KKTC’ de bakan istifası mı yoksa çarpık düzen mi?

Milli Eğitim eski Bakanı Dr. Mustafa Arabacıoğlu gerekçelerini halk ile paylaştığı görevinden istifa nedenini taktir ile karşılıyorum.

Milli Eğitim eski Bakanı Dr. Mustafa Arabacıoğlu gerekçelerini halk ile paylaştığı görevinden istifa nedenini taktir ile karşılıyorum. Ne kadar çalışkan bir siyasetçi olduğunu yakından tanıyorum. 20 yıldan fazla bir süredir tanıyorum Arabacıoğlu’nu. Doğru mu yaptı? Evet doğru yaptı. Nasıl gündeme gelecekti bu sistemsizlik ve çarpık yapı bir hedefe ulaşacak mı? Eğer diğer görevde bulunanlar da bu istifayı bir milad kabul edip de, evet kamu reformundan tutunda her bir kurumda ki değişimlerin önünü açacak kararlı duruşu sergiler iseler, evet bir şeyler olur KKTC’de.
Biz de bir hastalık var; her şeyin başı Kıbrıs sorunu çözülmez ise de, bulunan mevcut sorunları da çözemeyiz. Yani başarısızlığımızı Kıbrıs sorununa havale ediyoruz. Bu da bizim başarımız. Gerçekte Mustafa Arabacıoğlu, dikkati çarpık düzene çekmek istedi ve bana göre de başarılı oldu. Bakın herkes şunu demeye başladı; bu düzenin bozukluğundan bakan da istifa edebiliyor. Yani kavga koltuk belası değildir artık bir şeyler değişebilir. Mesajın bu yönü çok ama çok önemlidir. Benim bir endişem şu idi ki, Arabacıoğlu, ikna edilsin de görevine geri dönsün. Ancak benim tanıdığım Mustafa Arabacıoğlu sözünün eridir ve eğer bir yola çıkmışsa geri dönmeyecektir.
Meclis’te nerde ise en eski milletvekillerinin bir süreç başlattığını görüyorum.Devamı nasıl gelişecek onu da süreç içerisinde göreceğiz. Ancak devleti çökerten bu çarpık düzen ve sistemsizliğe de artık bir son verme zamanı gelmiştir. Nasıl olmalı? Öncelikle risk almayı göze almalı. Ancak ben inanıyorum ki, halkımız her zaman doğru yapanın yanında olacaktır. Halkımız da usanmıştır ve umutlar da tükenmek üzeredir. Çünkü gerçek anlamda değişimler olmuyor ve liderlik yapacak bir siyasetçi de çıkmıyor. Her biri geleceğinden korkuyor, bir sonraki dönem seçilebilecek endişeleri var oldukça beklentiler bir sonraki bahara kalıyor.
Gençlerimiz maalesef ülkeyi terk etme yollarında. Çünkü biz bu işi beceremedik. “Ben Hatice’ye değil neticeye bakarım”. Kamu reformu olmak zorunda. Kim yapacak? Siyasi otorite. Çünkü yöneten onlar. Bir çok devlet yöneticisi ile konuşuyorum emeklilik maaşlarından tutun da ek mesailer, müşavirlik kurumları, işe almalar, bu gemi gitmez diyorlar. Çözüm önerisi de var ortada. Ancak karar alıcılar kayıp. Yıllar içerisin de öyle bir düzen oturdu ki, devlet içerisinde artık insanımızı böyle devlet olmaz olsun noktasına getirdi. Herkesin canı yanıyor.
Halkımıza mali yönden de anlatılsa gelirler hangi kalemlere ne şekilde akıyor halk isyan noktasına gelecek, ek mesailer ballı emekli maaşları. Peki arkadaşlar sizin canınız can da bu ülkenin diğer insanlarının canı nedir diye sormazlar mı? Bizde gidelim AB kurumları olmak üzere başta troykaya müracaat edelim, bizde battık bize de yardım edin kredi verin ve bu kredinin nasıl geri döneceğinin de önlemlerini alın ve meclis de bu doğrultuda yasalar üretsin. Ne olur bilirmisiniz, buiçimizde AB’ci kesim bir anda AB karşıtı olurlar. Çünkü AB böyle çarpık bir düzene asla izin vermez. Türkiye doğrusu bize iyi tahammül ediyor.
Ülkemizin gündeminde gerçek liderlik istemi olmalı. Lider risk alandır günü geçirmek için siyaset yapan benim için lider değildir. Ülkenin her sorunu ile ilgilenen, önerilerini halk ile paylaşan ve çözümün gerçekleşmesi için başta halkı harekete geçiren olmalıdır lider. Ben doğru gördüğümü yazarım . Beni halkımız değerlendirsin. Çünkü artık herkesin canına tak etti. Referandum sonuçlarında %60 üzeri anayasaya değişiklik önerilerine hayır denmiş olmasının gerekçelerini meclis değerlendirdi mi? Hükümet bu konuda ayrı bir çalışma yaptı mı? Neden halkımız bize geçit vermedi diye siyaseti düşünüp planlayan var mı? Liderlik bu konuda nasıl düşünüyor? Soru çok, cevap maalesef yine yok.
İşte bu noktada Mustafa Arabacıoğlu’nunkararlı duruşunun getirisine bakmamız gerekecek. Destek olmak zorundayız. Basit bir istifa olmaması gerekir. Yani Arabacıoğlu, kızdı küstü istifa etti noktasında değiliz. Bu istifa gerekçelerinin haklı yönünü Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş da kabul etti ve bir şeyler yapılması gerektiğini ikisi de vurguladı. Değerli okurlar artık bu düzen böyle gitmeyecek gidemeyecek bunu siyasilerin de ayırt etmesi gerekir. Halkımız tükeniyor, umutsuzluklar artıyor. Buna kimsenin hakkı yoktur, artık LİDERLİK dönemi!
Bu haber 766 defa okunmuştur

:

:

:

: