Son günlerde Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun Rum Futbol Federasyonu’na “üye” olma çabaları bizleri tarihimizde spor yelpazesine bakmaya yöneltti. Aslında bu süreç 2 yılı kapsayan bir zaman diliminde zaman zaman karşımıza çıkmaktaydı. KTFF’nu tarihi yaşanmışlıkların sebebini görmezden gelerek kendini uçurumun aşağısına atma yoluna gittiğine şahit oluyoruz. Tüm sporcularımız bizim elbet, onların emekleri, kulüplerdeki başarıları,çabaları,yokluklar içerisinde var olma savaşları hepsini biliyoruz. Her yerde olduğu gibi buralarda da sorunlarımız var. Ama hiçbir sorun, kendi egemen yapısını terk ederek “azınlık” durumuna düşme çabasına dönüşmemeli, dönüştürülmemeli! Bunun için biraz spor tarihimizi araştırmaya koyuldum.Zira kafamda çok sual vardı. Biz nereden nereye geldik? Sorumlular kimler? Nitekim araştırma yaparken karşıma iki değerli isim çıktı; Çağatay Hasan ve Yücel Hatay! Bu iki değerli büyüğümüzün Kıbrıs Türk Sporu ile ilgili çalışması oldukça eski ama bir o kadar nereden nereye geldiğimizi anlamamızı sağlayan bir çalışma.
Kıbrıs Türklerinin spor alanında kendilerine has takımları 1900’lü yıllara kadar dayanıyor. Dönemin Kıbrıs İdadisi(Lisesi) öğrencileri 25 Mayıs 1912’de ay yıldızlı üniformaları ile hatıra resmi çektiriyorlar. Ama o dönemin en gözde futbolcusu Hüseyin Recai Turan Bey’in anılarına gözüm çarpıyor. Biraz daha ileriki yıllarda ise Lefkoşa Türk Futbol Ocağı takımının Mağusa Türk Futbol Ocağı ile 15 Ocak 1920’de futbol maçı gerçekleştirdiklerini öğreniyoruz. 1934 senesine gelindiğinde Lefkoşa Türk Spor Kulübü ile Adana Karması arasında maç oynandığını ve Lefkoşa Türk Spor Kulübüne bu müsabakadan ötürü kupa verildiği belirtiliyor. Hatta bu kupanın şuan Çetinkaya Türk Spor Kulübünde mevcut olduğu belirtilmekte. Kıbrıs’ta Türk Sporunun ayrı olarak organize edilmeye başlaması ise 1955 senesinde oluyor.
Bu yılda kurulan Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu mevcut ve yeni kurulan futbol federasyonu kulüplerimizin iştirakiyle kısa zamanda lig maçlarına başladığı belirtilmekte. 1963 senesine gelindiğinde ise maçlar aksıyor. Zira Rumların Kıbrıs Türklerini yönetimden dışlamak için ortaya koydukları 13 maddelik anayasa değişiklik önerisi dönemin cumhuriyetinin temellerini sarsıyor. İşte bu dönemde, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu çatısında bulunan sporcu gençler,TMT teşkilatının bir nüvesi oluyor.Hemde birbirlerinden haberdar olmadan. Zira gelecek olan süreç kanlı terör saldırılarının EOKA bünyesinde başlatıldığı bir dönemin başlangıcı..
İşte, bu dönemin en gözde merkezi olan futbol federasyonumuzun büyük katkıları ile birbirine kenetlenenve vatanı için çetin direniş gösteren o kahramanlar sayesinde adada azınlık haklarını kabul etmediğimizi görüyoruz.
Bunun için isimlerini saymakla sayfalara sığdıramayacağım Orhanlar,Erdoğan Şenizler,Ali Çetin Amcaoğulları,Güner Rıfkılar gibi isimler ile egemenlik bayrağını teslim etmeyenleri hatırlatma ihtiyacı hissediyorum.. 1967 senesine gelindiğinde ise tüm zor koşullara rağmen spor alanında faaliyetlere devam eden Kıbrıs Türkü diğer spor dallarında da federasyonlara geçiyor. Hem de Rum’un altında azınlığı olmayı kabul etmeden! Şimdi öğreniyoruz ki KTFF başındaki H.Sertoğlu “KOP’a üye olmak için başvurumuzu yapıyoruz, artık geri dönüş yok diyor”! CTP bu duruma destek verirken UBP ve DP kanadı bunun Kıbrıs Türk sporuna hizmet etmeyeceği endişelerini kamuoyu ile paylaşıyor. Peki,KOP’a üyelik ne demek? Kısaca özerk bir yapısı olan ve 1955 senesine dayanan Türk Futbol Federasyonumuzun artık Rum Futbol Federasyonu altına girmesi demek.
Bunun üzerine sizlere sadece şunu hatırlatmak istiyorum,geçen sene bir Rum genç futbolcu KKTC Değirmenlik Spora transfer olmak istemişti de Rumlar o gencin güneydeki evini basarak taşlamış ve onun Kıbrıs Türk Futbol kulüplerinde oynamasına karşı çıkmıştı.Acaba bunu neden yaptılar? Çünkü onlar kendilerini adanın “tek egemeni” görürken Kıbrıs Türklerini de “azınlık” olarak görmeye devam ediyorlar! Onlar bu tür hareketlerin Helenizm Ruhuna aykırı olduğuna inanıyorlar! Neden mi? Adanın tek sahibi kendilerini görüyorlar da ondan! Bunun içindir ki bugüne değin spor,kültür,ekonomik ve diğer alanlarda ambargolar altında olmamız için en büyük engeli koydular! Zaten KOP başkanı da açıklamada Kıbrıs Türk takımlarının ayrı olarak Rum takımları ile beraber maç yapamayacağını söyledi. O halde ne mi olacak? Rum takımları bünyesinde mücadele veren Kıbrıs Türk sporcuları!Bunu hazmedebiliyor musunuz? Yazık!