Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi; Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından 2009 yılından beri yayınlanan Rekabet Edebilirlik Raporu’nun altıncısı 2013-2014 periyodu itibariyle geçtiğimiz aylarda açıklanmıştı. Rekabet edebilirlik raporu her yıl olduğu gibi, iş çevrelerinin görüşleri yönetici görüşleri anketi aracılığıyla alınmış, yayınlanmış sosyal ve ekonomik göstergeler Dünya Ekonomik Formu’nun (WEF) geliştirdiği yöntemden de yararlanarak kullanılmış ve Kuzey Kıbrıs rekabet edebilirliği hesaplanmıştır.
Rekabet edebilirlik Raporlarında ölçülen faktörlerden biri de Kurumlar bölümü başlığı altında “DÜZENSİZ ÖDEMELER VE RÜŞVET”dir. Bu gösterge 2010-2011 tarihli Rekabet Edebilirlik Raporu ile birlikte hesaplanmaya başlanmıştır. Yani son dört yılın Rekabet Edebilirlik Raporunda KKTC için “DÜZENSİZ ÖDEMELER VE RÜŞVET” boyutu ölçülmektedir. Bu ölçümün sonuçları ağıdaki tablo ve şekilde açıkça belirtilmektedir.
Rapor Dönemi Sıralama/ülke Sayısı 100 Üzerinden Sıralama
2008-2009
YER ALMIYOR YER ALMIYOR
2009-2010
YER ALMIYOR YER ALMIYOR
2010-2011
89/140 64
2011-2012
67/142 47
2012-2013
114/144 79
2013-2014
120/148 81
Tablo ve şekildeki rakamların hiç kuşkusuz açıklamaya ihtiyacı vardır. Neden rüşvet algılaması 2010 yılından 2011 yılına düşerken 2011 yılından itibaren tedricen artmaya başlamıştır? Üstüne üstlük, AB uyum süreci içerisinde olduğumuz bir yapıda bu nasıl gerçekleşmektedir. Bunun hem konjonktürel hem de bilimsel açıdan açıklanması gerekmektedir. Ancak, her şeye rağmen bu verileri doğru kabul etmek durumundayız. 2010’dan 2011’e 100 üzerinden 64’den 47’ye yükselen KKTC’deki “DÜZENSİZ ÖDEMELER VE RÜŞVET” algılaması bu yıldan sonra hızla kötüleşmeye başlayarak son iki yılda 79’unculuğa ve 81’İnciliğe gerilemiştir.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası öncülüğünde hazırlanan bu rapor önemli gerçeklerin göstergesi niteliğindedir. Bunlar sırasıyla;
• Ülkemizde MAALESEF genelde herkesin bildiği ancak kanıtlayamadığı yolsuzluk ve rüşvet olguları bulunmaktadır. Özellikle bazı dairelerde rüşvetsiz iş olmadığı ve bu daire memurlarının başta çok pahalı lüks arabaları olmak üzere servete gömülü olduklarını söyler dururuz. İşte bu rapor genelde olmaz dediğimiz rüşvetin belgesi niteliğindedir. Yani 2013-14 dönemi itibariyle 100 ülke sıralamasında dünyada en çok düzensiz ödeme ve rüşvetin olduğu 19. ülke durumundayız.
• Bu raporla ülkemizde rüşvetin gittikçe kötüleşen önemli bir problem olarak dünya şampiyonluğunda da iddialı olduğumuzu göstermektedir.
• Rüşvetin gittikçe yaygınlaştığı KKTC’de Kamu reformu ve Avrupa Birliği’ne uyum söylemlerinin samimiyetten ve gerçeklikten uzak safsatadan ibaret olduğu bu raporla ortaya çıkmaktadır.
• Bu rapor iş çevrelerinin de görüşleri ile hazırlandığına göre ortaya çıkan tek gerçek devlet kurumlarında rüşvet alındığı değildir. AYNI ZAMANDA İŞ ÇEVRELERİNİN DE RÜŞVET VERDİĞİNİN VE/VEYA VERMEYE HAZIR OLDUKLARININ İTİRAFIDIR.
SON SÖZ: YETER ARTIK TİTREYELİM VE KENDİMİZE GELELİM. NE KENDİMİZİ NE DE HALKIMIZI KANDIRALIM.