Nupelda KARABUĞDAY

UBP Milletvekili Zorlu Töre:

Siyasal partiler yasasının değişimi konusunda itiraz ettiği noktanın bir milletvekilinin partisinden istifa edip başka partiye geçemez ifadesi olduğunu söyleyen Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Zorlu Töre, milletvekillerinin hür iradesinin baskı altına alınmasının doğru bir tutum olmadığını belirtti. “UBP’de bölünme olmamış olsaydı bugün DP-UG en fazla 5 milletvekili çıkarabilirdi” diyen Töre, partiye katıldıklarında amacının geri dönmek olmadığını ancak DP-UG’nin yanlış yönetilmesinden dolayı partiden ayrıldığını aktardı.

“MİLLETVEKİLİNİN HÜR İRADESİ”
ADA TV’de Erçin Şahmaran’ın sorularını yanıtlayan UBP Milletvekili Zorlu Töre’nin sözlerinden öne çıkan çarpıcı başlıklar şu şekilde; “KKTC’nin tek seçim bölgesi olmasını savunan bir milletvekiliyim. Ancak KKTC’de bir milletvekiline senet imzalatmak ve milletvekilinin iradesini baskı altına almak, parti genel yönetiminden o milletvekili ciddi şekilde rahatsızken, genel başkan hiçbir şeyi düşünmüyor ve dediklerime boyun eğeceksiniz diyorsa, milletvekili o partiden istifa edemez partide kalır durumuna karşı çıktım. Milletvekilinin iradesi baskı altına alınamaz. Eğer partisinden ciddi şekilde rahatsız olmuşsa hür iradeye sahiptir. Bugün DP-UG’nin seçmen tabanı UBP’nin seçmenidir. UBP’de bölünme olmamış olsaydı bugün 4 veya 5 milletvekili çıkarabilirlerdi. Denktaş’a UBP’ye geri döneceğiz demedik. Bize uzatılan senede de hepimiz tamam dedik. Ayrılma niyetimiz olmadığı için imzaladık. Sonra ben gördüm ki, maalesef DP-UG yanlış yönetiliyor. Ne söylersek dikkate alınmıyoruz. Denktaş gece karar vermiş açıklıyor. Milletvekillerine danışmadan kararlar alıyor. Hükümetten çekildim diyor sonra çekilmekten vazgeçtim diyor. Her şeyi ben bilirim ben yaparım siz de bana evet dersiniz tavrı içerisinde. Ben bu şekilde yürümem. Siz dersiniz ki benim beynimde bu hükümet bitmiştir sonra da 48 saat geçmeden Başbakan’la görüşüyor. İstediklerimi aldım mentalitesiyle vazgeçtim deniliyor.”

“CTP PERDE GERİSİNDE DENKTAŞ’LA GÖRÜŞÜYOR”
“Siyasi partiler yasasının değişimi söz konusu olduğunda karşı çıktığım bir şey vardı, tek itiraz ettiğim nokta milletvekili partisinden istifa edemez başka partiye geçemez ifadeleri doğru değildir konusuydu. Milletvekilinin getirdiği maddi getiri seçildiği partiye dönem bitene kadar verilmesi gerekir şeklinde konuştum. CTP perde gerisinde Denktaş’la görüşüyordu. Böyle bir şey olamaz, milletvekili istifa edemez dediler. Bu cezalandırmadır, baskı altına almaktır. Sen milletvekilleri ile devamlı istişarede olacaksın ama seçilmiş milletvekillerini hiçe sayacaksın. Ergün Serdaroğlu da aynı komitedeydi ve aynı düşüncedeydi benimle. Komiteye benim yerime Hasan Taçoy girmiştir. Transfer şeklinde bir düşünce tarzını ben de kabul etmiyorum. Milletvekilinin kişisel çıkarla parti değiştirmesini kabul etmiyorum ancak milletvekili arzu ederse mensup olduğu partiden ayrılıp bağımsız yola devam edebilir veyahut başka partiye de geçebilir. “

“PARTİ İÇİ HUZURSUZLUKLAR”
“Parti içerisinde huzursuzluklar varsa milletvekili hür iradeye sahiptir. Denktaş bey diyebilir ki bunları Zorlu Töre iddia ediyor. Halbuki ben çok güzel idare ediyorum partiyi. Memleketi de çok güzel idare ediyorum, Bakanlıkları da, hükümeti de çok güzel idare ediyorum. Sadece kendi bakanlıklarımı değil Yorgancıoğlu’nu da idare ediyorum. Yorgancıoğlu U dönüşü yapınca Serdar Denktaş da aynı zamanda U dönüşü yapıyor, orta yerde buluşuyorlar. Bunun adını da uzlaşı koyuyorlar. Bir bakıyorsunuz hiçbir şey olmamış. Uzlaştık dedikleri noktada memleket yine kötüye gidiyor. Ülkede büyük bir kan kaybı vardır.”