Çeler, ADA TV’de AKSA ile ilgili olarak yayınlanan kamu spotunun bilgilendirici olduğunu kaydederek, kurumu kutladı

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Zeki Çeler ve Avukat Ayşe Öztabay ADA TV’de yayınlanan Ülke Siyaseti Programı’nda ülke iç meselelerini değerlendirdi. TDP Milletvekili Zeki Çeler Belediye başkan adaylığı konusunda çok fazla destek alırken bunun yanında kendisine ‘biz seni vekil seçtik sen vekil kalarak bizlere daha çok destek olacaksın’ diyen insanların olduğunu söyledi. Çeler “Bana sadece Girne hudutları içerisinde oy verilmedi, başka yerlerden de oy aldım. Elimde fırsatım vardı ancak saygı duymak zorundasınız. İcraatı halk nerede sunuyorsa onu yapmanız lazım” ifadesini kullandı. AKSA İle ilgili yayınlarından dolayı Star Kıbrıs Medya Grubu’nu kutlayan Çeler, “Star Gazetesi’ni de, ADA TV’yi de bacalarla ilgili olarak yayınladığı kamu spotundan ötürü tebrik ediyorum. İzlemeyen varsa durup izlesin. Bununla ilgili kanal birinden para da almadı. Bir ülkede hassasiyet gösteriyorsak içimizden gelmedi, bunu da kanal yapıyor. Benim bacalarla ilgili mecliste bir günde anlatırım, fuel oilin kalitesinin düzenlenmeyişi filtre takma konusunu bir kez eleştiririm ve biter ancak ADA TV sürekli bu yayınları yapıyor” dedi.
Programın diğer konuğu olan Avukat Ayşe Öztabay ise gerçekleşen 23 Nisan etkinliklerinin ardından, ülkede bir tarafta çocukların renkli kıyafetlerle kutlamalar yaptıkları, diğer tarafta duvarların arkasında istismarlara uğrayan çocuk dramları yaşandığını anlattı. “Şiddetin o korkunç elleri kadın vücudunda kendini belli ediyor” diyen Öztabay, ülkede kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmak için bir kamu spotu çekilmesi gerektiğini vurguladı. Ülkede su yüzüne çıkmayan çok sorun olduğunu dile getiren Öztabay, artık sorunların çözümü yönünde ne yapılabileceğinin düşünülmesi gerektiğine vurgu yaptı.Öztabay ve Çeler programda şu ifadeleri kullandı:

AVUKAT AYŞE ÖZTABAY: ‘ÜLKEDE ÇOK MAĞDUR ÇOCUKLAR VAR’
“23 Nisan kutlanıldı. Ancak KKTC’de çocuk istismarı var. İstismara uygulayan çocuklar var. Tacizlere, tecavüzlere, emek hırsızlığına uğruyorlar. Rengarenk kıyafetlerle adeta çiçek tarlasına dönen etkinlikler yapıldı, oysa ki duvar arkalarında çok mağdur çocuklar var bu ülkede kayıtları tutulmayan, istismar edilen. Anayasamızda haklarımızın doğru dürüst verilmediği, denetlenme noktasının eksikliği dolayısıyla bugünkü güzel şölenleri gizli gizli izleyen mağdur çocuklar da vardı. Bunun da hatırlanması gerekir diye düşünüyorum. Yasalarla ilgili eksikliklerle ilgili olarak direkt eleştirilere bulunuyorum. Bana göre 40 yıldır, tam 40 yıldır çalışkan vekillerimizi tenzih ederek söylüyorum ki yan gelip yatan vekillerimiz dolayısıyla biz ellenmemiş yasalarla yaşadık. Hukuk biyoloji değildir, kimya değildir.

‘MESLEĞİM EN BÜYÜK DESTEĞİM’
Şiddet konusunda, gerek canlıya şiddet gerek çocuk istismarı konusunda oldukça hassasım. Mesleğimin beni beslediği bir tarafım var. Bana çok büyük bir destek mesleğim. Israrla bu konuların üzerinde duruyorum bu yüzden. Her fırsatta gerek gazetemdeki köşemde gerekse de katıldığım yayınlarda toplumda infial yaratan şeyleri gündeme taşımaya çalışıyorum. Kıbrıs’taki problemleri seçme özgürlüğümüz yok. O kadar çok problem var ki ‘ne yapabiliriz’i konuşmamız lazım. Trafikte hayli problemler var. İstismara uğrayan çocuklar var ve bizim bildiklerimiz sadece buzdağının görülen kısmı. Çeşitli örf adet ataerkil yapı altında istismara uğruyorlar. Su yüzüne çıkmayan çok sorun var bilhassa şiddet ve istismardan. Şiddetin o korkunç elleri kadın vücudunda kendini belli ediyor. Dolayısıyla her fırsatta yapılan şikâyet kadın tarafından yapıldığı için ‘kadına şiddet’ tanımını koymalıyız. Hep sitemde bulunuyorum, ne olur diyorum 40 senedir hiçbir şey yapmadınız bari bir devlet politikası geliştirin. Bir hayli yönetmenimiz bu hususta kendini geliştirmiş medyacımız var. Bilinçlendirici bir kamu spotu yapın ve sürekli dönsün o kamu spotu. Bu insanlar avukat bulmak zorunda, paraları olmak zorunda değil. Evvela görsel olarak insanları bilgilendirmek gerekiyor. Herkesin vasat olarak izlediğinde anlayacağı bir kamu spotu gerekiyor. Adaletin karşısında herkes eşittir ama sadece avukat tutanlar? utamayanlar kaderine razı mı olacak? Şiddet kimsenin kaderi değil. Şiddete uğrayan her kimse, kadındır, erkektir veya onu gören biridir, lütfen ilgili yerlere başvursun. 

