Müslüman fert inandığı İslami anlayışı bu zamana kadar Kuran ve Sünnete göre rahat bir şekilde yaşayamadı. İslam düşmanları hiçbir zaman rahatlık yüzü göstermediler. İslam’ın ilk yayılmasından bu zaman kadar sürekli birileri tarafında baskı altına alınmaya zorlandı. İslam bir yaşam biçimidir, kaynakları da Allah'ın kitabı Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir. Müslüman bireyler bu kaynaklara göre hayatını düzenler.

İslam davasının yolu, aziz ve pahalı yoldur... Cenneti ve Allah’ın rızasını kazanma yolu... Bu yol Allah yoludur. “Ey Rabb’ımız Ayaklarımızı yolun üzerinde sabit kıl!” Bu yol, zorluklarla kuşatılmıştır. Güllerle donatılmış ve döşenmiş değil.. Üzerinde engeller bulunan, her tarafı virajlarla dopdolu bir yol...

İmanın manalarına nüfuz ederek uyanıklık üzere bulunan, İslami sorumluluğun bilincinde, İslami anlayışı ve o İslami yaşamayı araştıran, çalışma metodunu ve metodun gereklerini bilen bir Müslümanın; bunlardan sonra bir basiret, bir uyanıklık ve pür dikkat içinde olması gereklidir. Böylece yoldaki virajlardan bir virajda ayağı kaymasın ve engeller arasındaki bir engele takılmasın...

Viraj ile Engel Arasında Engel ile viraj arasındaki fark, gün ışığı gibi apaçıktır. Viraj, sürücüsünü doğru yoldan saptırma özelliğine her zaman sahiptir. Müslüman, nefsini yetiştirmediği ve en kısa sürede iyi bir şekilde hazırlamadığı müddetçe, günlerin uzamasıyla birlikte İslami anlayıştan yan çizmesi ve sapıtması her geçen gün daha da artar. Özellikle bu, coşkun ve heyecanlı kimselerde daha çok görülür. Yolda yürümesi artık kendisine zor gelir. Yeniden istikametini çizmesi ve yoluna devam etmesi güç gelir kendisine.. Ancak Allah’ın rahmetinin ulaşması müstesnadır.

Derin düşündüğümüzde, İslami anlayış tarihinde ortaya çıkan İslami fırka ve gurupların, öncelikle fikri ve hareket sahasında çeşitli sapmalara düştüklerini görürüz. Engele gelince, o. İslami anlayışın yolunda süregelen bir adettir. Tarih boyunca, her Müslüman için; kendisine mani olacak, geri bıraktıracak, durduracak, azametinde gevşeklik gösterecek. Fikrinde parçalanmalar ve bölünmeler meydana getirecek, gayretinden zafiyet belirtecek ve İslami anlayışın ürününü eksik aldıracak engeller ve yokuşlar sunulmuştur.

Çoğu kez bu engeller, Müslümanı Allah yolunda yürümekten alıkoymuş ve iş yapamaz hale getirmiştir. Böylece o, kendisinde bir eser kalmamış, etkinlik ve ölçüsü bulunmayan diğer insanlar gibi olmuştur. Kaymalar, sapmalar ve engeller, ancak imtihan ve tecrübe etmek için Müslümanlara sunulmuştur. Yüce Allah şöyle buyuruyor: 'Elif. Lam. Mim. İnsanlar, (yalnızca) 'iman ettik' diyerek, denemeden geçirilmeden başıboş bırakıvereceklerini mi sandılar? Andolsun ki, onlardan öncekilerini de denedik. Elbette Allah, kimin sadık olduğunu (deneyip) bilecek, kimlerin de yalancı olduklarını (deneyerek) bilecektir.' (Ankebut Suresi: 1- 3)

Başarı ancak Allah'tandır.