“TOPRAK İSTİYORLAR”

Eroğlu, Türk tarafının talepleri ile Rum tarafının talepleri arasında dağlar kadar fark olduğunu söyledi

Eroğlu, Türk tarafının talepleri ile Rum tarafının talepleri arasında dağlar kadar fark olduğunu söyledi

“Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının talepleri ile Kıbrıs Rum tarafının talepleri arasında dağlar kadar fark olduğunu söyledi. Kıbrıs Rum tarafının, 160 bin kişi için toprak istediğini kaydeden Eroğlu, dönüşümlü başkanlıktan da geri adım attıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Eroğlu ayrıca, Kıbrıs Rum tarafının uzlaşmaz tutumunun net bir şekilde görülmesine rağmen Cumhurbaşkanlığı’nın uzlaşmaz gibi gösterilmemesinin yanlış olduğunun altını da çizdi. Kıbrıs Türk Emekliler Derneği 21. Olağan Merkez Genel Kurulu’na katılan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, burada yaptığı konuşmada, “çözüm istemeyen biri” olarak suçlanmasından duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirdi.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve kendisinin bir çözüm için Kıbrıslı Rumlarla müzakere etmesine rağmen, Rauf Denktaş ve kendisinin çözüm istememekle suçlanmasını eleştiren Eroğlu, ancak “daha çok çözüm yanlısı” olarak gösterilen İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve “görüşbirliği içerisinde olduğu” Rum Yönetimi eski Başkanı DimitrisHristofyas’ın yaptığı müzakerelerden de sonuç çıkmadığına dikkat çekti. 

“DIŞA MESAJ GÖNDERDİM”

Bir açılışta yaptığı konuşmada kullandığı “Dıştan birileri aferin diyecek diye nasıl olursa olsun bir çözüme imza koyacak değilim ” ifadesi üzerine “Kim bu birileri?” şeklinde tepkiler yağdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, o söylemin dışa bir mesaj olduğunu, birilerinin takdirini alacak diye Kıbrıs Türk halkının takdir etmeyeceği bir anlaşmaya imza atmayacağını vurgulamak için söylediğini belirti.

“KENDİ KENDİMİZİ SUÇLAMA KOMPLEKSİNDEN VAZGEÇMELİYİZ

Eroğlu, “Ortada bir yanlış yoksa ve sırf suçlama için konuşursanız bence bu yanlıştır. Bakın, müzakerelerin daha sık olmasını isteyen biz ama müzakereler süratlenmiyor diye suçlanan yine biz oluyoruz” dedi. Lider ve müzakerecilerin daha sık bir araya gelmesini önermelerine rağmen bunun Kıbrıs Rum liderliği tarafından reddedildiğini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Kendi kendimizi suçlama kompleksinden vazgeçmeliyiz” dedi.

FÜLE İLE GÖRÜŞME

Avrupa Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Stefan Füle ile Cumhurbaşkanlığı’ndaki görüşmesine de atıfta bulunan Eroğlu, görüşmede Stefan Füle’nin kendisinden müzakere masasında Avrupa Birliği temsilcisinin de yer almasına müsaade etmesini ve Maraş’ın 1974 öncesi sahiplerine geri verilmesini talep ettiğini açıkladı.

Eroğlu, Füle’ye verdiği yanıtta, AB’nin müzakerelerde yer almasının Rum Yönetimi Başkanı NikosAnastasiades’in bir talebi olduğunu, Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliği’nin bir üyesi olmasından dolayı AB’nin müzakerelerde yer alamayacağını söylediğini kaydetti.

“160 BİN RUM’A TOPRAK”

Kıbrıs Rum liderliğinin, 160 bin Kıbrıslı Rum’un yerleştirilmesi için yoğun yerleşim olan bölgelerden toprak, 60 bin Kıbrıslı Rum’un da 1974 öncesi Kuzey Kıbrıs’ta bıraktığı mülk üzerinde birinci tercih hakkı bulunmasını talep ettiğini belirten Eroğlu, bunun yanında Kıbrıs Rum tarafının dönüşümlü başkanlıktan da geri adım atmaya başladığını açıkladı.

“DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIKTAN VAZGEÇTİLER”

Eroğlu, “Dönüşümlü başkanlık konusundan da vazgeçtiler. 1960 Cumhuriyeti’ne dönelim ve Türkler Cumhurbaşkanlığı Muavini seçsin, veto hakkı olmasın. Böyle görüşler var” dedi. Müzakerelerdeki konuları paylaşacağını, yapılacak referandumun da 2004’deki gibi olmayacağını kaydeden Eroğlu, 2004’te referanduma sunulan 9 bin sayfalık antlaşmanın okunmadığını, antlaşma metninin bir kısmının BM tarafından doldurulduğunu hatırlattı. Eroğlu, “Böyle bir kampanya bir kez daha olmaz diye düşünüyorum” dedi.

“40 YIL DİKKATE ALINMALI”

Muhtemel bir antlaşmanın kalıcı olabilmesi için 1974’ten sonra geçen 40 yılın dikkate alınması gerektiğini, bunu Anastasiadis’e de söylediğini kaydeden Eroğlu, “Geçen 40 yıl dikkate alınarak varılan bir antlaşma yaşayabilir” dedi. İki kesimli, eşit statüye sahip iki toplum temelinde bir federasyon modelinde herhangi bir sorun görülmediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, esas olanın bunun altının nasıl doldurulacağı olduğunu belirtti.

“DAĞLAR KADAR FARK VAR”

Eroğlu, “Rum’un istekleri ile bizim isteklerimiz arasında dağlar kadar fark vardır. Müzakereler ilerledikçe Rum tarafı gerçekleri dikkate alarak yakınlaşma içerisine girer mi germez mi onu göreceğiz“ dedi. Harita konusunun diğer konularda anlaşmaya varıldıktan sonra görüşüleceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının kriterinin “Mümkün olduğunca az insanın yer değiştirmesi” olduğunu kaydetti.
“İNSANLAR BİRBİRİNE GİRER”
Bir çözüm durumunda yer değiştirmek zorunda kalacak insanlarla ilgili olarak ise Eroğlu, “Aynı yaşam standardını, ayni koşulları bu insanlara hazırlamazsanız felaket olur. İnsanlar bir birine girer” dedi.
Eroğlu, “Önemli olan, Kıbrıs Türk halkının mutlu olacağı bir antlaşmaya imza koymaktır. Bunun dışında bir antlaşma bizim bu topraklarda yaşama imkanlarımızı daraltır” dedi.

“DAHA GÜZEL GÜNLER BEKLENTİSİ İÇİNDEYİZ”

İçte dile getirilen sorunlara da değinen Cumhurbaşkanı Eroğlu, pek çok sorun bulunduğunu ancak KKTC Devleti’nin nerelerden bu günlere geldiği dikkate alınırsa katedilen mesafenin az olmadığını kaydetti. Kıbrıs Türkünün ne zorluklar yaşadığını çok iyi bilen biri olduğunu belirten Eroğlu, “Tatmin edici bir noktada mıyız diye sorarsanız, elbette değildir. Daha güzel günler beklentisi içerisindeyiz, daha iyi yaşam koşulları arzu ediyoruz ama bazen imkanlar buna müsaade etmeyebilir” dedi.

Ülkede demokrasinin kökleşmiş olmasının büyük bir zenginlik olduğunu da kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, KKTC’nin bazen tartışmalara konu olan parlamenter sistemini başarı ile uygulayan ülkelerden biri olduğunu, demokrasi konusunda dünya sıralamasında iyi bir yerde olduğunu vurguladı.

