Kış günü şiirleri…

Biraz tefekküre vesile olması umuduyla bu gün üç tane şiir paylaşacağım.

Biraz tefekküre vesile olması umuduyla bu gün üç tane şiir paylaşacağım. İkisi bana, biri de kardeşime ait. Annemle yaşadığı bir anı… Annelerimiz, belki maddi olarak hiçbir şeyden mahrum değillerdir. Bizim hiçbir şeyimize ihtiyaçları yoktur. Ama ne olur onları sevgiden, ilgiden mahrum etmeyelim.


KIŞ GÜNÜ GÜNCESİ

Havalar soğudu yine kış geldi
Kim bilir kaç yetim üşüyor şimdi
Önceki yağmurlar çatıyı deldi
Karlar yüreğine düşüyor şimdi

Yine akşam oldu bu gün de iş yok
Sobada odun yok sofrada aş yok
Derdini bölecek eş yok kardaş yok
Neylesin garipler şaşıyor şimdi

Her köşede bir dert yolu tutarken
Onulmaz derdine dertler katarken
Birisi ekmeği çöpe atarken
Biri de çöpleri eşiyor şimdi

Bayram gelip geçmiş soran olmamış
Azmış yaraları saran olmamış
Bu gün de farkına varan olmamış
Kaç gündür aç susuz yaşıyor şimdi

Hakkı’m bu iş hayal değil düş değil
Sevgi köyden göçtü olur iş değil
Dost içinde yaban ölmek hoş değil
Salımızı eller taşıyor şimdi





KIŞ İLE MUHABBET



Baharın kadrini bildiriyorsun
Duruşundan tanıyorum kış seni
Nicesini candan yıldırıyorsun
İyi tanır her yuvasız kuş seni

Bilenlerce malum rengin beyazdır
Yolların çamurdur havan ayazdır
Gecelerin çok ta gündüzün azdır
Belli eder yarım kalan iş seni

Kaba kaba tüter isli bacalar
Garipler dert çeker düşer bocalar
Ekmeksiz sofralar gençler kocalar
Anlatıyor gözlerdeki yaş seni

Azığımı yetirmeye uğraştım
Yıkılmamak için iyi direştim
Kırk senedir pes etmeden güreştim
Bir gün gelip edemedim tuş seni

Sabır bana düştü bir imtihansın
Yıldan yıla gelip geçen devransın
Dertlerin içinde saklı dermansın
Kabul ettim sırlarıma eş seni

Hakkı derki, takdir neyse olacak
Geçecek bu günler yadı kalacak
Göller suyla bağlar gülle dolacak
Onun için tutmalıyım hoş seni

ANNEMLE BİR KIŞ GÜNÜ
Hatırlıyor musun anne
Ben hiç unutmadım
Soğuk ve fırtınalı bir kış günü
davar gütmeye gitmiştik

Ellerim üşüyor ve titriyordum
Ateş yakmamız gerekiyordu
Ve sadece iki kibrit çöpümüz vardı
Bir yakabilsek şanslı sayacaktık kendimizi

Bir ardıç ağacının altında
Biriktirdiğimiz çalı çırpıyı tutuştururken
Bir damla suya yenik düşmüştü ilk kibrit çöpü

Ve ben üşümeye devam ediyordum
O ateşin yanması gerekiyordu ama olmadı
Çünkü rüzgar son kibriti de söndürmüştü

Ellerimi avuçlarına alıp ısıtmak istiyordun
Ve başarmıştın fakat sen üşüyordun be anne
Çünkü yanında senin annen yoktu.

Yırtık ayakkabıma karlar girmiş çorabım ıslanmıştı
Çorapsız kalmak pahasına
kendi çoraplarını bana giydirmiştin
O gün ben
Ellerim sıcak ve kuru çoraplarla gelmiştim eve.
Senin çorapsız kalmandan utanarak

O son utanışım oldu ama anne.
Kendi elimi kendim ısıtmayı
Kendi çorabımı almayı kafama koymuştum
Ve çok kışlar gördüm güzel annem
Hiçbir kış beni senin yokluğun kadar üşütmedi.

Çok baharlar gördüm
Hiçbir çiçek senden güzel olmadı
Ve çok ateşler yaktım anne
Hiçbir ateş
Ama hiçbir ateş senin sıcaklığını vermedi anne
vermedi vermedi.

Ahmet Şener


Bu haber 157 defa okunmuştur

:

:

:

: