Böyle sol sağın canına minnet!..

Kıbrıs Türk toplumunun ve siyasi liderliğinin giderek bilinçlenmesi ve kader birliği yapmasına yönelik hepimizin inancı sanıyorum günden güne zayıflamaktadır.

Kıbrıs Türk toplumunun ve siyasi liderliğinin giderek bilinçlenmesi ve kader birliği yapmasına yönelik hepimizin inancı sanıyorum günden güne zayıflamaktadır. 2014 Annan Planı ve 2010 Cumhurbaşkanlığı seçim süreçleri Türk toplumu için yüksek inanç ve moral kaynağı olmuştur. Demokratik süreç içerisinde bir taraf dünyaya karşı tepki ortaya koyma ve KKTC devletine sahip çıkma şiarı ile davranırken diğer taraf ise barış ve federal bir çözümün her şeyin üzerinde olduğuna toplumu inandırdılar.
Özellikle sol kesimin hem Annan Planı hem de bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tam bir ittifak sergilemesi ve KKTC’de barış ve çözüm misyonunun her türlü kişisel ve siyasi güç ihtirasının üzerinde olduğuna ben de dâhil toplumu inandırdılar.
Düşünsel olarak sağ ideolojiye ve genelde Ulusal Birlik Partisi’ne oy veren biri olarak ben de bize özgü literatürel içerikle sol cenahta saf tuttum. Ve sonradan bedel ödememe rağmen Hasan Hastürer, Mehmet Davulcu ve Onur Borman gibi Sayın Mehmet Ali Talat’ın platformunda yer aldım. Tabi ki, platformda yer almakla benim liberal düşüncem değişmedi. Tek ve tek kriterim bugün olduğu gibi ülkenin sürdürülebilir bir yapıya kavuşması, ülke riskinin kabul edilebilir sınırlara çekilmesi, günümüzde devam eden KOP polemiği ile daha iyi anlaşılan KKTC’nin uluslararası hukukun bir parçası olması, ekonomik sistemi bertaraf etme potansiyeli olan mülkiyet sorununa köklü çözüm getirilmesi ve en önemlisi günümüzde de vahim bir şekilde gözlemlenen toplumun ve Kıbrıs Türk gençliğinin geleceğe yönelik umutsuzluğunun tersine çevrilmesi için barış ve çözüme olan sevdamı haykırmak için Sayın Talat’ın platformunda yer aldım.
O günlerde beni cesaretlendirecek şekilde CTP ile organik bağı bilindiği halde başlıca sol partiler ve liderlikleri (CTP, TKP ve Bugünün BKP’si) Talat’ın arkasında durup ona fiilen destek verdiler. Ülkedeki sağ partiler UBP ve DP de bugün olduğu gibi Sayın Dr. Derviş Eroğlu’nu desteklediler.
Gelmişiz 2015 yılının Mart ayına ve bir de ne görelim. 5 yıl önce omuz omuza verip barış ve çözüm misyonu ile hareket edenler bugün gerek siyasi partilerinin selameti, gerek parti içi hesaplaşmalar, gerekse kişisel ihtiras nedeni ile nerede ise ringdeki boksörler gibi davranıyorlar. İşte size bazı üzücü restleşme ve sözde bir barış ve çözümcünün diğer bir barış ve çözümcüyü yıpratma girişimlerine bazı örnekler..
• ALPAY DURDURAN: 'AKINCI, DİK DURANLARI PARTİDEN ATTIRDI'
• MUSTA AKINCI: 'ONLAR SOL GEVEZELİK YAPARKEN BİZ İŞ YAPTIK'
• RASIH KESKİNER: 'SOL GEVEZELİĞİ DEĞİL SOL DEĞERLERİ SAVUNDUK VE SAVUNUYORUZ'
• MUSTAFA AKINCI: 'NE YAPARLARSA YAPSINLAR BU YOLUN SONUNDA BAŞARI VAR'
• MERT ÖZDAĞ’DAN “ARŞİV NOTLAR: 1998 SEÇİMLERİ” (YENİDÜZEN GAZETESİ)
• KUTLAY ERK’TEN “AKINCI TECRÜBELERI” (YENİDÜZEN GAZETESİ)

Solun bu görüntüsü ile barış ve çözüm misyonunda ne kadar samimi olduğu konusunda benim de dâhil toplumun kafası oldukça karışık durumdadır YOKSA KLİŞE İFADE İLE BARIŞ VE ÇÖZÜM BAHANE MAKAM ŞAHANE MİDİR? Barış ve çözüm misyonunu her şeyin üzerinde tuttuğunu iddia eden adayların ve ekiplerinin BANA GÖRE bugünkü önceliği ayrıştırma ve husumet yaratma yerine ikinci turda dayanışma ve birlikteliği sağlamak olmalıdır. TABİ Kİ TAKİYE YAPMIYOR İSELER….

Gelelim Sağ Cenaha.. Her ne kadar parti için hesaplaşmalar ve küslükler olsa da her iki parti resmi düzeyde Dr. Derviş Eroğlu’nu desteklemektedir. Bunu yaparken ise sol cenaha göre “KKTC’ye sahip çıkma” amacında daha samimi bir duruş sergilemektedirler. Elbette kimine göre STATÜKO olan KKTC’ye sahip çıkmanın fikri ve ekonomik meşru zemini halan daha hüküm sürmektedir. “KKTC’ye sahip çıkma” temel parametresi yanında olası bir anlaşmada iki bölgelilik, siyasi eşitlik, Türkiye’nin fiili ve etkin garantisi gibi vurgular da toplumun genelinden kabul görmeye devam etmektedir.

SON SÖZ: MÜTTEFİK DURUMUNDAKİ AHÇILAR BİRLİKTE MARKA BİR RESTORANT AÇMA NİYETİNDE SAMİMİ İSELER BİRBİRLERİNE ZARAR VERME ŞUURSUZLUĞUNU NE KENDİLERİNE NE DE CAMİALARINA ANLATABİLİRLER.
Bu haber 753 defa okunmuştur
  • ince  NY - 19.03.2015 Kendini kendi golgesinden kiskananlar, sabah olunca gun dogmasin diye dua ederlermis.

:

:

:

: