Angolemli, tapularını alamayan yabancıların sosyal medyadan kampanyalar başlattığına vurgu yaptı
TDP milletvekili Hüseyin Angolemli, tapu alamayan yabancıların birçok zorluklakarşılaştığını, bu kişilerin KKTC aleyhine sosyal medyada kampanyalar başlattığını kaydetti.
Meclis Genel Kurulu dün saat 10.30’da toplandı.Meclis Başkanı Sibel Siber başkanlığında yapılan Genel Kurul toplantısında güncel konuşmalara yer verildi. Milletvekillerinin 11 güncel konuşma istemi bulunuyor.Meclis Genel Kurulu toplantısında ilk olarak, Demokrat Parti-Ulusal Güçler (DP-UG) Grup Başkanlığının Sayıştay Komitesi’ndeki üye değişikliğine ilişkin tezkeresi onaylandı.Komitede, Hasan Taçoy’un Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı görevine atanmasıyla boşalan üyeliğe DP-UG Milletvekili Hüseyin Avkıran Alanlı görevlendirildi.Genel Kurul’da daha sonra Meclis İdare Amiri seçimine geçildi.DP-UG Milletvekili Özdemir Berova’nın Milli Eğitim Bakanlığı görevine atanmasıyla boşalan İdare Amirliğine DP-UG Milletvekili Hamit Bakırcı aday gösterildi.Milletvekilleri oylarını salona konulan sandıkta kapalı olarak kullandı. Bakırcı, 38 kabul, 6 ret oyu alarak Meclis İdare Amirliği’ne seçildi.KTAMS, Hava-Sen ve Kamu-Sen yetkilileri Genel Kurulu kısa süreliğine izledikten sonra salondan ayrıldı.
ERHÜRMAN: “ALKOLLÜ VE UYKUSUZ BİR SÜRÜCÜ, YOL AÇTIĞI ÖLÜMLÜ KAZADA AĞIR İHMALDEN YARGILANMALI”
CTP-BG Milletvekili Tufan Erhürman, “trafik” konulu üçüncü gündem dışı konuşmada, ölümlü trafik kazalarında verilen cezaların çok caydırıcı olduğunu söylemenin mümkün olmadığını ifade etti.Erhürman, “Cezaların çok caydırıcı olduğunu söylemek mümkün değil. Ceza Yasası’nda azami ceza 7 yıl, ancak bu güne kadar verilen en yüksek ceza onun yarısı” dedi.Erhürman, trafik kazalarında birinin ölümüne sebep olmanın ne zaman “ağır ihmal” kapsamında değerlendirileceğini sordu.Uykusuz, alkollü bir kişinin yol açtığı kazalarda tedbirsizlik ve ihmalden değil, ağır ihmalden yargılanması gerektiğini ifade eden Tufan Erhürman, Ceza Yasası’ndaki bazı maddelerde bu yönde düzenleme yapılmasını istedi.
“MAĞDUR ODAKLI BAKIŞ GEREK”
CTP-BG Milletvekili Erhürman, konuya mağdur odaklı bir bakışın da gerektiğini vurguladı.İstinafa giden 5 trafik davasından sadece 1’inde ceza artırımına gidildiğini kaydeden Erhürman, istinaf mahkemesinin de kamuoyundan etkilendiğinin görüldüğünü söyledi.Hakimin gözü önünde sürekli sanık ve avukatları varken etki altında kalmamasının mümkün olmadığını kaydeden Erhürman, ister istemez psikolojik etkilenme yaşandığını kaydetti.
“ADALETİN ÜRETTİĞİ SONUÇLARDAN MEMNUN OLUNMUYORSA...”
Şartlı tahliye konusuna da değinen Tufan Erhürman, “İnsanlar adalet mekanizmasının ürettiği sonuçlardan memnun olmuyorsa bu işlerin nereye gideceği belli olmaz” dedi.Erhürman, “cezanın tek başına çözüm olmadığını ancak mağdurun yakınlarının hayatının çok değiştiğini de hesaba katmak gerektiğini; yargının elinde Ceza Yasası’ndaki 205. maddeyi kullanmak gibi bir imkan bulunduğunu; yürütmenin de trafik cezalarında cezanın yarısından sonra değil üçte ikisinden sonra şartlı tahliye hakkı verilmesi yönünde bir düzenleme yapabileceğini” anlattı.
HAMZAOĞULLARI TOPLU TAŞIMACILIKTAKİ SORUNLARI ANLATTI
“Toplu taşımacılık” konusunda konuşan CTP-BG Milletvekili Biray Hamzaoğulları, toplu taşımacılıktaki sorunlara değindi.Sektörde denetimin şart olduğunu ancak polisin gerekli denetimleri yapamadığını savunan Hamzaoğulları, sektörden gelen biri olarak çok büyük sorunlar gözlemlediğini anlattı.Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrenci taşımacılığı için en yakın mesafeye günde 280 TL ödemesi gerekirken 150 TL ödediğini, bu rakamdan masraflar çıkınca şoförlere ne kaldığını soran Hamzaoğulları, YDÜ’nün toplu taşımacılığa darbe vuracak şekilde fiyat kırarak taşımacılık yaptığını savundu ve bu üniversiteye bazı eleştiriler yöneltti.
“ŞOFÖRLER HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK BATIYOR”
Hamzaoğulları, “yanlış” diye nitelediği bazı T izinleri dağıtılmaya başlanacağı yönünde duyumlar aldığını belirterek, örneğin GAÜ’ye, YDÜ’ye, UKÜ’ye, LAÜ’ye, DAÜ’ye izin verileceğini duyduğunu; bu üniversitelerin toplu taşımacılığa girdiğini ve bireylere göre devletle rekabet etme güçlerinin daha yüksek olduğunu ancak KAR-İŞ üyesi şoförlerin her gün daha çok battığını söyledi.
ÇAVUŞOĞLU: “KAYIT DIŞILIĞI ÖNLEME KONUSUNDA BİR MÜCADELE YAPILDIĞINI GÖZLEMLEMEDİM”
Meclis Genel Kurulu’ndaki güncel konuşmalarda ilk sözü UBP İskele Milletvekili Nazım Çavuşoğlu aldı. Çavuşoğlu, “hükümetin genel durumu” başlıklı konuşmasında, çalışma yaşamıyla ilgili sorunları gündeme getirdi. “Sosyal sigortalarda ve çalışma hayatında işler iyi gitmiyor” diyen Çavuşoğlu, Sosyal sigortalarda primlerin maaş ödemelerini karşılamakta zorlandığını öne sürerek, borçlanmayla ilgili bazı Bakanlar Kurulu kararlarına işaret etti.
“SOSYAL SİGORTALAR DAİRESİ’Nİ DEVRALDIĞINIZDA ERTELENEN BORÇLAR NE KADARDI”
Popülizm yapılarak, hükümet edilemeyeceğini belirten Nazım Çavuşoğlu, kayıt dışı çalışma oranının arttığını da iddia etti. Çavuşoğlu, “Sosyal Sigortalar Dairesi’ni bizden devraldığınızda ertelenen borçlar ne kadardı? Şimdi ne kadardır? Maaşları ödemek için ihtiyaç duyulan miktar nedir?” diye sordu. Kayıt dışılığı önleme konusunda nasıl bir mücadele yürütüldüğü konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar’dan bilgi isteyen Çavuşoğlu, “Bu konuda bir mücadele yapıldığını gözlemlemedim” dedi. Çavuşoğlu, Sosyal Sigortalar Dairesi’ndeki aktif-pasif oranları, İskele’deki bina ihtiyacı ve tahsilatlar konularına da değindi.
GÜRPINAR: “SOSYAL SİGORTALARDAKİ SIKINTILAR GİZLİ DEĞİL”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, Sosyal Sigortalar Dairesi’nde bazı sıkıntılar olduğunu, bunun gizli olmadığını ifade ederek, geçmişteki bazı uygulamalar nedeniyle de ek yükler oluştuğunu söyledi.Gürpınar, Sosyal Sigortalar Dairesi’ndeki aktif-pasif oranının geçtiğimiz yıla göre daha iyi noktada olduğunu, geçen yıl 2.52 olan oranın bu yıl 2.54’e yükseldiğini kaydederek, 79 bin 500 aktif sigortalı olduğunu belirtti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar, 2015 yılında Sosyal Sigortalar Dairesi ve Çalışma Dairesi’ndeki kadro sayısını artıracaklarını, böylelikle kayıt dışılıkla mücadelenin daha etkin sürdürülebileceğini ifade etti.
DÜRÜST: “EĞİTİM KONUSUNDA VİZYONLARI YOK”
UBP Milletvekili Kemal Dürüst, eğitim konusundaki güncel konuşmasında, “Bu hükümetin eğitim konusunda vizyonu olduğuna inanmıyorum” dedi. Mustafa Arabacıoğlu’nun istifasına değinen Dürüst, yeni bakanın göreve gelmeden bürokratların değiştirilmesini eleştirerek, “Bunun altında yatan gerçek sebep nedir? Bu kamuoyu ile paylaşılmalıdır” ifadesine yer verdi.
ARABACIOĞLU: “EĞİTİMLE İLGİLİ DEVLET POLİTİKASI ŞART”
Dürüst’ün eleştirilerine cevap vermek üzere söz alan eski Milli Eğitim Bakanı, DP-UG Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, tüm sorulara bütçe çalışmalarında ayrıntılı bilgi vereceğini söyledi. Kolejlere alımlarda böyle bir isim varsa, bunu öğrenmek istediğini kaydeden Arabacıoğlu, eğitimle ilgili devlet politikasının oluşturulmasının şart olduğunu ifade ederek, gelen giden bakanlarla eğitim sisteminin değiştirilmesinin önüne geçilmesinin şart olduğunu söyledi. Arabacıoğlu, “Bir gecede 6 yıllık eğitim 5 yıla indirildi. Bu gibi birçok karar var. Bunların önüne geçilmesi gerekir” dedi.
BEROVA: “10 ÖĞRETMEN KADROSU AÇILACAK”
Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova da söz alarak, ilk etapta 10 öğretmen kadrosunun açılacağını ifade ederek, hükümet olarak geri kalan eksikliğin nasıl giderileceği konusunu değerlendireceklerini kaydetti. Kemal Dürüst’ün eleştirilerine de değinen Berova, “Taşımacılık konusunda asıl sorulması gereken şudur, taşımacılığı Milli Eğitim Bakanlığı mı yapmalıdır?” dedi. Berova, bunun Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na aktarılması için girişimleri olacağını söyledi.
OĞUZ: “GIDA GÜVENLİĞİ LABORATUARI HALA FAALİYETE GEÇEMEDİ”
UBP Milletvekili Dursun Oğuz konuşmasında, Gıda ve Yem Yasası’na değindi. Oğuz, “Gıda güvenliği insan sağlığı diyoruz ama yasa yapmak önemli değil, önemli olan tüzüklerin geçirilmesi, gerekli alt yapının oluşturulmasıdır” dedi. Oğuz, ülkede GDO’lu gıdaları tespit edecek bir cihazın olmamasını eleştirdi; cihazla ilgili iptal edilen ihaledeki son durum konusunda Meclis Başkanı Sibel Siber’den bilgi istedi.Dursun Oğuz, Gıda Güvenliği Laboratuarı’nın da hala faaliyete geçemediğini söyleyerek, hükümeti ve ilgili bakanlığı “becerisizlikle” suçladı.
ANGOLEMLİ KIRSAL KESİM SORUNLARINI ANLATTI
TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli “kırsal kesimin sorunları” konulu konuşmasında, toplantıda çok az sayıda milletvekili bulunmasını eleştirdi ve konuşma tutanaklarının ilgili bakanlara gönderilmesini istedi. Angolemli, üçlü kararnameyle yapılan atamaları eleştirdi. Angolemli, Beyarmudu’nda “Rum Yönetimi, İngiliz Üsleri ve KKTC” idarelerinin yetkili olduğunu belirterek, bu bölgedeki arazilerin nasıl kiralandığını sordu.
