Uygulanmadıktan sonra AB Uyumlu Çevre Yasası neye yarar?..........

Maalesef KKTC çelişkiler ülkesi olmaya devam ediyor. 2012 yılında büyük iddialarla yürürlüğe konan çevre yasası aslında AB muktesebatına uyum sürecinin önemli bir merhalesi olarak lanse edildi.

Maalesef KKTC çelişkiler ülkesi olmaya devam ediyor. 2012 yılında büyük iddialarla yürürlüğe konan çevre yasası aslında AB muktesebatına uyum sürecinin önemli bir merhalesi olarak lanse edildi. Bu yasa ile artık şeffaf bir yapı içinde ülke çevresel olarak bir AB ülkesi gibi yönetilecekti. Acaba öylemi oldu. Tabi ki, böyle olmadığı bilmeyen yok ve aksini savunanın herhalde alnı karışlanır. İşte böyle durumlarda yüce Mevlana Celaleddin Rumi’nin aşağıdaki şiiri hep akla gelir.
Güneş gibi ol şefkatte,merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde,cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede ,asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda,mahviyette.
Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.
Bu şiirle hükümete yapılan gönderi açık ve netdir. AB uyumlu diye lanse edilen mevcut yasaları uygulama acizliği içerisinde olan hükümetin sözde Avrupa Birliği müktesebatına uyum programını tanıtması için yapılabilecek tek yakıştırma“BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU”olacaktır.
Artık kimsenin bilmediği ve inkar edilmedi gibi ülkemizin en önemli sorunlarının başında “KANSER” illeti gelmektedir. KADEM'in yaptığı Sağlık Sorunları Tarama Çalışmasına göre Kuzey Kıbrıs’ 189 ülke arasında en fazla kanser vakası görülen ilk 5 ülke arasında yer almaktadır. Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan yaptığı yazılı açıklamada ise dünya sıralamasında Kıbrıs’ın kuzeyinin Kanserde üçüncü sırada olduğuna dikkat çekmektedir (http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/124602/PageName/KIBRIS_HABERLERI). Yani kısaca KKTC kanserde dünya şampiyonları arasında yer almaktadır.
KKTC’de kanserin önemli nedenlerinin başında ise AB uyumlu çevre yasasına rağmen halkın hem devlet hem de özel sektör vasıtasıyla bacasız/filtresiz elektrik santralları ile zehirlenmeye devam edilmesidir. Yani devlet ve hükümet yetkilileri kendi çıkardıkları AB uyumlu Çevre yasasına şüpheye mahal vermeyecek şekilde uymamaktadır. Nasıl mı?Bunu anlamak için 27 Şubat 2012 tarihinde yürürlüğe giren 18-2012 Sayılı AB uyumlu çevre yasasından bazı maddeleri aynen sizlere aktarmak istiyorum.
4. Çevrenin korunmasına ilişkin temel ilkeler şunlardır:
• En iyi şekilde koruma sağlayabilmek amacıyla çevre, sürdürülebilirlik ve ihtiyatlılık ilkeleri çerçevesinde yönetilir.
• Kültürel gereksinimleri karşılar ve ekosistemler ile doğal kaynakların uzun vadeli sürdürülebilir olmalarını sağlarken, ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesini temin edecek şekilde sürdürülebilir kalkınmanın üç yapıtaşı olan ekonomik, sosyal ve çevre unsurlarına uyulur ve teşvik edilip yaygınlaştırılır.
• Su, toprak, mineraller, biyolojik çeşitlilik gibi değerli ancak sınırlı olan doğal kaynakların uzun vadede sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla korunması ve muhafaza edilmesi esastır.
• Çevreyle ilgili karar alma sürecinin şeffaflığı ve bu sürece kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve halkın katılımı sağlanır.
• Çevreyi kirletenler veya herhangi bir şekilde çevreye zarar verenler, kirliliğin ve/veya zararın ortadan kalkması ve/veya önlenmesi için gerekli masrafları karşılar.
5. Çevrenin korunması, geliştirilmesi ve kirliliğin önlenmesiyle ilgili genel sorumluluklar şunlardır:
(2) Çevre, kültür veya doğal kaynaklar üzerinde herhangi bir olumsuz etkinin ortaya çıkmasından kaçınmak için, bölgesel, ekonomik ve sosyal kalkınma planları ile tüm politika alanlarında, özellikle de turizm, tarım ve enerji gibi sektörlerde çevre ve sürdürülebilirlikle ilgili hususlar göz önünde bulundurulur.

28. Hava Kirliliğinin Önlenmesi ile İlgili Yükümlülük ve Sorumluluklar
(2) Sanayi faaliyetlerinde bulunan veya enerji üreten tesislerin, Çevre Koruma Dairesinden alınmış yazılı bir izin olmadan, tesislerinin herhangi bir kısmında kimyasal madde veya atık yağ yakması veya kullanması yasaktır.
6(B) Çevre Koruma Dairesinin olumlu görüşü olmadan veya Çevre Koruma Dairesinin olumsuz görüşüne rağmen, bu fıkra kapsamına giren sanayi tesisleri ve diğer faaliyet veya işletmelerde bu fıkrada belirtilen yakıt veya maddelerin kullanılması, yakılması, depolanması veya muhafaza edilmesi yasaktır.
80. Çevreyi Kirleten Faaliyetlerin Durdurulması ve Diğer Ek Yaptırımlar
(1) (A) BU YASA VE BU YASA UYARINCA ÇIKARILMASI ÖNGÖRÜLEN TÜZÜKLERDEKİ YASAKLARA UYMAYAN GERÇEK VEYA TÜZEL KİŞİLERİN SAHİP OLDUĞU TESİS VE İŞLETMELER ÇEVRE KORUMA DAİRESİ TARAFINDAN, ÜÇ GÜNE KADAR KISMEN VEYA TAMAMEN FAALİYETTEN MEN EDİLİR.
(B)YUKARIDAKİ (A) BENDİNDE ÖNGÖRÜLEN SÜRE SONUNDA, YASAKLARA UYMAMA DURUMUNUN DEVAMI HALİNDE, TESİS VE İŞLETMELER ON BEŞ GÜNE KADAR KISMEN VEYA TAMAMEN FAALİYETTEN MEN EDİLİR.
(C) YUKARIDAKİ (B) BENDİNDE ÖNGÖRÜLEN SÜRE SONUNDA, YASAKLARA UYMAMA DURUMUNUN DEVAMI HALİNDE İSE TESİS VE İŞLETMELER KISMEN VEYA TAMAMEN, SÜRESİZ OLARAK FAALİYETTEN MEN EDİLİR.
KKTC’de yürürlükte olan AB uyumlu çevre yasasının bazı maddelerini aynen yukarıda size aktarmış olduk. Takdir siz okuyucularındır.
Bu haber 450 defa okunmuştur

:

:

:

: