Mert ÖZDEŞ
DP-UG MYK’sında alınan hükumete ve ittifaka devam kararı Öğlen Ajansı programında masaya yatırıldı. Programa katılan DP-UG Milletvekili Zorlu Töre ve CTP-BG Milletvekili Mehmet Çağlar gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Töre, hükümetin beyin ölümünün gerçekleştiğini ifade ederken, Çağlar ise DP-UG’de yaşanan istifaların çıkar çatışmasından kaynaklandığını ileri sürdü.
Programa konuk olan DP-UG Milletvekili Zorlu Töre, hükumetin devamı için CTP-BG’nin, hükümet ortağının isteklerine boyun eğmek zorunda kaldığını ifade etti.
“CTP’NİN TAVİZ VERECEĞİNİ BİLİYORDUM”
“Sayın Genel Başkan, “Sayın Genel Başkan’ın bazı ifadeleri olmuştu. Genel Sekreter de ifadesinde hükümetin sonlandırılması için açıklama yapmıştı. Hükümetin biteceği şeklindeki düşünceler kamuoyunda yer etmişti. Partinin yapısını,CTP’nin sürekli U dönüşü yaptığını bildiğim için, CTP’nin tavizler vereceğini, hükümetin bozulacağını önlemeye çalışacağını düşünüyordum Denktaş’ın. CTP hem hükümetin bozulmasını istemiyor hem de DP’nin haklı taleplerini yerine getirmiyordu” diyenTöre, DP-UG’nin isteklerinin Başbakan Özkan Yorgancıoğlu tarafından kabul edildiğini öğrendiklerini de belirtti.Yaşanan bu gelişmelerden hükumetin geleceğinin nasıl etkileneceğinin sorulması üzerine Töre, şu yanıtı verdi: “Son yapılan görüşmede Başbakan’ın, Denktaş’a sıkıntı nedir onları aşalım demesiyle şekil değişmiştir. Hükümetin yapısı yaşayan ölü durumundadır. Beyin ölümü gerçekleşmiştir. Hükümet, yaşayan bir ölü durumundadır. Kalbi vardır ancak beyni yoktur. Yerel seçimlere yönelik bir hükümet olmuştur.”
***
“DP-UG’DE ÇIKAR ÇATIŞMASI YAŞANDI”
Programın bir diğer konuğu CTP-BG Milletvekili Mehmet Çağlar ise DP-UG’de yaşanan krizin ideolojik değil, çıkar çatışması olduğunu ileri sürdü. Çağlar şunları kaydetti; “Özellikle baktığımız zaman CTP-DP-UG hükümetine bunun yerel seçimlere girerken, ortaya amaç uğruna bir ittifak oluşturulmaya çalışıldığını gördük. O dönemde de söyledik, bu etik değildir ama elbetteki her parti bunu ypaabilir. Asıl amacı, temel hedefi, sanki 2015 Nisan ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Bir ikincisi de Kıbrıs sorununun, beklendik redefanduma gitmesi durumunda, hayır kampanyasının atılmaya çalışıldığı bir birliktelik gibi. Ancak yerel seçimlerde evdeki hesap çarşıya uymadı.”