Belki bugün pek idrak edilmeyecektir. Ancak, hiç kuşkusuz yıllar sonra demokratik platformlarda Kıbrıs Türk Halkı sergilediği davranışla örnek gösterilecek ve vaka analizi şeklinde okullarda ders olarak anlatılacaktır.
Evet yanılmadınız. Bahsettiğim Anayasa değişiklik Referandumu sonucudur. Kıbrıs Türkü dünyada tarih yazarak demokrasi dersi vermiş ve Yüce önder Atatürk’ün dediği gibi egemenliğin kayıtsız şartsız kendinde olduğunu siyaset kurumuna vurulan bir şamar gibi haykırmıştır.
Demokratik yollarla seçip Meclise gönderdiği vekillere ve siyasi partilerin oybirliği ile gösterdiği istikametin tam aksine giden dünyada kaç halk olmuştur acaba?... Bu sorunun yanıtını ben değil demokrasi ve hukuk dendiği zaman mangalda kül bırakmayan Cumhuriyet Meclisindeki vekillerin vermesi kendi özeleştirilerini de yapmaları açısından yararlı olacaktır.
PEKİ KIBRIS TÜRK HALKININ ANAYASA REFERANDUMUNDA HAYIR DEMESİ NEDEMEKTİR?
Hiç tartışmasız REFERANDUMA HAYIR demenin anlamı siyaset kurumuna ve halkın meclisteki temsilcilerine/vekillerine güvensizlik olgusunun halk tarafından tescilidir.Bugüne kadar yapılan birçok araştırma KKTC’de siyaset ve siyaset kurumunun irtifa kaybettiğini ortaya koymasına rağmen bizdeki siyasiler bunu hiç kaale almamış ve nihayet siyaset kurumunun güven açısından dibe vurduğu Anayasa Referandumu ile ilan edilmiştir.
Siyasette gerek münferiden gerekse kurumsal olarak güven kaybetmenin iki temel nedeni olabilir. BUNLARDAN BİRİ NAMERT OLMAK DİĞERİ İSE ÇAKMA DEMOKRAT OLMAKTIR.
Namert kısaca mert olmamaktır. Yani,sözünün eri ve güvenilir (kimse) olmamaktır. Başka bir deyişle, Yüce Mevlana Celaleddin Rumi’nin işaret ettiği üzere “Ya Olduğu Gibi Görünmeyen ya da Göründü Gibi Olmayan” kişilere mert denemez.
Demokrasi Türkçe “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözlerinden türetilmemiştir ama halkın egemenliği anlamına gelir. Halk ya direkt olarak kararlara katılarak demokrasi uygulayabilir ki buna direkt demokrasi deriz ya da araya aracı koyarak egemenliğini uygular. Gelelim demokrat kimdir sorusuna.......Demokrat seçimlerde iş yapmayan politikacıları tek tek gönderebilecek gücü olan ve demokrasiyi destekleyen kişilere denir (http://ekonomiturk.blogspot.com/2010/04/demokrasi-nedir-demokrat-kime-denir.html).
Netice itibari ile karşısında mert olmayan ve çakma bir demokrat görüntüsü veren siyasi iktidara Kıbrıs Türk halkı Anayasa referandumunda şamar gibi hayır yanıtını vermiştir. Namert veya Çakma Demokrat yakıştırmalarını iftira sayanlara aşağıdaki gibi bazı somut örnekleri sıralamak mümkündür:
• Hükümet programında söz verdiğiniz anayasa değişiklik gerekçelerini unutturmaya çalışarak toplumun gündeminde olmayan değişikliklere Kıbrıs Türk halkının referandumda evet demesini mi bekliyordunuz?
• Referandum değişiklikleri ile halkın yaşam kalitesinin birebir artacağında inandırıcı oldunuz mu?
• Mevcut Anayasanın sorunları çözmede yetersiz kaldığı ve toplumun sorunlarının çözümü için anayasa değişikliği gerektiği konusunda inandırıcı oldunuz mu? Özellikle mevcut anayasa ve AB uyumlu Çevre Yasasının her açıdan yeterli olmasına karşın çevrenin kirletilmesine ve halkın zehirlenmesine göz yuman bir siyasi iktidar karşısında “ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLSA NE OLACAK” düşüncesinin toplumda hakim olmaya başladığını gözardı mı ettiniz?
• Kıbrıs Türk Ticaret Odası rekabet edebilirlik raporlarına göre KKTC’nin yolsuzlukta ilk sıralarda olduğu tespiti ülkede tartışmasız bir şekilde şeffaflık ve hesap verebilirlik gerektirmektedir. Ancak, kendi seçtiği vekillerin ipe sapa gelmez gerekçelerle mal varlıkları beyanını şeffaf bir şekilde toplumla paylaşmayı reddettiğine tanık olan Kıbrıs Türk Halkınınböylesi bir referanduma evet demesi mi beklenirdi?
• Zaman zaman siyaseti ve Cumhuriyet Meclisini işlevsiz kılan milletvekili transferi sorununun çözümünü siyasi partilerin rant kavgası şeklinde yansıtılan referandum değişikliğine Kıbrıs Türk Halkının evet demesi mi beklenirdi?
• Sanki memur yığını olan devlette kamu hizmetlerinin döküldüğü gerçeğine gözünü kaparcasına, salt Yargıç sayısını artırmakla yargı sorunlarını çözüleceğini iddia edip, sıradan bir vatandaş için yargı maliyet ve zaman sorunlarını görmezlikten gelen anayasal anlayışa Kıbrıs Türk Halkının evet demesi mi beklenirdi?
• ELİTİST bir yaklaşımla küçük bir grubun ben yaptım oldu anlayışıyla hazırlanıp formaliteden toplumla paylaşılan bir referandum değişikliğine Kıbrıs Türk Halkının evet demesi mi beklenirdi?
• Kıbrıs Türkünün yaklaşık iki yılını meşgul edip sosyal adalet ve ekonomi açısından son derece önemli olan Kamu Hizmeti Komisyonu için herhangi bir yasal veya Anayasal çözüm gündem de yokken YÖDAK’ın anayasal kurum olma gerekliliğini sizce toplum ve hatta siz idrak etti mi acaba...
• Sayıştay Başkanı ve Ombudsman seçimini siyasi tercih olmaktan çıkaramayan bir anayasal anlayışa Kıbrıs Türk Halkının evet demesi mi beklenirdi?

YUKARIDAKİ LİSTE DAHA DA UZATILABİLİR. ÖNEMLİ OLAN NAMERT VE ÇAKMA DEMOKRAT KİMLİĞİNDEN KURTULARAK SİYASET KURUMUNU LAYIK OLDUĞU MERTEBEYE TAŞIMAKTIR.
SON SÖZ : “İLMİYLE AMEL ETMEYEN HOCAYI, BÜLBÜL GİBİ ÖTSE DE KARGAYLA BİR TUT”