Olmaz olamaz demeyiniz

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, son günlerde, çok çelişkili konuşmalar yapıyor

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, son günlerde, çok çelişkili konuşmalar yapıyor;
Zamları, Serdar Denktaş’la koalisyonu, Kıbrıs müzakereleri sürecini, işten çıkartmaları, harçların artırılmasını, yeni müdür-müsteşar atamalarını, bazılarının görevden alınmalarını vs... savunuyor.

Elektriğe, tüp gaza, akar yakıta, benzine yapılan zamlar sonrası ekmeğe, süte, un mamullerine, ete gelen zincirleme zamlardan bunalan halka, zamların kaçınılmaz olduğunu, her yıl uygulandığını anlatmaya çalışıyor.

Ama, çıkıp da, açıkça ve net olarak ekonomik ve politik çöküntü içindeyiz, devletimiz-hükümetimiz bankalara, Sosyal Sigortalara, İhtiyat Sandığı’na milyarlarca lira borçlu, Ankara’dan, içten ve dıştan sağlanan kredilerle ayakta durabiliyoruz diyemiyor.
Dahası, hükümetinin ve bakanlarının, bol keseden harcamalarını, yandaşlara ulufeler dağıtmalarını da görmüyor.

Burası KKTC’dir ya!! Akla gelen ve gelmeyen her şey olabiliyor. Parası pulu kalmayan, borç batağında çırpınan Hükümet, yeni tayinler yapıyor, muhtaç analarımıza babalarımıza bakıcı buluyor, maaşlarını da ödüyor... Allah razı olsun, başımızdan eksik etmesin de !!

Yaşlı ana babalarına bakacak, bakması gereken evlatları nerede, yok mu ? Vaar.. ama, hepsinin işleri başından aşkın, varsın devlet halletsin o işi de !!

Diğer yanda acılar içinde yıllardan beri kıvranan, muhtaç hastalara, ölüme terkedilmişlere, maalesef, devletin eli uzanamıyor. Bu da başka bir büyük çelişki.....
İyi ki Kıbrıs barış müzakereleri başlıyor, olumlu hava da esiyor. ABD Dışişleri Bakanı J. Kerry’den önce müsteşarı Eric Rubin, Mart ayı başlarında Kıbrıs’a geliyor. Bakalım ne mesajlar-emirler getiriyor patronundan önce.
Fakat, galiba Rumların her ikisine de, Amerikan planına da oyun oynamaya hazırlandıklarını bilmiyorlar.

Bilmemeleri imkansız. Yani DİKO’nun, Anastasiades’in hükümetini müzakere ve ortak metin konusunda desteklemediğini ve hükümetten çekileceğini duymadı mı ? Bilmiyor mu ? Elbette biliyor da, dolaylı baskı uygulamak için, Eric Rubin mi devreye sokulmuştur ?

Bizim tarafta iyimserlik hat safhada. Başbakandan , Dışişleri Bakanından ve siyasi parti liderlerinden destek alan Eroğlu, Başmüzakereci Özersay’ı destekliyor gibi görünüyor, ama, her fırsatta, her kabulünde, her toplantıda Kırmızı Çizgiler dediklerinde ısrar ediyor... Ne mülk, ne toprak, ne garantörlük, ne Maraş, ne “yerleşikler”, ne asker konusunda, federal bir anlaşma için iki devlet şartından taviz verilemeyeceğini yineliyor.
Şimdi eğri oturup, doğru konuşmak zamanı olduğunu, birilerinin Eroğlu’na hatırlatması gerekmez mi ?
- Sayın Cumhurbaşkanı, etimiz ne, budumuz ne, gücümüz ne
Her tarafa olan borçlar, alınan krediler, özelleştirmeler, KİT’ler batarken, meclisin ve hükümetin varlığı ile yokluğu tartışılırken ... lütfen, temkinli, ölçülü ve de gerçekçi konuşmanız daha uygun olmaz mı... diyemez mi ?
KKTC sonsuza dek yaşatılacaksa ve masa başında bulunacak federal çözümde yerini alacaksa, bu halimizle imkansızdır uyarısında bulunamaz mı ?
Batmış, batırılmış KKTC’yi, eşit ortak olarak kim kabul eder ki !!
Nitekim, Rum tarafında karşı sesler yükseliyor,
EOKA’cılar, ELAM’cılar, Hrisi Avgiciler, EDEK’ciler, DİKO’cular, hem Anastasiades’e, hem Amerika’ya hem de AB’ye meydan okuyor.
Öyle anlaşılıyor ki, Kıbrıslılar birbirleriyle kavgaya devam edecek, yorganını da (gazını da, petrolünü de,madenlerini de, doğal ne kaynağı kaldıysa, onu da) arabulucu geçinenler kapıp götürecek.
Olmaz, OLAMAZ demeyiniz. Burası Kıbrıs’tır. Tarih boyunca neler oldu neler, üstünden kimler geçti geçer, kimler nelerini sömürdü, sömürecek, aptal halkları ile kimler dalga geçecek.
Bu haber 179 defa okunmuştur

:

:

:

: