Son yıllardaki teknolojik gelişmeler, savaşlar ve ekonomik sorunlar, insanları, yaşadıkları çevreye yeniden dikkat etmeleri noktasına getirdi.
Küresel bir çevre felaketinin yaşandığı günümüzde bitki örtüsü, hayvanlar ve insanları da tehlike altına alan bu kötü gidişe dur diyebilmek için uluslar arası kuruluşlar büyük paralar harcayarak önlemler almaya çalışıyor.
Bu çalışmaların başını da Birleşmiş Milletler çekiyor.
Doğal çevrenin korunması amacıyla 1972 yılında İsveç'in Stockholm kentinde BM Çevre Konferansı toplandı. Bu konferansta 5 Haziran gününün “Dünya Çevre Günü” olması kararlaştırıldı.
Her yıl BM’ye üye ülkelerde 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kutlanmaya başlandı.
Evet bugün “Dünya Çevre Günü”…
Gün nedeniyle gerçekleştirilecek etkinlikler takdire şayan..
Ancak son günlerde ülkemiz üzerindeki toz bulutları değil bizi endişelendiren..
Evlerimizin önündeki çöpler,
Zehir saçan elektrik santrallerindeki bacalardır bizi hasta eden..
Bacalardan çıkan zehirli gazların ertelenmesi düşünülmüyor mu hiç?
Bacası kontrol edilemeyenelektrik santralleri, yasalara rağmen zehir saçmayı sürdürüyor..
Teknecik Elektrik Santrali, AKSA Elektrik Santrali filtresiz çalışmaya devam ediyor…
Yörede de kanser vakaları hızla artıyor.
2 santral bölgesinde yaşayanlar nefes almakta zorlanıyor…
Astım ve bronşit hastalıkları gün geçtikçe yaygınlaşıyor.
Dolayısıyla santrallerden çıkan zehirli dumanlar insan sağlığını olumsuz etkiliyor.
Santrallerin bulunduğu bölgelerde sağlıklı ve temiz ürün yetiştirilemiyor..
Zehirli gazlar bölgenin ekolojik dengesine de zarar veriyor.
Dolayısıyla elektrik santrallerinin bacalarından çıkan zehirli duman topraklara yerleştirilmiş adeta bir bomba gibi durmaya devam ediyor.
Evet bugün “Dünya Çevre Günü”…
Elektrik santrallerinden çıkan zehirli dumanları engellemek için Let’s Do İt…