Asgari Ücretler Yasası’na göre temel gösterge: “Geçim İndeksi”

Bugünlerde yine asgari ücretin yeniden belirlenmesine ilişkin tartışmalara tanık oluyoruz. Şöyle ki; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, yılın ikinci asgari ücretinin tespiti için taraflara çağrı yapılacağını ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanacağını açıkladı.

Bugünlerde yine asgari ücretin yeniden belirlenmesine ilişkin tartışmalara tanık oluyoruz. Şöyle ki; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, yılın ikinci asgari ücretinin tespiti için taraflara çağrı yapılacağını ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanacağını açıkladı. Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Yakup Latifoğlu ise yeni belirlenecek asgari ücrete yönelik şunları ifade etti: “Yılsonu asgari ücret belirlemede dikkate alınması gereken veriler Devlet Planlama Örgütü’nün ortalama hane büyüklüğü ve Ticaret Dairesi’nin fiyat endeksidir. Bunun yanında yasa, oluşan hayat pahalılığı, ekonominin içinde bulunduğu durumun da dikkate alınması gerektiğini belirtir. Biz, Aralık 2013’te DPÖ ve Ticaret Dairesi’nin verdiği verileri dikkate aldığımızda aslında olması gereken hayat pahalılığı 2 bin 260 TL civarındadır ancak ekonomideki durağanlık dikkate alındığı zaman bunun belli oranlarda geriye götürülmesi mümkündür, çünkü ekonomideki durum da dikkate alınmalıdır. Biz bundan hareketle geçen yıl ulaştığımız bin 786 TL rakamına, 6 aylık hayat pahalılığının eklenerek yeni bir asgari ücretin belirlenmesinin bugün için kabul edilebilir olduğunu ifade ettik. Masaya bununla gideceğiz. İnşallah hem işveren hem de bakanlık tarafı bu gerçekleri kabul eder ve öngörülen rakama ulaşmak mümkün olur” (http://www.kibrisgazetesi.com/?p=494525).
Latifoğlu’nun asgari ücret belirlenmesine ilişkin yukarıdaki açıklamaları kayda değer görünmektedir. Ancak, bir hukuk devletinde esas olan halen yürürlükteki 22/1975 SayılıAsgari Ücretler Yasası’nın ilgili hükümleri olmalıdır.
Asgari Ücretler Yasası’nın 2. maddesi -tartışma kaldırmayacak şekilde- asgari ücretin net tefsirini yapmaktadır. Bu tefsir aynen aşağıdaki gibidir:
“Asgari Ücret”, işçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçi ile eşinin ve bir veya iki çocuğunun yeterli beslenme, sağlıklı konut, giyim, aydınlatma ve ısıtma, ulaşım, çağdaş düzeyde sağlık servisi, eğitim kültür, dinlenme, eğlence ve benzeri temel gereksinmelerini geçerli fiyatlar üzerinden karşılamaya yetecek miktarda olmak üzere bu Yasanın 3’üncü maddesi kuralları uyarınca saptanan ücreti anlatır.
Yasaya göre asgari ücretle tanımlanan “4 KİŞİLİK BİR AİLENİN MİNUMUM DÜZEYDE BİR YAŞAM KALİTESİNİ SAĞLAYACAK GELİR DÜZEYİ”dir. Bunu tespit etmek için ise yasanın 4. maddesinde “GEÇİM İNDEKSİ” kavramı dillendirilmektedir. Buna göre; Asgari Ücretler Yasası’nın 4(2)(a) şıkkında Komisyonun asgari ücreti saptarken dayanacağı esasların başında; “DEVLET PLÂNLAMA ÖRGÜTÜ İLE TİCARET BAKANLIĞINCA SAPTANAN GEÇİM İNDEKSİ” ne işaret etmektedir.
YUKARIDA DA ANLAŞILACAĞI GİBİ; BİLİMSEL ÖLÇÜTLERE GÖRE DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ VE İLGİLİ BAKANLIĞIN PROFESYONELCE BELİRLEYECEĞİ GEÇİM İNDEKSİ ASGARİ ÜCRETİN TEMEL YASAL DAYANAĞI OLMALIDIR.



Bu haber 561 defa okunmuştur

:

:

:

: