Çağdaş kamu yönetiminin olmazsa olmazları!...

Ülkemizde son zamanlarda yine kamu reformu dillendirilmeye başlandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ülkemizde son zamanlarda yine kamu reformu dillendirilmeye başlandı. Kamu görevlileri yasa tasarısı adı altında Cumhuriyet Meclisinde adı geçen reform üzerinde çalışan bazı vekiller ise başta popülizm olmak üzere devlette birçok sorunun çözüleceğini iddia etmektedirler. İşte bu noktadan hareketle çağdaş bir kamu yönetiminin temel niteliklerini aşağıda sizin için tekrar gözden geçirdim.

Ülkemizde kamu yönetimi adına yaşanan benzeri birçok kötü tecrübeden yola çıkarak dünyadaki gelişmiş ülkeler ve uluslararası kuruluşlar kamu yönetimine ilişkin büyük ilerlemeler kaydetmişlerdir. Bunlar içerisinde Dünya Bankası, IMF ve müktesebata uyum süreci içerisinde bulunduğumuz Avrupa Birliği (AB) de bulunmaktadır. Bu çerçevede, çağdaş kamu yönetimi ile ilgili olmazsa olmaz kavramları aşağıdaki gibi “Kamu Yönetiminde Ekonomiklik, Etkinlik ve Verimlilik” , “Yeni Kamu Hizmeti Yaklaşımı” ve “İyi Yönetişim” şeklinde açıklayabiliriz.

KAMU YÖNETİMİNDE EKONOMİKLİK, ETKİNLİK VE VERİMLİLİK

Kamu yönetiminde ekonomiklik, etkinlik ve verimlilik kavramları günümüzde, geçmişe nazaran daha çok gündeme gelmeye başlamıştır. Esasında sözkonusu bu kavramlar özel sektöre ve işletmelere ait kavramlardır. Bu kavramlara kamu yönetiminde neden ihtiyaç duyulmaktadır? Bunun birçok sebebi olsa da, ana sebebi vatandaşların vergileriyle finanse edilen kamu yönetiminin medya ve basın yayın araçlarının ve iletişim tekniklerinin gelişmesiyle daha çok göz önünde olmasındandır. Artık kamudaki savurganlık ve etkinsizlik daha çok dikkat çekmektedir (Ahmet Sandal, http://www.yeniasya.com.tr/yazi_detay.asp?id=1436)..

1-Kamu yönetiminde ekonomi: Yapılan işlerin planlı, programlı ve zamanında yapılması, kaliteli ve mümkün olan en az bedelle gerçekleştirilmesi demektir.

2-Kamu yönetiminde etkinlik: Kamuya ait gerekli ve güncel hedeflere zamanında ve belirlenen şekilde ulaşılmasıdır.

3- Kamu yönetiminde verimlilik: Kamuya ait kullanılan kaynaklar ile elde edilen çıktılar arasındaki bağıntıyla ilgilidir. Kamu yönetiminde mevcut kaynaklarla azami çıktılar elde edilmişse verimlilik söz konusudur.
Kamu yönetiminde ekonomiklik, etkinlik ve verimlilik kavramlarının işlerlik kazanmasının olmazsa olmaz dördüncü unsuru aşağıdaki gibi denetimdir.

4- Denetim: Genel olarak denetim, bir kuruluşun veya yönetimin ilgili taraflar adına mali kaynaklarının kullanılmasındaki verimlilik etkinlik ve ekonomik derecelerini ölçmek, karşılaştırmak ve değerlendirmek işidir. Bu yönüyle denetim standartlara uygunluk araştırmasıdır. Sözkonusu standartlar mevzuat yönünden olabileceği gibi, mali, ekonomik, fiziksel, sosyal ve hatta çevresel yönden de olabilir. Çağdaş anlamıyla denetim bir performans değerlendirme (Performans Denetimi) sürecidir.

Bu süreç planlama ile başlayıp yürütme-uygulama ile devam eder ve raporlama ile tamamlanır. Verimlilik, etkinlik ve denetim birbirleriyle bağlantılı ve birbirlerini etkileyen kavramlardır. Çünkü bir örgütte verimlilik ve etkinliğin sağlanabilmesi ancak iyi bir denetim ile mümkündür. Ayrıca denetim sistemi ancak verimlilik ve etkinliği sağladığı takdirde başarılı sonuçlar verebilir (Ahmet ARSLAN, Kamu Harcamalarında Verimlilik,Etkinlik ve Denetim). (*),)

YENİ KAMU HİZMETİ YAKLAŞIMI

Yeni Kamu Hizmeti Yaklaşımı (YKH)’nin kamu yönetimi için önerdiği ilkeler şunlardır (Denhardt ve Denhardt, 2003; Genç, 2010: 153):

• İdare değil, hizmet etmek

• Kamu yararı bir amaçtır, ürün değildir

• Stratejik düşünmek, demokratik hareket etmek

• Tüketiciye değil, vatandaşa hizmet etmek

• Hesap verebilirlik basit bir şey değildir

• Sadece verimli değil, değerli insan

• Kamu hizmeti girişimcilikten önemlidir

İYİ YÖNETİŞİM İLKELERİ

Günümüz modern devletleri yönetimin değil, yönetişimin peşindedirler. Çünkü bu yöntemle daha çabuk yol alınıyor, daha kaliteli hizmetler veriliyor. Devlet yönetiminde temsil, katılım ve denetim daha iyi sağlanıyor. Bu şekilde yerinden yönetim, yönetimde açıklık ve sorumluluk daha uyumlu bir hâl alıyor. Sonuçta zincirin halkaları daha bir güzel kenetleniyor. Yönetişim çoğulculuğa dayanır. Yönetişimde tek hareket etme yerine birlikte düzenleme, beraber yönetme, birlikte üretim ve kamu özel sektör ortaklığı esas alınmıştır. Bu da verimliliğin sağlanmasını, rekabetin ve girişimciliğin gelişmesini beraberinde getirmektedir. Bu sisteme göre vatandaşlar yönetilenler değil, taraftırlar aynı zamanda. Bu nedenle yönetime aktif olarak katılma ve fikirlerini beyan etme hakları vardır. Yönetişimde hukukun üstünlüğü, yönetimde şeffaflık, hesap verme sorumluluğu, yönetim ahlâkı, rekabete ve piyasa mekanizmasına işlerlik kazandırma, toplumu güçlendirme, dijital devrime uyum sağlama, etkin sivil toplum ve katılım, denetim, toplam kalite, yerinden yönetim, kurallar ve sınırlamalar esas alınmıştır (Malkoç, 2006 nedir.antoloji.com/yonetisim; Yavuz Selimoğlu, 2010 ). Yönetişim (governance) ya da iyi yönetişim (good governance) kavramının ilk kez kullanıldığı uluslararası bir örgüt olan Dünya Bankasınca, bir ülkenin kaynaklarının etkin bir şekilde kullanımı için hesap verebilirlik, saydamlık, sivil toplumun kamu politikalarına etkin katılımı, hukuk devleti, bağımsız yargı sistemi gibi ilkeler bağlamında yönetişim kavramının sınırları çizilmiştir (WB, 1989; Yavuz Selimoğlu, 2010 ).

BM Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Yönetişim Programı tarafından yönetişim, “bir ülkenin idaresinde tüm düzeylerde siyasal, iktisadi ve idari otoritenin kullanımı” biçiminde tanımlanmaktadır (Yavuz Selimoğlu, 2010 ).Yönetişim modelinde, şeffaflık, katılımcılık, hesap verebilirlik, hukukun üstünlüğü, etkinlik, stratejik planlama ve eşitlikçilik gibi unsurlar birer ilke olarak benimsenmektedir (Yavuz Selimoğlu, 2010 ).

Yeni kamu hizmeti anlayışı anayasal düzenlemelerle uyumlu ve tutarlı olmalıdır. Bu açıdan iyi yönetişim ilkelerinin yasal ve anayasal düzenlemelerle uyum içinde yapılması gerekir. Merkezi yönetim, yerel yönetim veya diğer kamu kurumları faaliyetlerini yaparken, adalet, şeffaflık, dürüstlük ve fayda-maliyet ilkelerine riayet etmelidirler. İyi yönetişim bakımından Kamu Yönetiminin şu prensipleri uygulaması gerekir(Namık Kemal Öztürk, Bürokratik Devletten Etkin Yönetime Geçiş :İyi Yönetişim):

• Yüksek standartlı bir meslek ahlakı geliştirilmeli ve sürekli kılınmalıdır

• Kamu yönetimi gelişme yönelimli olmalıdır

• Kamu hizmetleri herkese tarafsız, eşit, adil ve hilesiz verilmelidir

• Vatandaş istekleri/şikayetleri en kısa sürede karşılanmalı ve halk politika yapımı sürecine katılım bakımından cesaretlendirilmelidir.

• Kamu yönetiminin sorumluluğu gerçekleştirilmelidir.

• Devletin şeffaflığı, halka zamanında, doğru ve ulaşılabilir bilgi verme imkanlarının yaratılması gerekir.

• İyi bir insan kaynakları yönetimi ve kariyer geliştirme uygulamalarıyla personelin potansiyeli artırılıp geliştirilmelidir.

• Kamu yönetiminin demokratik niteliği artırılmalıdır. Bunun için seçimle işbaşına gelinen kamusal birimlerin sayısı artırılabilir.


AVRUPA BİRLİĞİ’NDE İYİ YÖNETİŞİM

2000 yılının Şubat ayı içerisinde dönemin Komisyon başkanı Romano Prodi, Komisyon’un çalışma programını Avrupa Parlamentosu’na sunarken, “yeni yönetişim formlarının tesis edilmesi”ni görev süresi içerisinde ulaşmayı hedeflediği dört stratejik hedeften biri olarak ilan ediyordu. Böylece Beyaz Kitap’a giden yol da açılmış oluyordu. 25 Temmuz 2001’de Komisyon “Avrupa Yönetişimi: Beyaz Kitap” isimli çalışmayı kabul etti. Çalışma tüm Avrupa’da yaygın bir şekilde broşür olarak dağıtıldığı gibi aynı zamanda internet üzerinden kamuoyuna da açık hale getirildi.

Beyaz Kitap’ta bir yönetişim tanımı da yer almaktadır. Buna göre yönetişim, “Avrupa düzeyinde gücün/iktidarın kullanılış tarzını etkileyen kural, süreç ve davranışlar” olarak tanımlanmaktadır. Tüm bu kural, süreç ve davranışları etkileyen “iyi yönetişim” (good governance) ilkeleri de mevcuttur. Beyaz Kitap’a göre iyi yönetişimin temelini beş ilke oluşturmaktadır: Açıklık, katılımcılık, hesap verebilirlik, etkinlik ve (ekonomik ve sosyal) uyum . Komisyon her bir ilkeyi daha demokratik bir yönetişimin tesis edilmesi açısından birbirinden önemli görmektedir. Beyaz Kitap’ta ifade edildiğine göre, yukarıdaki beş ilkenin hayata geçirilebilmesi aynı zamanda orantılılık (proportionality) ve hizmette yerellik (subsidiarity) de gerektirmektedir (Okçu, 2007).

Bu haber 741 defa okunmuştur

:

:

:

: