Son günlerin popüler tartışması çerez parası konusu beni KKTC bütçesi üzerinde düşünmeye sevk etti. KKTC bütçesine ile çerez parası ilişkisini kurmadan önce Türkiye’de çerez parası tartışmasına yönelik Maliye Bakanlığı’nın açıklamasını sizlere hatırlatmak istiyorum.
T.C Maliye Bakanlığı'ndan yapılan yazılı duyuruda, kamudaki makam aracı kiralama, bakım, onarım, yakıta ilişkin Bakan Mehmet Şimşek'in 'çerez' benzetmesinin zorlama bir şekilde amacından saptırdığı savunuldu. 'Çerez' harcamanın küçüklüğünü ifade eden yani yük getirmeyen benzetme olarak kullanıldığına işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: 'Bakan Şimşek, Kamu Merkezi Yönetim bütçemizin 473 milyar TL büyüklüğünde olduğuna işaret etmiş buna karşılıkta muhalefetin kaynak olarak gösterdiği 471 adet makam araçları dahil tüm merkez yönetim kapsamındaki idarelerin kullanımına ait ambulans, askeri araçlar, polis araçların araç kiralama, bakım, onarım harcamalarını 3 milyar 300 milyon TL olarak açıklamıştır. Bunun da bütçenin binde 7'sine tekabül eden bir rakam olduğunu net bir şekilde ortaya koymuştur.'( http://www.zaman.com.tr/ekonomi_luks-araclar-icin-cerez-parasi-diyen-bakan-simsek-bu-kez-de-okyanusta-bir-damla-dedi_2296231.html )
Yukarıda kısaca vurgulanan toplam 473 milyar TL’lik bütçe içerisinde kamu araçları için harcanan 3 Milyar 300 milyon TL’lik harcama oransal olarak çerez parası gibi önemsizleştirilmektedir. BU YAKLAŞIM ACABA 40 YILDIR TÜRKİYE’DEN ALINAN TÜM MALİ VE TEKNİK DESTEKLERE RAĞMEN SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DEVLET OLMAKTAN UZAKLAŞTIĞIMIZ GERÇEĞİNİ DE AÇIKLAMAKTA MIDIR?
2015 yılı itibari ile KKTC bütçesi 4 milyar 95 milyon TL olarak onaylanmıştır. Bu T.C bütçesi için son derece cüzi olduğu tartışılmazdır. Şöyle ki, T.C’de çerez parası olarak harcanan 3 milyar 300 milyon TL bizim bütçemizin % 81’ini oluşturmaktadır. Yani nerede ise bizim bütçemizin tamamı ayni otorite için çerez parası olarak nitelendirilebilir. Başka bir ifade ile T.C yetkilileri KKTC bütçesinin tamamını finanse etse dahi bu rakamın büyüklüğü aynı mantıkla küçümsenebilmektedir. Kaldı ki KKTC’ye yapılan yardım çerez parası olarak görülen 3 milyar 300 milyon TL’nin yaklaşık üçte biridir. Bu da KKTC’ye yapılan 1 Milyar TL’lik finansmanın T.C Bütçesinin binde biri bile olmadığını göstermektedir. Burada yapmaya çalıştığım kardeş ülke T.C’nin bize yaptığı yardımı rakamsal olarak sorgulamak değildir. Buradan varmaya çalıştığım nokta; KKTC olarak modern devlet olmak için gerekli yapısal reformları almada bugüne kadar başarısız olmamızın temel nedenini ortaya çıkarmaktır. Bunu da bugün itibari ile tespit etmek sanırım daha kolaydır. Şöyle ki, sürdürülebilir bir ülke yaratmak için mali, idari ve hukuksal önlemler almayı taahhüt eden KKTC yetkilileri bu taahhütlerini yerine getirmedikleri halde adeta mükâfatlandırırcasına katkı almaya devam etmektedir. Yani, siyaseten dezavantajlı gördüğü için protokollerin gereğini yerine getirmeyen KKTC hükümetleri --- NE DE OLSA VERDİĞİ YARDIMI ÇEREZ GÖREN T.C YETKİLİLERİNİN ANA-YAVRU VATAN AYAĞINA AYNI YARDIMLARI YAPACAĞINI BİLDİKLERİ İÇİN--- ahlaki zafiyet sergileyerek KKTC’yi daha da dejenere hale getirmeye devam etmektedirler. BU KISIR DÖNGÜ DE MAALESEF DEVAM EDİP GİTMEKTEDİR.
BUGÜN İTİBARİ İLE KKTC’NİN AYAĞA KALKMASI İSTENİYORSA T.C İÇİN ÇEREZ PARASI OLAN BU MİKTARIN BİZİM İÇİN HAYATİ OLDUĞU VE YAPISAL ÖNLEMLER ALMA AÇISINDAN BİZLERİ CESARETLENDİREBİLECEK VE/VEYA MOTİVE EDEBİLECEK TEK UNSURUN BU KATKILARIN MUTLAK ŞARTA BAĞLANMASI OLDUĞUNUN KABUL EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR. BENZERİ BİR YAKLAŞIMLA, ÇOK VARLIKLI OLAN AİLELER DE ÇOÇUKLARININ DİSİPLİNİ AÇISINDAN HARÇLIK VERİRKEN FAKİR GİBİ DAVRANMASI GEREKMEKTEDİR.
