Bravo İskele’ye

İskele’de festival var. Aylarca önceden planlanan festival, tüm güzellikleriyle devam ederken, bir de demokrasi dersi veriyor bizlere.

İskele’de festival var. Aylarca önceden planlanan festival, tüm güzellikleriyle devam ederken, bir de demokrasi dersi veriyor bizlere.
Hem de en ihtiyacımız olduğu anda…
Ecevit Meydanı’nda yer alan festivalin açılış töreninde, eski ve yeni Belediye Başkanları Halil İbrahim Orun ile Hasan Sadıkoğlu, Atatürk Anıtı’na çelenk koyuyorlar ve festival ateşini yakıyorlar birlikte.
20 yıllık başkan Halil Orun’un kompleksiz duruşu ve söyledikleri çok önemli;
Demokrasinin,“hazmetme rejimi” olduğunu söyleyen Orun, “İskele’de seçimde kaybeden yok, kazanan İskele halkı” diyor.

Yeni kazanan bir belediye başkanının, kendisinden önceki başkanın belediyeye alınmaması isteği ve kadar abesse, Orun’un sözleri o denli manalı…
Orun, hiç haksızlığa uğradığını düşünmemiş midir? Elbette düşünmüştür ancak muhasebesini içten içe yapmış olacak ki; “komplo” demiyor, “ihanet” demiyor, kimseyi suçlamıyor…
En azından, öyle bir duruş sergiliyor.
Diğer kaybedenlerden çok farklı.
Eminim ki yeni başkan Sadıkoğlu’na elinden gelen her tür desteği verecek.
Ve yine eminim ki yeni başkan kendisinin tecrübelerinden yararlanacak.
Çünkü İskele’nin eski ve yeni başkanları, seçim sonrası gösterdikleri olgunlukla, hizmet için var olduklarını ispatlamış durumdalar.
Darısı diğer başkanlara…

CEZA İŞİ NE OLDU?
Geçen yıl Kalecik'te, AKSA Elektrik Santrali'ne gemiden petrol boşaltımı sırasında borudaki basınçtan kaynaklandığı tahmin edilen sızıntının bilançosu ağır oldu. Denize 98 ton yakıt akarken, 1 kilometre derinlikteki tüm canlı yaşam son buldu.
Bunun karşılığında, -söylenenin yalancısıyız- AKSA şirketi ile gemi şirketinin KKTC temsilciliğine 169 bin 800 lira ceza kesildi.
Bu ceza ödendi mi, ödenmedi mi bilmiyoruz ancak ödendiyse bile kesilen cezanın, dünyadaki örneklerin yanında “devede kulak” kaldığını biliyoruz.
Bir örnek; Çin'in doğusunda atık suyunu yasa dışı yollarla çevreye boşaltan bir kimya fabrikasına 20 milyon yüen (yaklaşık 3,25 milyon dolar) ceza verilmiş. (Fabrikanın 5 bin tonluk atık suyu, uygun süreçten geçirmeden kentin kanalizasyonuna verdiği, 18 bin tonluk atık suyu da Hangcou körfezinin kenarına yapılan setin içine döktüğü söyleniyor.)

Fabrika yetkililerinden 11'inin para cezasına ek olarak dört yıla kadar hapis cezasına çarptırıldığı da belirtiliyor haberde…
Mart ayında, çevre ve hava kirliliğiyle daha fazla mücadele edeceğini ve sorumluların cezalandırılacağını açıklayan Çin, aldığı kararın arkasında durduğunu göstermiş oluyor.
Umarız KKTC’de de çevre konusunda katı yaptırımlar gelir ve insan sağlığını hiçe sayan firmalar, en azından çevre ve insanı düşünmese de, kesesini düşünerek, bu konuda hassasiyet gösterir.




Bu haber 9053 defa okunmuştur

:

:

:

: