Mecliste Organ,Doku ve Hücre Yasası görüşülüyor,
20 yıldır gündemde ama ivedilikle görüşülüyor.
Her nedense İktidar, Muhalefet ağız birliğiyle yasanın önemini anlatıyor ama o kadar.
Yıllarca komitelerde görüşmüşler, sabahlara kadar da evlerinde çalışmışlar.
İftihar ettim gerçekten.
Ama gel gör ki, herkes bu yasanın bir gözü kör ama hiç yoktan iyidir demeye getirip bastırıyorlar.
Mecliste yasa ile ilgili vurgulananlar, Milletvekillerinin verdiği bilgiler herhangi bir sohbet esnasında söylenenlerden daha derin, daha doyurucu değil.
Ama zaten bütün meclis tartışmaları öyle değil mi?
Yaptıydık, yapacaydık, biz yaptık, siz yaptınız.
Kamu yararı, acil ihtiyaç, olmazsa olmaz!
Türkiye’de böyle, Londurada şöyle Rum’da ayni!
Google’a baksan daha fazla bilgi, daha fazla detay var.
Yasanın acil ihtiyaç olduğunu söyleyenler, ki bunların arasında Toplum Lideri olarak seçilmeye atananlar da var, bir tek rakam veremediler!
Şu anda KKTC de kaç hasta organ nakli bekliyor?
Bu hastaların kaçı ne organı bekliyor?
Yasa geçince ilk 3 ayda veya bir yılda kaç KKTC vatandaşı ve veya ikamet edeni bu yasadan yararlanacak?
Devlet Hastaneleri bu hizmeti nasıl bedellendirecek?
Özel hastanelerde ücret belirleme kıstasları ne olacak?
Özel de yapılacak nakillere devlet ödeme yapacak mı?
Kaç yıldır neyi hazırlıyorlar ben anlamadım.
Sağlık Bakanlığı’nda var mı, yok mu böyle bir muhtemel nakil alacak olan hasta listesi?
Devlet Hastanesi’nde kaç hasta var bu konudaki beklentileri olan?
Yurt dışında çözüm arayan kaç hastamız var?
Yok canım sende, maksat yasayı yapmak sadece.
Yasanın risklerini ve KKTC’nin bu ve benzeri konulardaki sabıkalı görüntüsü kimin umurunda.
Bir de yakışıksız bir duygu sömürüsü, istersen sorgula, sağlık ve hizmet düşmanı oluverirsin!
Bu yasanın özel sektörde nasıl manipüle edildiğini anlatmayı düşünürsen aman dikkat, sessiz kal, yoksa yasanın risklerinden daha büyük riskler seni bekler!
Bu yasa gereklidir, acildir, ama hangi şekli ile?
Bu yasanın suistimal edilebileceği her yasa gibi bir varsayımdır. Bundan dolayı özel yapmasın demek de hala daha neleri sorguladığımızın ve Nasreddin Hoca’nın su testisi kırılmadan, ne olur ne olmaz, çocuğa tokatı basayım zihniyeti de sadece anektod olur!
Yasa ile birlikte, organ naklinin nasıl yönetileceği temel kural ve tüzükleri de yapıp, organ nakli yasasını eleştirenlerin masalarına niye koymadıkları da bir başka eksiklik meclisin yıllardır bu konuda gece gündüz çalışan milletvekillerinin!
KIBRIS KONUSUNDA SARAY VE AKADEMİSYENLER
Görüşmeci Ergün Olgun, uluslararası ilişkiler ile ilgili akademisyenleri Saray’a toplantıya çağırmış.
Hade hayırlısı!
Son aylarda her fırsatta yazmaya, vurgulamaya, dile getirmeye çalıştığım, KKTC de birçok konuda olduğu gibi, özellikle Kıbrıs konusunda da vizyon belirleme, strateji seçme, ve süreci yönetme konusundaki doğrudan sorumlu ve ilgili olan, ( bu örnekte öncelikle, KKTC Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Görüşme Heyetleri...) sayıları yüzleri bulan görevlilerin hiç de üretken olmadan, tamamıyla edilgen bir eda ile salla külahı ye pilavı (hem de ne okkalı pilav) yakıştırmasına en iyi örnekler olduğudur.
Müzakereci Ergün Olgun’un akademisyenlere bu çağrısı belki iyi bir örnek ve başlangıç olur.
Yeter ki orda da teamüle uygun ifadelerden öteye gitmeye cesaret olsun ve fırsat verilsin!
Yeter ki Kıbrıs konusu çekirdek olurken, çember Kıbrıs Türkleri olsun
Yeter ki uluslarası ilişkiler, sarayönünden ötesini görsün!
At binmeyi, kılıç kuşanmayı bilenin olma zamanı gelsin!