Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, kıymetini bir türlü bilemiyoruz.
Bakın, İspanya'da Sevilla kenti yakınlarında bulunan Planta Solar 20 (PS20) isimli GÜNEŞ ISI ENERJİSİ Santrali, adeta bir mühendislik harikası..
Sadece tasarımıyla değil, sağladığı enerji ile de gerçek bir teknoloji harikası.
Tam 165 metre yüksekliğinde bir teknoloji harikası.
Söz konusu bu teknoloji harikası iki devasa kuleden oluşuyor.
Kulelerin en üst kısmında ise heliostats denen hareket eden dev aynalar var.
Yılda 48 GWh enerji elde edilmesini sağlayan bu teknoloji harikası sistem, 180 bin evin ve Sevilla şehrinin enerji ihtiyacını karşılıyor.
Evet yanlış duymadınız, tam tamına 180 bin evin ve bir şehrin enerji ihtiyacını karşılıyor.
Biz neden hemen hemen 12 ay güneş gören güzelim ülkemizdeki bu nimetten yararlanamıyoruz ?
Sadece güneş enerjisi değil, rüzgardan da yararlanmasını bilmiyoruz.
Fosil, nükleer ve diğer yöntemlerde atmosfere zararlı gazlar salınıyor, bu gazlar da havayı ve suyu kirletiyor.
Rüzgâr ve güneşten enerji elde edilmesi sırasında ise bu zararlı gazların hiçbiri atmosfere salınmıyor.

Peki güneş ve rüzgar enerjisinden nerelerde yararlanılıyor ?
Evler, işletmeler, park, bahçe ve cadde aydınlatmaları, sinyalizasyon, sulama sistemleri, karavan, tekne ve mobil istasyonlar…
Elektrik enerjisi ihtiyacı olabilecek her yer
Güneş ve rüzgardan elde edilecek enerji, kirlilik yaratmayan ve çevreye yok denecek kadar az zarar veren yenilenebilir bir kaynak.
Neden her gün elektrik santrallerinin bulunduğu bölgede yaşayan insanlarımızın zehir solumasına göz yumuyoruz ?
Bakınız bazı turistik işletmelerimiz bile güneş enerjisinden yararlanmanın yolunu bulmuşlar.
Sadece turistik tesisler değil, bazı kişiler evlerine bile bu sistemi kurmuşlar …
Bıkmadan sormaya devam edeceğiz;
Bu güzelim cennet ülkemizde GÜNEŞ yok mu?
Bu güzelim ülkemizde rüzgar gülü konulacak hiç yer yok mu ?
Madem ülkemizde 'Enerji Açığı' var neden ham maddesi bedava olan GÜNEŞ ve RÜZGAR’dan yararlanamıyoruz ?
Rüzgarımız da,
Güneşimizi de bize yeter de artar…