Daha seçim havasına girmedik ancak söylemler ve yapılan propaganda çalışmaları bana göre çirkinleşiyor. Öncelikle şunu belirmeliyim ki, şu anda belirlenen aday adaylarına eşit mesafedeyim. Daha resmi adaylar belirlenmedi ancak gerçekten süreç hızlı başladı. Aday olacak olanlara şimdiden başarılar diliyorum.
***
KKTC Cumhurbaşkanı denilince aklımıza Kıbrıs sorunu ve sorunun çözümü gelir. Cumhurbaşkanlarımız da, her daim bu sorunun çözümü konusunda çalıştı. Peki, bir şeyler başarıldı mı? Tabi ki başarıldı.Sorun çözülmedi ancak bana göre de başladığımız noktada da değiliz. Sorunun çözümü için iki tarafın da uzlaşması gerekir. Türk tarafı, en son Annan planına çözüm için evet demiş ancak Rum tarafı hayır dediği için sorun yine çözülememişti. Unutmamak gerekir ki, Kıbrıs sorununun çözümüne 16 kez yaklaşıldı veRum tarafının isteksizliği, sorunun çözümüne hep engel teşkil etti.Bunu ben değil,Rum Dış İşleri eski Bakanı NikosRolandis söylüyor.
***
KKTC ikiCumhurbaşkanı eskitti.Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat… Rahmetli Denktaş, yoktan bir devlet yarattı ve bu gün, bu sayede elimiz masada daha güçlüdür. Cumhurbaşkanı, toplum lideri olarak görüşüyor ve bu görüşmeler esnasında da, arkasında temsil ettiği bir devlet bulunuyor. Talat, Kıbrıs sorununda bir dönüm noktası olan Annan planı sürecini çok doğru yönetti ve halkımızın o gergin bir dönemde kırılmadan bir karar vermesini sağladı. Bu sayede ise bizleri siyaseten haklı,Rum tarafını ise suçlu koltuğuna oturttu.Rum liderlerin her sözünün altında bu suçlu konumdan kurtulmak geçiyor… ”anlaşma yapmak değil!” değerli okurlar.
***
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan beş kişi bulunuyor. Bunlardan Kudret Özersay ve Arif Salih Kırdağ hariç, tüm adaylar birer siyasi parti üyesi… Arif Salih Kırdağ, ülke demokrasisinin var olduğuna, renkli bir örnek oluşturuyor, her siyasi seçimde… Kudret Özersay ise müzakereci konumunda edindiği deneyimleri, siyasete taşıyarak, bir çıkış yapma çabası içerisinde… Henüz bir tespitte bulunmak için çok erken ancak, seçimlerde siyasi parti destekli olmamanın da, dezavantajlı bir durum olduğu belirtilebilir. Mustafa Akıncı ise deneyimli bir siyasi kişiliği ile birçok görevde bulunmuş, tecrübeli bir isim. Adaylığını ilk açıklayan bağımsız aday ve belli bir ilgi uyandırmış durumda. Halkımızdan ilgi görmesi ve konuşuluyor olması da önemli bir avantaj. TDP, BKP ve BARAKA desteği de, göz ardı edilemeyecek bir artıdır.
***
CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı ve Meclis Başkanı Sibel Siber, bir partinin adayı olarak ortaya çıkan tek isim. Adaylığını açıkladı ve siyasi kimliğini de açıkça ortaya koydu. Bu noktada onu tebrik etmek lazımdır. Genç ve başarılı bir siyasetçi…Birçok çalışması var… ABD büyükelçisinin şahsını, KKTC meclisinde ziyaret etmesini anlatmıştı ki, bu bir başarıdır.
***
Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, halen Cumhurbaşkanı ve iki büyük partinin desteği ile bağımsız aday adayıdır. UBP ve DP-UG’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Eroğlu’na destek olacaklarını açıklaması, diğer adaylara karşın daha büyük bir avantaj oluşturmuştur. Tabi bu avantajlı durumda dahi, partiler içerisindeki kayma ve karasız oylar, seçimin kaderini etkileyen unsurlardan olacaktır. Eroğlu çok deneyimli bir siyasetçi ve bir o kadar da tecrübeli… Hristofyas bana şunu demişti;“Eroğlu o pamuk başı ile beni siyasetten temizledi.”Anastasiadis ortak açıklamaya imza koydu ve neredeyse,Rum tarafında vatan haini damgası yiyordu.
Eroğlu zamanın Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile doğalgaz ve petrol aramaları için yapmış olduğu anlaşma ile Nawteksilan edildi. Türkiye, KKTC adına Kıbrıs adası etrafında araştırmalar yapıyor ve hakkımızı Rum pazarlığının inisiyatifine bırakmıyor.
Eroğlu’nun bağımsız aday olmasını ben doğru buldum.Hali hazırda Cumhurbaşkanlığı adayının, bağımsız olduğunu ortaya koyması, doğru bir adımdır.
***
Başlığa gelince değerli okurlar neden kirleniyor Cumhurbaşkanlığı seçimleri? Cumhurbaşkanı Eroğlu, bazı hatalar yapmış ve sosyal paylaşım sitelerinde bu hatalar, “varan 1”“varan 2” şeklinde yayınlanıyor. Bu bantların ise BRT’den alındığını öğrendik. BRT gibi bir kurumun bu tür işlerle uğraştığını görmek üzücü…
Siyasi yorgunluğun hakim olduğu bir Cumhurbaşkanı’nın, hatalı bir kelime kullanması, bu denli önemli bir durum mu? Bunu eleştirmek yerine, Eroğlu’nun davadaki duruşunu, kullandığı yetkilerini neden eleştirmiyor veya değerlendirmiyorsunuz?Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da, birçok kez hatalı isimler söyledi bir ilde konuşma yaparken başka bir ilin ismini söyledi, ancak hatalı isim söylediği ilde de %50‘nin üzeri oy aldı. Bana göre Eroğlu, siyaseti ile ilgili eleştirilmelidir. Eroğlu’nun bir dik duruşu vardır ve bunu Rumlarda söylüyor, ona bakmak gerekir.