Emete GÖZÜGÜZELLİ(Akademisyen)
Amerika’nın Kıbrıs’ta ayrı bir üs kurma niyeti var mı? Yoksa Egemen İngiliz Üsleri içerisinde sahip oldukları üs onlara yeter mi? Hatırlanacağı üzere “Kıbrıs Cumhuriyeti” kuruluş anlaşmaları oluşturulduğu vakit 30 sayfalık bir metin söz konusuydu. Oysa Egemen İngiliz Üsleri için toplam 150 sayfalık metin oluşturulmuştu. İngilizler adada kendilerine garanti altına alacak her hükme değinmişler ve hiçbir şekilde haklarına helal gelmeksizin adada egemenliklerini sürdüreceklerini yazılı metinle sağlamlaştırmışlardı. Günümüzde ise Kıbrıs’ın önemi gitgide artan konumda varlığını sürdürmekte. Artık Doğu Akdeniz’de Rusya’yı,Çin’i,Fransa’yı,İsrail’i ve diğer güçleri görmek mümkündür. Hemde GKRY ile yaptıkları askeri üs ve silah anlaşmaları ile. Tüm bunların ekseninde adada var olan ECHELON sistemi ile bölgenin çok net dinlenmesi gerçekleştirilebiliyor. Peki, nedir bu ECHELON sistemi?
10 Nisan 2004 tarihinde Asia Times gazetesi 'US Seeksmajormilitarybase on unitedCyprus' yani Amerika birleşik Kıbrıs'ta büyük askeri üs oluşturmak peşinde” başlıklı bir yazı yayımlamıştı. Bahse konu yazıda Amerika’nın Kıbrıs’ın güneyindeki en yüksek tepe olan Trodos Dağı’ndaki çanak ve antenleri ile yenidünya düzenini oluşturmada istihbarat açısından görev üstleneceği belirtilmişti. Gazetenin bahsettiği konu Echelon’du. Yani, Amerika’nın Akdeniz, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Kafkaslar, Orta Asya’yı takibe alması ve Kıbrıs’ın da bu noktada başrolde yer alan merkez olması…
Bu sistem önemlidir. Zira hemen yanı başımızda, yani adadalar. Sadece siyasi istihbarat değil, ekonomik istihbarat casusluğu da bu sistemle yapılabiliyor. Bu rahatsız edici durumun unsuru olan Echelon sistemi hatta AP raporlarına da yansımış durumda…Bu sistemle
özellikle de Bakü-Ceyhan-Tiflis boru hattı, Körfez Ülkeleri, Kafkaslar, Orta Doğu’nun ilk takip sıralarında yer aldığı belirtilmekte.Çanak Antenler bugün Trodos dağlarında. Bu antenler ile dinleme yapılıyor,hem de her alanda! Örneğin, elektronik iletişimlerinin her biri bilgisayarlar yardımı ile süzgeçten geçirilmekte! Nasıl mı? Mesela “terör, Obama, Ladin, Türk askeri,işgal...” komutuna takılan yazışma veya konuşmalar tercüme yapılarak CIA ve NSA’ya gönderilmekte..Hatta eski bir Rum diplomatın öne sürdüğü “KKTC’de de otomatikleşmiş casusluk antenleri” iddiası ehemmiyet arz eden bir konu.
Bakınız 6 Temmuz 2000 yılında BBC yayım kanalında Echelon sistemi ile ilgili çıkan yazıda, Echelon casusluk sisteminin Amerikalı yetkililerce varlığının kabul edildiği ve bu sistem ile milyonlarca telefon konuşmaları, fakslar ve iletilerin bir dakikada taranabildiği belirtilmekte. Ayni zamanda, Amerika’nın bu metodu “terörizm ve organize suçlar” için tercih etmekte olduğu açıklanmakta. Dünyanın birçok yerinde üsleri olan Echelon sisteminin dört ana üssü olduğuna dikkat çekilmekte ve bu üslerin; Kıbrıs’taki Ayios Nikolas ve Akrotiri olduğu, Avusturalya’da Hint ve Pasifik okyanusunun ötesine kadar uzanabilen bir ağı olan Geraldton üssü, diğer taraftan da Pasifik’teki Guam üssü ile Hawaii Adasındaki Kunia üsleri olduğu bilinmekte.
İddia o ki, GreenLeftWeekly yazarlarından Stephan Katsinaris “Washington yeni askeri üs arıyor” başlıklı yazısında bu konuya değinmiş ve Amerika’nın Kıbrıs’taki ABD elçiliği ve Trodos dağlarında konuşlandırdığı istihbarat dinleme antenleri vasıtasıyla, İngiltere ile ortak hareket ederek, bölgedeki ticari, askeri, diplomatik yazışmaları, konuşmaları, elektronik postaları, faks yazışmaları dahil olmak üzere takibe aldığı belirtmiştir. Ayni zamanda Kıbrıs’taki Amerikan istihbarat servisinin çalışmalarının ikinci dünya savaşı sonunda İngiltere, Amerika ve Avusturalya, Kanada ve Yeni Zelanda arasında olan UKUSKA antlaşması ile başladığını ifade etmektedir. Yazar, “Türk işgal bölgesine otomatikleşmiş casus cihazı(automatedspy post) yerleştirildiği” iddiasında da bulunmuştur.
Katsinaris’in yazısında eski bir diplomat olan MariosEvriviades adındaki Kıbrıs Rumunun konu ile ilgili yaptığı mülakatına da yer vermiş ve Amerika’nın kuzeye yerleştirdiği casus cihazlarına istinaden şu şekilde yorumlar yapıştır; “ulusal güvenlik teşkilatının(NSA) Kuzey Kıbrıs’taki dinleyici cihazı güneye yerleştirilen ile ayni rolü oynar. Bunlar 1974 Türk ‘istilası’ndan sonra yeniden başlatıldı. Uzun süre Amerikalılar bunu reddetti. Şimdi Kıbrıs hükümetinin Amerika ile münakaşaya girme lüksü yoktur. Amerikan casusluğu için bir üs sağlanmasından öteye, Kıbrıs Arap dünyası üzerinde geçen yarım yüzyılda Amerika İngiltere için askeri müdahalede büyük bir konumda oldu. 1950’lerde Amerika’nın Lübnan ve Ürdün’e yaptığı askeri müdahalesi adadaki İngiliz üslerinden oldu...”. Evriviades’in eski bir Rum diplomatı olarak yaptığı bu iddialar ve diğer yayımlar oldukça önemli ve kayda alınması gereken konular değil mi? Takdir sizlerin!