Cumhurbaşkanlığı seçimlerince salon buluşmaları

Üç aday salon buluşmalarında 2105 Cumhurbaşkanlığı seçim rotalarını kendilerine destek olacak olan kitleler ile basın önünde halk ile paylaştı. Bu toplantılar canlı yayında da ekranlardan izlenilebildi.

Üç aday salon buluşmalarında 2105 Cumhurbaşkanlığı seçim rotalarını kendilerine destek olacak olan kitleler ile basın önünde halk ile paylaştı. Bu toplantılar canlı yayında da ekranlardan izlenilebildi. Şimdi ortaya katılan ve destek belirten kitlelerin heyecanını görmek mümkün oldu. Ben bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı’nın ilk olarak gerçekleştirdiği etkinliğe katıldım ve gözlemledim. Kalabalık bir kitle o salonda hazır olarak Akıncı’yı dinledi. Kaç kişi katıldı? Yaklaşık olarak 1200-1500 olarak hesapladım. Etkili bir konuşma ile neler yapacağını anlatmaya çalıştı.
Uzun bir zamandan sonra CTP-BG adayı Sibel Siber salon buluşması gerçekleştirdi. Rahatsızlığımdan dolayı katılamadım. Salon dolu idi ancak iddia edildiği gibi 3000 kişi yoktu. Bana gelen bilgiler 1200 kadar kişinin katıldığı ve ciddi bir izdihamda yaşanmadığı doğrultusunda oldu. Az veya çok hükümetin büyük ortağı ve şu anda KKTC Meclisi’nde en büyük partinin adayı hali ile bir kalabalık olacaktı. Ben tüm etkinliği son bulana kadar televizyonlardan izledim. Her zaman söylerim CTP en disiplinli parti o gece de bunu gösterdi. Cumhurbaşkanı adayı Siber’in konuşması ne kadar etkili oldu? En önemli yönü şu ki, Kıbrıs sorununu çözmek ki, bunun üzerinde çok durdu. Kıbrıs Türk’ünün yalınızca elinde değildir, Kıbrıslı Rumlar da ayni desteği vermelidir ki çözüm olabilsin.

Kıbrıs sorununun çok özeline girmedi Sibel Siber ve hükümetin yapması gereken işler konusunda yapması gerekenler olacağını anlattı durdu. Salon kendisine destek oldu ancak bazı isimlerin de katılmadığı çok dikkat çekti. Özellikle 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın eşi Oya Talat ve daha bazı isimler.

Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun salon buluşmasına katılma imkanı buldum ve gözlemledim. Eroğlu bağımsız aday olarak seçime UBP ve DP-UG desteği ile katılıyor. Bu da gayet normaldir. Mehmet Ali Talat da bağımsız aday olarak katılmıştı. Salon buluşmasında UBP ve DP-UG partilerinin çalışması farkı göstermiştir oradaki gözlemlerimiz ile sayısal olarak 3200-3500 civarında katılımcının olduğunu gözlemledim. Eğer iddia edilen gibi eğer Sibel Siber’de 3000 kişi katıldı ise Derviş Eroğlu’nda ise 7000 kişi vardı ki, öyle değildir. Ben oradaki görevli polise sordum; ‘trafik tıkandı, ciddi bir izdiham var’ dedi. Çok geniş bölgelerden katılım oldu, heyecan yüksek seviyede tabi Cumhurbaşkanı olması da etkili oldu. Çünkü oraya katılanlar ile konuştuğunuz zaman devletimize sahip çıkmak için geldik diyorlardı. Salonda devletine sahip çık havası çok yüksek seviyede oldu kimin ile konuşsak ayni şey Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun anlattıkları doğrultusunda tek çare devletimize sahip çıkma diyorlardı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun söylem ve açıklamalarının etkili olduğu açıkça görülebiliyordu, çünkü bu etkinlik öncesi nerde ise KKTC’nin her bölge ve köyünü ziyaret etti. Özellikle de Rum tarafı ile müzakere sürecini çok anlattı ve Rum tarafının isteklerini anlatırken, federal çözüme de çok isteksiz olduklarını belgeledi. Bu çok önemli. Çünkü Rum tarafı her fırsatta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yaşam sürmesinde ve federasyona dönüştürülebileceğinden ısrar ile bahsediyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken bunlar daha çok konuşulmalı çünkü eğer iç siyasete yönelik hükümetin yapmış olduğu ve yapacağı işlerden dolayı siyaset üretmeye çalışacak olursanız, bu çok inandırıcı olmaz. Çünkü KKTC siyasi yönetim sistemi parlamenterdir. Cumhurbaşkanı istediği zaman Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapabilir anayasal hakkıdır ancak sisteme terstir. Cumhurbaşkanı ile hükümetin uyum içinde olması beklentimizdir, halkın da istemi bu doğrultudadır. Çünkü iki makamda halkın oyu ile göreve geliyor.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu toplum lideri olarak seçildi. Her Cumhurbaşkanı’nın seçildiği gibi ve asli görevi başlayan müzakere sürecini yönetmek oldu. Kıbrıs Türk’lerinin hakları söz konusu olunca Rum Lideri Anastasiadis masadan kalktı, ben uzun olarak anlatmayacağım ancak Cumhurbaşkanı Eroğlu bunları iyice anlatıyor.
Halkımızın bilmek istediği en azından müzakere sürecinde gerçekten neler oluyor, belki de halkımızın ilk önceliği Kıbrıs sorunu değildir ancak Cumhurbaşkanı’nın bu olmalıdır ve eğer anlaşma olmayacaksa ne olacak diye siyaset görmek istiyor insanımız. En son kamuoyu araştırmasında da halkımız KKTC’ye sahip çıkıyor.
Halkımız içerisinde şu anda ciddi bir Cumhurbaşkanlığı seçimi heyecanı var mı? Ben bu heyecanı göremedim daha. Belki günler yaklaştıkça olacaktır.
Bu haber 775 defa okunmuştur

:

:

:

: