2014 ile 2015 Doğrudan Gelir Desteği ödemeleri ve mazot desteği ödemelerinde yaşanan gecikmeleri” protesto amacıyla Lefkoşa ve TÜK ambarlarında salı günü başlatılan eylem, beşinci gününde de devam ediyor. Devam eden eylemler konusunda, çiftçilerin haklılığını elbette tartışmıyoruz. Ortada mali bir sorun ve mağdur olan çiftçiler olduğu bir gerçek…
Ancak yapılan eylem yöntemi ile ilgili rahatsızlığımızı da dile getirmek istiyoruz. Onlarca iş arabasının, günlerce Lefkoşa’nın en işlek yolunu kapatması ve bu hukuk dışı uygulama nedeni ile başta Lefkoşa halkı olmak üzere, binlerce insanın mağdur edilmesi, bir noktada haklı çiftçileri, haksız duruma düşürmüş oldu.
Tabi burada da, eylemin çıkmasında en büyük rolü oynayan hükümet yetkililerini sorumlu tutmak gerekir. Her fırsatta demokrasi ibaresini ağızlarına alan yöneticilerimiz, böylesi bir eylemin önüne geçemedi… Halkın, kamunun malı olan yolların işgal edilmesi, hiçbir yetkili ve kurum tarafından önlenemedi.
Ve sonunda, yine çiftçilerin inisiyatifi ile anayol üzerindeki araçlar kaldırılarak; Başbakanlık yolu üzerinde konuşlandırıldı. Ve bugün bu araçların tamamı Başbakanlık önünde durmaya devam ediyor…
Yani eylemi de çiftçi yapıyor. Çözümü de çiftçi buluyor…
Hatta Çiftçiler Birliği Başkanı Kelle, “Verdiğimiz sıkıntıdan dolayı özür dileriz. Hükümet edenler yolun açılmasını da sağlayamadı, ama üretici ve çiftçi bunu çözdü” ifadesini kullanıyor.
Peki, yöneticiler ne yapıyor? Onların her yapamadığını, yine halk ödüyor…
Verilen vergiler karşısında, hiçbir hizmeti doğru düzgün alamayan halk… Çalışıp didinerek, eğitime para vermek zorunda kalan halk… Bozuk yollara her yıl yüzlerce seyrüsefer parası yatıran halk… Tahlilleri için, devlet hastanesinden özel hastaneye sevk edilen halk…
İnsanları alıştıkları yolu değiştirmeye mecbur etmek… Bu mu yönetmek? Bu mu alınan oyların karşılığını vermek?