Her ne kadar da artık kimse önem vermiyorsa hükümetçilerin söylediklerine ve yazdıklarına, yine de bir göz atalım UBP-CTP koalisyon güçlerinin programına.

‘‘Kurulacak hükümet, 1975’ten bu yana kurulanlar içerisinde en geniş parlamento desteğine sahip koalisyon hükümetidir ve iki parti, bu desteği, bu hükümet programında belirlenen ilkeler doğrultusunda yapacakları köklü reformlarla Kıbrıs Türk halkının değişim talebine yanıt vermek amacıyla kullanacakları bir fırsata dönüştürmek konusunda kararlıdır.’’ diyor hükümet programı!
Hade diyelim ki samimidirler, nihayet akıl galip geldi de ülkemizin devleşen sorunlarına çözümdür niyetleri.
Öyle mi?

BİRKAÇ İNCİSİNE BAKALIM BU PROGRAMIN

‘‘Seçim ve Halkoylaması Yasası dokuz ay içerisinde değiştirilecek ve KKTC’nin tek seçim bölgesi olarak kabul edilmesi sağlanacaktır.’’
İyi güzel de bu kararın hangi araştırma, kıyaslam örneklemeden dolayı alındığını anlatsınlar.
Evet, belli bir kesimden benzeri yorumlar gelse de bu iddia ettikleri gibi ne partizanlıkları, ne nepotizmi çözecek bir uygulama olamaz.
Yine her aday kendinin bölgesinden yeterli oy alırsa seçileceğinden aynı bölgede yoğunlaşmasınıve o bölgeye sözde hizmet için uğraşmasını geçersiz kılacak bir mana yok!
Ha birde belki eşinin dostunun, ailesinin akrabasının yoğun olduğu bir başka bölgeye de azıcık gayret, ne çıkarsa kardır!

YANİ TEK SEÇİM BÖLGESİ HANGİ AKSAKLIKLARI NASIL ENGELLEYECEK?

‘‘Yolsuzluklarla mücadele konusunda Ceza Yasası’nda yapılan değişiklikler hayata geçirilecek ve kim tarafından, hangi dönemde yapıldığına bakılmaksızın, tespit edilen yolsuzluklar Polis Örgütü’ne ve Başsavcılığa aktarılacaktır’’

Bravo doğrusu...
Meclis sizin, bakanlıklar sizin, denetleme sizin, ne durduruyordu ki bugüne kadar hem UBP hem CTP hükümetlerini?
Ha yazmışlar ha yazmamışlar bu maddeyi...
Belki de niyetleri biribirlerini aklamak sadece, bak o zaman gül gibi anlaşırlar herhalde

‘‘Bakanlıklar tarafından da yapılabilecekken mevzuat gereği Bakanlar Kurulu’nun gündemine alınarak Kurul’u meşgul eden ve verimliliğini düşüren işlemler gözden geçirilecek ve Bakanlar Kurulu’nun verimliliğini artırmak adına mevzuatta gerekli değişiklikler yapılacaktır.’’

Türkçesi?

Ne bakanlara ne meclise hesap vermiyoruz,
Bakan olan dilediğini yapar, hiçde zaman kaybetmeden yapar, olur ya BAKANLAR KURULUNA GİDENE KADAR HÜKÜMET DÜŞER falan, ne istenirse hemen yapılır,
Hatta bakanlar kuruluna gidip zaman da kaybedilmez...
Yok, kardeşim, niyet ara cümlelerde saklı!


MAKSAT İCRAAT DEĞİL İKTİDAR VE NEMALARI…