“BİRÇOK YABANCI KAMPANYA BAŞLATTI”
Tapu alamayan yabancıların yaşadığı zorluklara değinen ve birçok yabancının KKTC aleyhine sosyal medyada kampanyalar başlattığını kaydeden Angolemli, alçak orman arazilerine yapılan konutların tapu alamadığını ve insanların mağdur olduğunu anlattı. Angolemli, bu konularda Meclis’in bir karar alması halinde destek vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.
ULUÇAY: “DOĞAL AFETLERİN TAZMİNİ İÇİN BAKANLIK BÜTÇESİNDE KALEM YOK”
İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay, doğal afetlerle ilgili kimin sorumlu olduğu yönünde UBP Milletvekili Dursun Oğuz’un sorusunu yanıtladı ve tarımla ilgili konuların Tarım Bakanlığı; bunun dışındaki konuların da İçişleri Bakanlığı gündemine geldiğini söyledi. Uluçay, İçişleri Bakanlığı bütçesinde doğal afetlerin zararlarının ödenmesine yönelik herhangi bir kalem bulunmadığını; bunu da vatandaşlara açık ve net olarak söylediklerini bildirdi. Göreve geldiğinde 2010-2013 döneminde 3 milyon liraya ulaşan bir zarar ziyan faturasının bakanlıkta beklediğini ifade eden Uluçay, “Uzun soluklu bir çalışma ve bu konuyla ilgili kaynağı somutlaştırmak gerekiyor” dedi. Uluçay, Bakanlar Kurulu kararıyla daha önce meydana gelen zararların sadece yarısının karşılandığını belirtti.
“BEYARMUDU VE ÜSLER BÖLGESİNDE İMAR ÇALIŞMASI BAŞLATTIK”
Beyarmudu bölgesinde İngiliz üs bölgesini kapsayarak bir imar çalışması başlattıklarını açıklayan Uluçay, İngiliz Üs Yönetimi’yle istişare içinde olduklarını; bazı sıkıntıları aşmak için girişimler yaptıklarını anlattı. Tarımsal amaçlı hali arazi kiralamadıklarını ancak geçmişten kalan böyle uygulamalar bulunduğunu ifade eden Bakan Uluçay, böylesi yerlerde bazı çelişkilerin sürdüğünü ancak kendilerinin bugün yaşanan sorunların benzerlerinin yaşanmaması için kesinlikle hali arazilerde tarımsal faaliyet öngörmediklerini vurguladı.
ANGOLEMLİ YENİDEN...
Yeniden söz alan TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, ilgili yasadaki alçak orman arazileriyle ilgili maddeyi okudu ve buralardaki mülkiyet hakkının devredilmesinin Anayasa’ya aykırı olmadığını; engelin bakanlıklarca yaratıldığını, tüzük yapılabileceğini söyledi.
TÖRE: “AB’YE UYUM ÇERÇEVESİNDE BİRÇOK YASA ÇIKARIYORUZ AMA TÜZÜKLER GELMİYOR”
UBP Milletvekili Zorlu Töre, Meclis Genel Kurulu’nda “Tarımda yaşanan bazı sıkıntılar ve çözüm önerileri” konulu bir konuşma yaptı. Töre, tarımda ve hayvancılıkta sorunlara çözüm üretilmediğini savunarak, uzun vadeli planlar yapılmadığını söyleydi. Töre, “AB’ye uyum çerçevesinde birçok yasa çıkarıyoruz ama arkasından tüzükler gelmiyor” dedi.
Hayvan hastalıkları, hayvan ıslahı, tarımda sigortacılık ve fon konularında çalışma yapılmasının şart olduğunu söyleyen Töre, Türkiye’de hayvancılığa ve tarıma verilen teşvikler çok daha iyi olduğunu belirtti.
“TÜRKİYE’DEN GELEN SU ÜLKEYE BEREKET GETİRECEK”
Töre, Türkiye’den gelecek suyun ülkeye bereket getireceğini de ifade etti. İthal edilen balyaların hayvanları zehirlediğini savunan Töre, “Hayvanların sütü azalıyor, düşükler oluyor” dedi.