TDP MİLLETVEKİLİ ZEKİ ÇELER:’ BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞI KONUSUNDA HALKIMI DİNLEDİM’
“Siyasette halkın ne dediği çok önemlidir. 2010’da bağımsız girmiştim belediye başkan adaylığına, farklı projelerle halkın dikkatini çekmeye çalıştık. Gençlerin icraatlarıyla gelecek nesillere armağan bırakması gerekiyor. Hepimiz bir zamanlar çocuktuk, hepimizin anılarındadır çocukluğumuz. Kim bilirdi bugünlere gelebileceğimizi? Örnek alınabilecek durumlardır bunlar. Adım belediye başkanlığına adaylık konusunda çok geçti, ben de girersem kazanırım dedim ama bir baktık ki hem bölge örgütlerinden hem de parti dışından, beni yeni tanıyan, tavırlarım, kürsüdeki davranışlarım beni tanıyan birçok insan da bundan vazgeçmemi istedi. Girmememi istemelerinin sebebi de meclise seçildin seni vekil olarak görmek istiyoruz, farklı bir vizyon geliştirdin mecliste diyorlar. Senin söylemlerin düşüncelerimizdir diyorlar ve ben halkı dinlemek zorundaydım. Bana sadece Girne hudutları içerisinde oy verilmedi, başka yerlerden de oy aldım. Elimde fırsatım vardı ancak saygı duymak zorundasınız. İcraatı halk nerede sunuyorsa onu yapmanız lazım. Gençlerle ilgili konuşma imkanımız oldu, vergilerin, usulsüzlüklerin apaçık bir şekilde ortaya koyulması için destek veriyoruz. Askerlik yasası ile ilgili çalışmalarımız vardır. Sendikalaşmayla ilgili çalışmalarımız vardır.

‘HALK, HESAP SORACAKLARI SEÇMELİ’
Siyasi partiler gördükleri hataları, iktidardalarsa susuyorlar. Halk da görüyor bunu ancak halk da yine aynı kişileri seçiyorlar. Halk o zaman hesap soracakları seçecekler. Hesap soracağım diyerek sormayanları değil. Bir zamanlar aslan olup aslan payını alanlar belli başlı sebeplerden dolayı cezalandırdıklarında aslan olmayanlar aslan olduklarında yer değiştiriyorlar. Herkes birbirinin ne olduğunu biliyor ancak hesap soramıyorlar. Çünkü kendi kendilerinden de hesap sormuş olacaklar. Biz iktidarı iktidar gibi yaşamış bir parti değiliz. TKP ile bir araya geldiğimiz zaman hükümetten uzaklaştırıldık, diğerinde de ekonomik paketlere karşılık bu gömlek bize dar gelir dedik. Gelin birlikte düzeltelim dedik hükümetten atıldık.

“KOMİTE ÇIKIP AÇIKLAMA MI YAPACAK”
Meclis’te 1983’ten itibaren işe alınanlarla ilgili araştırma komitesi oluşturuldu. Komiteyi oluşturanlar CTP, DP, UBP. Komite başkanını TDP’den birini yapsalardı. Çakıcı’nın dediği gibi biz hiç işçi almadık. Komite çıkıp açıklama mı yapacak? Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın konusuna dönecek. TDP’nin muhalefet yapma tarzı, UBP, CTP ve DP-UG’ye karşı bir duruş sergiler. Doğruları destekler yanlışlara hayır der uğraşırız olmaması için. Halk bize bunu layık gördü ve halk da şuan layıkıyla yönetiliyor. Kendi kendimize seçtiğimiz yöneticiler o koltuğa sarılıp, iktidarlığı devam ettirmek için halkı yönlendirdi. Kanal kanal yayınlara katılıp, köy köy, kapı kapı gezip vizyonumuzu ve icraat yapma istemimizi anlatmayı ve halkı bilgilendirmeyi kendimize bir borç biliyoruz.

“ADA TV VE STAR KIBRIS’I AKSA İLE İLGİLİ YAYINLARINDAN DOLAYI KUTLUYORUM”
Star Gazetesi’ni ve ADA TV’yi kutlamak istiyorum, bacalarla ilgili kamu spotu yayınlanıyor. Tebrik ediyorum, izlemeyen varsa durup izlesin. Bununla ilgili kanal birinden para da almadı. Bir ülkede hassasiyet gösteriyorsak içimizden gelmedi, bunu da kanal yapıyor. Benim bacalarla ilgili mecliste bir günde anlatırım, fuel oilin kalitesinin düzenlenmeyişi filtre takma konusunu bir kez eleştiririm ve biter ancak ADA TV sürekli bu yayınları yapıyor. Doğayı bu kadar kirleten bacası varsa, kendi santrallerimiz yenilenmiş ancak bacası yok diye kanser saçtığı göz önünde bulundurulursa ben art niyet ararım. Tehlikelerini de düşünmek zorundayım. Adamlar yurtdışından gerip milyonlarca dolar harcamak isterler. Sermaye dönüşü vardır partiler arasında.”