Bir ortak metinde yazılacak olanlar hakkında cırlayanlar, ortaya değişik mazeret atanlar, zaman öldürenler, bir anda, Kıbrıs müzakerelerini bırakıldığı yerden tekrar başlatmaya EVET dediler.
Bunun nasıl olduğuna şaşanlar var.Biz hiç şaşmadık. Çünkü, Amerika Dışişlerinden bir yetkili bayan, V.N, beklenmedik bir zamanda, adayı ziyaret etti, Anastasiades ve Eroğlu ile görüştü. Daha doğrusu bir mesaj getirdi. İşte o mesaja-talimata, her iki, lider de HAYIR demek cesaretini gösteremedi.
Vee, 11 Şubat Salı günü, Kıbrıs’taki BM merkezinde, görüşmeciler kuzu kuzu masaya oturacaklar.
Bu haberler yayınlandı ya, her iki tarafta da, sürer durumdan yararlananlar, kaymağı yiyenler, ayaklandı. Hem Anastasiadese hem de Eroğlu’na saldırılar başladı.
Biçare Eroğlu, Ankara’nın EVET deyişini, Amerikan Dışişleri Bakanı yadımcısı W. Burnsdan öğrendi deniliyor. Eee, Ankara EVET dediyse Eroğlu’nun karşı çıkması söz konusu olabilir miydi?
Bir zamanlar, hatırlayacaksınız, Ankara, Annan Planına EVET deyiniz talimatı vermiş ve Denktaş karşı çıkmıştı. Çok gitmedi, sahneden uzaklaştırıldı ve aday bile olamadan siyasi yaşamını noktaladı.
Eroğlunun başına da aynisi mi gelir gelmez tartışmaları başladı ve MehmetAli Talat yerine oturtulur mu oturtulmaz mı diye bahis tutanlar çıktı..
Olur, o da olur. Eğer bu müzakerelerden sonuç alınacak ve imzalar atılacaksa, Talat’ın bu imzayı atacağı söyleniyor. Ya Eroğlu boyun eğer ve o kabul ederse imza atmayı!!
Ama, Eroğluna UBP, DP izin vermezmiş böyle bir imza atsın. CTP ve TDP dünden razı.
Eveeet. Amerika’nın parmağını oynatması ile müzakereler başlayacak. Kaçıncı kezdir, durur yeniden başlar sayısını kaybettik. Fakat, bu kez, deniyor ki madem Amerika ciddi biçimde devreye girdi bir anlaşma olacak veya empoze edilecek.
KKTC bağımsız, egemen ve özgür bir devlettir, sonsuza dek yaşatılacak diyenler şimdi ne yapacak?
Türkiye EVET derse , bizim buradaki liderler ve şövenistler HAYIR mı diyebilecek ? Hiç sanmam.
Uzlaşma olmazsa bile , 1959 ve 1960 Zürih ve Londra anlaşmaları gibi balyozla her iki topluma da kabul ettirilecek. Çünkü, artık Kıbrıs’ta gaz-petrol da bulundu ya?
Amerika , Tunus’u, Mısırı, Suriye’yi ve diğer Arap dünyasını petrol zenginlerini darma duman etti de Kıbrıs’ın doğal kaynaklarını başkalarına mı kaptıracak?