SENNAROĞLU: “UYUYAN KİM, HALK KARAR VERSİN”
Bakanlığıyla ilgili üç konuşmaya yanıt veren Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, “Tarım Bakanı uyur” şeklindeki eleştirileri reddetti. Sennaroğlu, UBP hükümeti döneminde 3 kez Tarım Bakanı değiştiğine işaret ederek, “Uyuyan ben miyim, siz misiniz? Uyuyan kimdir, halk buna karar versin” diye sordu.
“BRUCELLALI HAYVANLARIN İTLAFINDAN YANAYIZ”
Brucella hastalığı konusunda yapılanları anlatan Sennaroğlu, 2015’te bu hastalıkla mücadele için ödenek konulmasını isteyeceklerini açıkladı. AB ülkelerinde Brucellalı etlerin, üzerinde belirtilerek satılabildiğini ancak bunun KKTC’de uygulanabileceğine inanmadığını ifade eden Önder Sennaroğlu, hükümetin görüşünün Brucellalı hayvanların itlaf edilerek, tazmin edilmesi yönünde olduğunu söyledi.
“TÜRKİYE’DEN PORTAKAL SUYU ALIP, KONSANTRE SATIYORUZ”
Ülkeye getirilen portakal suyunun ülke narenciyesini zora koyduğu söylemine karşılık Sennaroğlu, portakal suyunun Türkiye’den geldiğini ancak konsantrenin de Türkiye’ye satıldığını ifade etti. Sennaroğlu, “Eğer ben Türkiye’den gelen portakal suyunu yasaklarsam, Türkiye’ye konsantre satamayacağız. Nasıl Türkiye’den gelen portakal suyunu yasaklayayım” dedi.
ÖZCENK: “REKTÖR ATAMASI GAYRI YASAL”
Özcenk, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde yaşananlar konusunda yaptığı güncel konuşmasında, hükümetin “gayrı yasal karara” imza atarak, demokratik sürece darbe vurduğunu ileri sürdü ve bu karardan geri dönülmesini istedi.Üniversitelerin siyasi kararlardan uzak tutulması gerektiğini ifade eden Özcenk, yapılan gayrı yasal atama ile üniversitenin zora itildiğini ileri sürdü.Senatonun rektör atamasından sonra bir takım kararlar aldığını ve üniversitede bazı istifalar yaşandığını anlatan Özcenk, bugüne kadar yapılan rektör seçimlerini tarihlerine göre aktardı.
DENKTAŞ’TAN RİCA
Konuyla ilgili söz alan Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, eleştirileri yanıtlamadan önce, Başkanlık Divanı ve Danışma Kurulu’ndan bir ricada bulundu.Denktaş, Pazartesi ve Perşembe günü Meclis, Çarşamba günü Bakanlar Kurulu olduğunu hatırlatarak, Bakanlıktaki görevlerini icra etmeleri için en azından Perşembe günleri sıralamanın konulara göre belirlenmesini, böylece sadece kendileriyle ilgili bölüme gelip, geriye kalan zamanda Bakanlıktaki işlerini yürütebilmelerine imkan tanınmasını istedi.
Özerk ve demokratik üniversite anlayışı gereği, tüm kademelerdeki seçimlerin tamamen demokratik olması gerektiğini dile getiren Denktaş, bu noktada kırılmalar yaşandığını dile getirdi.
“ÖZTOPRAK GÖREVİNE DÖNEMEYECEK”
Hukuksal süreç sonrası Abdullak Öztoprak’ın görevine dönemeyeceğini dile getiren Denktaş, Öztoprak’ın görev süresinin dolduğuna işaret ederek, “süresini tamamladı ve gitti. Hangi hukuk rektör budur diyebilir? Yok böyle birşey” dedi.
“UBP ELİNİ DAÜ’DEN ÇEKSİN”
UBP’yi elini DAÜ’den çekmeye çağıran Denktaş, rektör değişince oluşan DAÜ’deki iktidar değişikliğinin UBP’yi rahatsız ettiğinin görüldüğünü ancak böyle bir düşüncenin kabul edilebilir olmadığını kaydetti.