Bu haber 687 defa okunmuştur
  • sen de ver ali   - 21.04.2014 ver be annem ver, zaten yoldas disisleri bakani nami verdi .
  • LONDRALI  U.K - 21.04.2014 turkiyenin cikarlari icin eli de verecen , koluda verecen , topragi da verecen ... bosuna nefes tuketme ..
  • Urum malları    - 21.04.2014 elden gidecek paçalar tutuşmuş :)
  • Bulent  Lefkosa - 21.04.2014 Yorum yapanlar Kibrisli Turk olsaydi daha inandirici olurdu.
  • li bilgin-magusa    - 20.04.2014 diline saglik kardes. beni basa secin ben dunden bunu soylemek isiyordum. bu is 1974 te tam yapilacakti....yapmadilar.
  • Kamil Kadı  Vadili - 20.04.2014 Rum, savaş tazminatı ödemeğe yanaşmıyor. Inu gizlemek için de yüklü tavizler peşinde, Olmayacak istekler öne sürüyor. Her defasında da mek parmak mek parmak hedefine yanaşıyor. Olursa bu son çözümdür ve Rum, rahatlıkla Türkleri denize dökerek hedefine ukaşacaktır. Bir 1074 tekrarlanamaz AB buna müsade etmeyecektir. Kıbrısta da İstiklal Savaşına Hazır olun...
  • Bahri Aydın  Lefke - 20.04.2014 Karaoğlanı anmamak mümkün mü.? Türkiye biraz barışa meyletti. Adamlar, bunu neye yoruyor. Korkaklığa mı, pısırıklığa mı.? Savaş kokusu geliyor. Bir davulun , zurnanın çalması , köslerin vurulması kaldı.
  • Hayrettin KOzan  Gaziveren. - 20.04.2014 Eski Yunanda Toprak Su istemek savaş isdtemekle eşdi. Rum, eski adetlerini hatırladı.Yunan kırıntısı ve kalıntısı savaş istiyor.
  • Kazal Kor  Köprü - 20.04.2014 Evet Rum istedi diye hemen bizde 'Buyurun alın mı ..' diyeceğiz. Bunca yılın pısırık siyaseti sonucu bu davayı kaybedecek noktaya geliyoruz. İşte ABD, İşte AB, işte adaletli dünya. Türkün kanıda ucıuuz, toprağıda, canıda öyle mi,?CTP nin en güzel yardımını Rum, şimdi görecek. Niye suskunlar.? onlar bu ülkenin Türk insanı değil mi.?
  • Eşref Arıkan  Yiğitler - 20.04.2014 Kök salınan bir yerden olmak, üçüncü dördüncü defa göçmenlik olmayacvak şeydir. Allah cc daha iyi insanın canını alsın. Rum tazminat vermeğe yanaşmazken olmayacak şeyler isteyerek barış değil savaşı davet ediyor.Etmiyor mu.?
  • Sezai Sezre  Yenikent Lefkoşa - 20.04.2014 Bu aşamadan sonra ilki seçenek kalır. Ya savaş veya sınır kapatılır Türkler kendi işine bakar. Dünya, Dünyayı EŞŞEK tepsin. Taiwana bakın.. Zaten Rumun istediği çözüm ölümden de beter acılar getirecektir..
  • Abbas Karaatmaca   - 20.04.2014 Yani Rumun istediği anlaşma mı.? Rumun anlaşmağa niyeti yok, yine savaşa davetiye çıkarıyor.. O AB nin onu destekleyeceğini sanıyor. Hiç kimse kimse için ölmez.Korkmasınlar..
  • Aziz Seven  Mağusa - 20.04.2014 Anlaşılan Rum yine kaşınıyoooor. İnşallah iş silaha süngüye kalmaz.. Bu iş 1974 de sıcağı sıcağına halledilmeliydi.
  • Ali Bilgin  Mağusa - 20.04.2014 'Rum anlaşmaya gelmezse Türk Askeri Yürür..' bu lafı Rum duyduğu an, yelkenleri suya indirir, anlaşmaya,ağızlı yüzlü bir anlaşmaya gelir. Ancak bu sözleri söyleyebilecek babayiğit kalsdı mı ki.?

:

:

:

:

DİĞER HABERLER