Coşkulu Cumhuriyet Bayramı

KKTC 31 yaşında ve çok coşkulu bir bayram yaşadık. Geçen yıl o kadar coşkulu değildi.

KKTC 31 yaşında ve çok coşkulu bir bayram yaşadık. Geçen yıl o kadar coşkulu değildi. Mutlaka birkaç nedeni vardır. Kimilerine göre Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor ondan dolayı ilgi daha çoktu. Resepsiyon da bayağı kalabalık oldu. Eleştirimi de yapmak zorundayım ki, orası cumhuriyet resepsiyonu için artık hiç de uygun değil. Trafik çok sıkışık yer dar. Hotel müşterileri de var ve bodrum katındaresepsiyon bence olmadı.
Bu etkinlik Lefkoşa’da merkezde daha uygun bir yerde organize edilmeliydi. Gelenler daha rahat olmalı. Resepsiyona katılanlardanşikayetler duyduğumu söylemeden edemeyeceğim.
Bu yılki coşku bana göre seçimlerin yaklaştığından değildir. Müzakereler ve Kıbrıslı Rumların öngördüğü çözüm modeli istedikleri veya özledikleri anlaşma, Kıbrıs Türklerini yerlerinden edecek, yeni göçler yaratacak ekonomik hayat ciddi şekilde etkilenecek. Artık bu gerçekler daha net görülmeye başlandı ve halkımız bunları daha net konuşuyor ve 10 yıl önceki Annan Planı oylamasındaki ‘EVET’ ruhu kalmamıştır. İnsanımız bu çağda Rum’un talep ettiği birçok yerleşim yerinden çekilmek istemiyor. Çünkü oralarda 40 yıl içerisinde yeni hayatlar kuruldu. Bu geçen zaman sürecinde gerçekler daha net görülmeye başlandı ve en önemlisi bu olgular oluşurken siyasi parti düşünceleri etkilemiyor artık halkımız, bunu da ayırmayı çok iyi başarıyor.
Olası bir anlaşmanın tabi ki olumlu getirileri olacak. Ancak halkımız ki, özellikle ilk anda yerini terk edecek olanları bağlıyor. Bu görüşü paylaşanlar her partiden de kitleler halindde. Akdeniz’de adamız etrafında savaşlar oluyor, insanlar katlediliyor ve dünya buna seyirci kalarak bir şey yapılamıyor. İnsanlar göç yollarında ölüyor. Buna karşın Kıbrıs’ta huzur ve barış var. Bunun da teminatı da Türk Silahlı Kuvvetleridir. Kıbrıs’ta barışın sürdürülebilir olduğunu kabul eden çok sayıda Kıbrıslı Rum da vardır. Belki anlaşma olmuş değildir bunu hepimiz kabul ediyoruz ancak huzur barış vardır.
On yıldır kapılar açıldı karşılıklı geçişler var toplumlar arsı bir çatışma yok gece gündüz ziyaretler gerçekleşiyor, bunda iki bölgenin olmasının büyük payı var. Kıbrıs’ta esas gerçek iki otorite ve iki ayrı egemenlik var huzur da bunlara dayanıyor.
Özetlemeye çalıştığım bu durumun bölgeye bir istikrar getirdiğidir, farklı yorumlanabilir ancak gerçek budur. Kıbrıs Cumhuriyeti gerçek tanınmış bir varlıktır ve Kıbrıs’ın güneyinde bir otoritedir. KKTC’de siyaseten tanınmamış hatta tanınması yasaklanmış gerçek bir varlıktır ve kuzeyde otorite sahibidir. Kabul edilse de edilmese de gerçek bu şekildedir.
Halkımız gördü ki, bizlerin yalınızca devletimize ve egemenliğimize sahip oldukça daha güvende olmaktayız, devletimizde otorite sahibiyiz ve dünya gerçeklerini de örnek aldığımız zaman bizler evimizin efendisi olduğumuz için egemenliğimizden dolayı da söz sahibiyiz, işte özetle bunları kaybetmememiz için bu yıl devletimize daha çok sahip çıkarak duyarlılığımız ortaya koyduk ve cumhuriyet bayramımızı coşkulu hale getirdik. Özetlemeye çalıştığım budur ve tabii ki, bu benim fikrim.
Ülkemizde her şey yolunda merak edilecek hiçbir endişe yoktur demeyeceğim. Tam tersi, endişelerimiz gün geçtikçe artıyor, geleceğimizin temeli sarsılıyor. Ancak çözüm yolları da bizim başarımızdan geçmektedir. Başarılı olup da çözmemiz gereken o kadar sorun var ki, o da hükümetlerimizin başarısı.
Halkımız devletine sahip çıkıyor, kurmuş olduğu otoritenin çarpık yönlerinin düzelmesi için konuşuyor ve egemenliğinden vazgeçmek istemiyor. Esasında bunu zaman da göstermiştir ki, siyasi partiler gelip geçmekte ancak devlet baki kalmaktadır. Halkımız adına neler yaparsak o kadar müsterih olmamız gerekir. Bunu kasıtlı olarak yapmayanlar varsa da onlara da hain derim.
Neticede dostlar KKTC halkı geleceğe daha iyi güven ile bakması için cumhuriyet bayramına coşkuyla katılarak, devletine ve egemenliğine daha çok sahip çıktığını gösterdi. Ümit ederim ki, siyasi yöneticilerimiz bundan olumlu ders çıkartsın da gerekenleri bir an önce yapsınlar.
Bu haber 738 defa okunmuştur

:

:

:

: