirtildi ve bu alandaki bazı uygulamaların 36/2009 sayılı Rekabet Yasası'nı ihlal edip etmediğinin tespiti için 22 Ekim tarihinde re'sen ön araştırma başlattığı kaydedildi. Açıklamada, 'Bu süreç sonucunda sözkonusu piyasada faaliyet gösteren teşebbüsler Jetgaz, İntergaz ve Koopgaz hakkında yasanın 23'üncü maddesi tahtında soruşturma başlatıldı' ifadesine yer verildi.
Yukarıda da belirtildiği gibi Rekabet Kurulu 36/2009 Sayılı Rekabet Yasası’ndan gücünü almaktadır. 3. Maddeye göre bu yasanın amacı, ekonomik verimliliğin ve tüketici refahının artırılması için, mal ve hizmet piyasalarında rekabeti engelleyen, bozan veya kısıtlayan anlaşmaları, teşebbüs birliği kararlarını, uyumlu eylemleri ve teşebbüslerin hakim konumlarını kötüye kullanmalarını önlemek; rekabeti bozucu etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla, yoğunlaşmaları ve Devlet yardımlarını kontrol etmek ve etkili rekabet ortamının sağlanması ve sürdürülmesi için gerekli kuralları koyup, bu Yasayla oluşturulan Rekabet Kurulunun görev ve yetkilerini belirlemektir. Bu yasa kapsamında özellikle 4. ve 6. maddede belirtilen koşulların oluşması halinde Rekabet Kurulunun aktif rol alması gerekmektedir. 4. maddeye göre rekabetin önemli ölçüde engellenmesi, kısıtlanması veya bozulmasını amaç edinen veya bu sonucu yaratacak veya yaratan ve özellikle: Alış veya satış fiyatlarını veya diğer ticaret koşullarını doğrudan ya da dolaylı olarak belirleyen; Piyasa veya tedarik kaynaklarını paylaştıran; Üretimi, piyasaları, teknolojik gelişmeyi veya yatırımı kısıtlayan ya da kontrol eden; Rakip teşebbüslerin faaliyetlerini zorlaştıran veya kısıtlayan ya da piyasada faaliyet gösteren teşebbüsleri boykot veya diğer davranışlarla piyasadan çıkartan ya da piyasaya yeni girişleri engelleyen; Diğer teşebbüsler ile yapılan eşdeğer işlemlere farklı koşullar uygulayan ve böylece onları rekabet açısından dezavantajlı duruma getiren; ve Sözleşmelerin akdini, nitelikleri gereği veya ticari teamüllere göre bu tür sözleşmelerin konusuyla hiç bir bağlantısı olmayan ek yükümlülüklerin, sözleşmelerin diğer tarafları tarafından kabulü şartına bağlayan anlaşmalar, teşebbüs birliği kararları veya uyumlu eylemler yasaktır ve hukuken geçersiz sayılır. 6(1) maddesine göre ise aralarında aşağıda belirtilen durumlar da olmak üzere, ülke bütününde veya bir bölümünde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında hakim konumda olan bir veya daha fazla teşebbüsün, hakim konumunu kötüye kullanması yasaktır.
Rekabet Kurulu Rekabet Yasasının 23'üncü maddesi tahtında soruşturma başlattığını beyan etmiştir. Peki 23. Madde neyi ifade etmektedir? Bu madde kısaca soruşturmanın 90 gün içinde tamamlanmasını, tamamlanmaması durumunda ise 60 gün daha uzatılabileceğini belirtmektedir. Yani, Kurul isterse incir ipi gibi uzatıp 5-6 ay sürüncemede bırakabilir. Zaten Kurulun ifade ettiği gibi 22 Ekim 2013 tarihinde süreç başlamışsa halihazırda 4 ay dolmak üzeredir. Bu durumda akla gelen soru: “Bu üç firmanın rekabeti ihlal ettiklerini veya hakim konumlarını kötüye kullanıp kullanmadıklarını tespit etmek için daha ne kadar süreye ihtiyaç vardır?” Diğer bir soru ise: “Rekabet Kurulu serbest piyasada etkin rekabeti, ekonomik verimliliğin ve tüketici refahının artırılmasını bu yaklaşımı ve performansı ile mi sağlayacak?”
ŞEFFAFLIK VE HESAP VEREBİLİRLİK SÜRECİNİ YAŞADIĞIMIZ GÜNÜMÜZDE REKABET KURULU KURULDUĞU GÜNDEN BERİ (2011 BAŞI) EKONOMİK VERİMLİLİK VE TÜKETİCİ REFAHININ ARTIRILMASINI SAĞLAMADA NELERİ BAŞARDIĞINI BİR FAALİYET RAPORU HALİNDE HALKIN VEYA HALKIN TEMSİLCİLERİNİN BİLGİSİNE SUNDU MU ACABA?
Türkiye Cumhuriyeti Rekebat Kurumu http://www.rekabet.gov.tr/default.aspx?nsw=qk/ZCzP3Wxs=-H7deC+LxBI8= inetrnet sayfası ile aldığı kararları ve diğer her türlü bilgiyi şeffaflık gereği halkın bilgisine sunmaktadır.
KKTC Rekabet Kurulu ise http://www.rekabet.gov.ct.tr/tr-tr/yanmenu/kararlar/kurulkararlar%C4%B1.aspx internet sayfasında kurul kararlarını duyurmaktadır. Kurulun burada duyurduğu tek bir karar var. Bu da M-1/2012 Ercan Havalimanı İşletme Hakkı Devir İşlemi ile ilgili 12-10-2012 tarihli Kurul Karar’ıdır. Görüyor musunuz Rekabet Kurulumuz ne kadar meşgul. Son verdiği VEYA TEK VERDİĞİ Karar bir yılı aşmış durumda.... ÜSTELİK, BU KARARIN DOĞRULUĞUNU KABUL EDEN NEREDE İSE BİR EKONOMİST DAHİ YOK..
BU ARADA UNUTMUŞUM “İŞİN İYİSİ ALTI AYDA OLUR” SÖYLEMİNİ.
ÜZÜLEREK İFADE ETMEK İSTERİM Kİ; BU ÜLKEDE OMBUDSMAN GİBİ LAF OLA KURULAN KURUMLAR VAR. MAALESEF REKABET KURULU DA BUNLARDAN BİRİ OLMAYA ADAY.