Midem bulanıyor! Midem bulanıyor susandan, görmezden gelenden, kapısını çekip kulaklarını kapatandan! Midem bulanıyor, küçücük bir çocuğun gülüşlerini çalanlardan!
Çocuk bayramlarında koca koca koltuklara çocukları oturtmayı iyi bilirler. Mikrofonlara “çocuklar geleceğimiz” diye nutuklar atmayı da… Bir çocuğun çalınırken geleceği neredeler peki? 1 haftada 3 tecavüz olayı yaşandı ülkede, nerede bu insanlar? Nerede çocukların haklarını savunduğunu söyleyenler, nerede o çocukların istikbalimizi yaşatacaklarını söyleyen erkanlar?
Malum yerel seçim yaklaştı. Herkeste bir koltuk sevdası. O kadar mı kör etti bu yarış gözünüzü de çocuklara tecavüz edilirken biriniz de çıkıp kınayamadınız, tepki gösteremediniz?
Oysa siz çocukları sevmesini iyi bilirdiniz. Bayramlarda gösterişlerle koltuklarınıza oturttuğunuz çocukların gün be gün gelecekleri çalınıyor. Pis eller uzanıyor tertemiz hayatlarına. Siz ne yapıyorsunuz? Orayı ziyaret etti, burayı makamına kabul etti, şurada halkla buluştu.
Geleceği çalınmış çocukların parçası olduğu bu halkın eseri sizsiniz… Evet sizsiniz! Kim diye sormayın, sizsiniz!
Susanlar, görmezden gelenler, kulaklarını tıkayanlar….
Koltuk koltuk diye öldünüz bittiniz, alın bakın yine 14 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edildi. Neredesiniz? Oturduğunuz koltukta biraz dik durun efendim, zira öyle küçüldünüz ki artık görünmüyorsunuz.
Sigara içmeyin diye kamu spotu hazırlayarak, sigara dumanının zararlarından bahsederken, santrallerinizin bacalarından çıkan kanserojen dumanlara sessiz kaldınız.
Çocuklar geleceğimiz, çocuklar istikbalimiz diyerek çocuklara olan sevginizi söylerken, çocuk tecavüzlerine, cinayetlerine sessiz kaldınız.
Kadınlar gününde de böylesiniz. Anneler günü falan hep aynı sözler… Kadına şiddete sustunuz, annelerin gözyaşlarına çare aramadınız.
Ama sorsanız hepiniz insanlık adına çalıştınız.
Bilmiyorum yerel yönetim miydi, Cumhurbaşkanlığı mıydı kim seçilir ancak bu halkı gerçekten koruyacak, sahiplenecek ve sevecek biri seçilsin!
Koltuk sevdası değil halk sevdalısı olsun…
Ha yok illa ki koltuk sevdalısı olan, halkın acılarına kulak tıkayan biri varsa da, çıksın
yüreklice bunu desin. Biz de boşuna medet ummayalım yönetici diye seçtiklerimizden… Kendi helvamızı kendimiz kavuralım!