Gündeme atılan konular o kadar çok ve değişik ki, son dört yazımda Kuzey Kıbrıs’ta çok elzem olan ve giderek geç kalmadan öte de gecikmiş ve her türlü zararının Kıbrıs Türkünü kanser gibi hücre hücre telef eden Ekonomik Yapılanma konusunu değerlendirirken, seri soygunlar, seri yolsuzluklar, seri cinayet ve intiharlar yaşandı.
Hükümet varlığı sadece yandaşlara, yokluğu vatandaşa olgusundan sapmazken her köşede bir Cumhurbaşkanı adayı saklambaç oynadı, güvenlik, sağlık, şaibeli iddialar üretti, Kıbrıs konusu daha ne sorunları ne de çözümleri bilmediğimizi hatta bizim azametli görüşmeci heyetimizde iç çatlama olduğunu yansıttı.
Bir de bu ‘kalabalık’ kamuda ve bakanlıklarda hesap kitap yapılmadığı, kimin kimden ne alacağı ve ne vereceği bilinmediği ayan oldu.
Biz, kayda geçer, birgün yarar sağlar diye Ekonomik Yapılanma çalışmamıza devam ediyoruz.
Ne demişler,
Alem unutur, kalem unutmaz!
Zaten bundan dolayı bizim kamuda kayıt kuyut da yok. Herşeyi unutturmak ve suç ve yolsuzluklardan sıyırmak en büyük gayretleri!
Dizinin bu yazısında, diğer sektör ve sorunlarımızı özetleyip, çıkış yolunu arayalım.
Sonuç olarak da Kuzey Kıbrıs’ta Ekonomik Yapılanma nasıl gerçekleşebiliri sorgularız.
SAĞLIK, EĞİTİM, SOSYAL HİZMETLER. ADALET
Eğitim de bilgi edindirme ve beceri kazandırma temel uygulama olacak
Spor,Sanat, Kültür altyapıları yapılacak, sponsorluklar teşvik edilecek
Sosyal ihtiyaçlılar, engelliler, kronik hastalar, yaşlılar korunacak
Zararlı maddelerin satışı ve kısıtlı kullanımı ile ilgili yasalar yenilenecek uygulanacak
Adalet süratlendirilecek, YARGI BAĞIMSIZLIĞI sağlanacak, AB ye uyumlu yasalar adapte edilecek.
Göçmenler ve geçici çalışanlar, uyum sağlamaları hedeflenecek.
Ülkemize gelen siyasi mültecilere uluslararası teamüllere uygun şekilde sahip çıkılacak
DIŞİŞLERİ, TANITIM, ULUSLARASI İLİŞKİLER
Kaç kişi çalışıyor acaba bu bakanlık ve buna bağlı birimlerde? Hangisi ne başardı bugüne kadar. Tam bir dolce vita hayat ortamı. Kesinlikle vizyonsuzluk ve bilgisizliklerden dolayı Kuzey Kıbrıs’a hiç bir katkısı olamamış bir bakanlık.
TAK, BRT, ve diğer kurumlar, harcadıkları milyonlar karşılığında ne üretiyorlar?
Kaç yabancı kuruluş bunların iki satır bir haberini, 30 saniyelik bir görüntüsünü ne zaman yayınladı?
Bu gibi kurumlar, siyasilerin atadığı sözde yönetim kurulları ile tam buğday ambarları.
Bu gün yukardaki bakanlık ve kurumların tümü kapatılsa eksiklikleri ne kadar hissedilir?
Çoğuna göre hiç!
Bir de yine siyasilerin ürünü olan yönetim kurulları’
İster bankalar olsun, ister üniversiteler olsun, ister enerji kurumları isterse de vakıflar, sigortalar vs. Görevleri ve mevkileri ile herhangi bir bilgi ve vizyon kapasitesinden yoksun, sadece rant paylaşımına aracılık ve taşeronluk yaparlarken sebebiyet verdikleri maddi ve diğer kayıplar hepimizi süratle yoksullaştırıyor!
Bir sonraki yazı ise bu çıkmazdan, bu girdaptan, bu kısır döngüden kurtularak Kuzey Kıbrıs’ta elzemden de öteye gerekli olan Ekonomik Yapılanma nasıl gerçekleştirilir, ne ile gerçekleştirilir, kimler ile gerçekleştirilir konusuna göz atacağız!
BAŞARMAK SADECE ŞART DEĞİL, YOK OLMAMIZI DA ENGELLEYECEK TEK KRİTERDİR.