Akıncı’nın dünkü basın toplantısını, zannedersem tüm toplum kesimleri izledi. Editörünüz olarak, ben de izledim.
Rum Hükümet Sözcüsünün açıklamalarına göre, bu güne dek, sadece, mülkiyette, bireysel haklılığın tanındığını. Önceliğin mülk sahibinde mi, yoksa kullanıcıda mı olduğu konusunda, kesin bir karara varılmadığını açıkladı.
Bu konu üzerine de, kendine göre bir yorum yaparak, mülk sahibi kimse, öncelik de onundur yorumunda bulundu.
Akıncı’yı dinlerken “Mülk sahibi ile kullanıcının da, haklarının eşitlendiğini” söyledi.
Haklar eşitlendiğine göre, belirlenecek kriterlere göre oluşacak olan komisyon, buna karar verecek.
Yine Cumhurbaşkanından, komisyonla ilgili, her iki taraftan eşit sayıda üye ile oluşacak. Oyların eşit olması halinde, belirleyici komiteye, katılacak olan, uluslararası temsilciler olacak.
Tabii, Rum Hükümet Sözcüsü, oluşacak komiteyle ilgili olarak. Daha bir karara varılmadığını da, açıkladı.
Batılıların, oyları ile karar verecek komiteden, tarafsız ve adil kararların çıkacağına dair, Kıbrıs Türk halkında, büyük bir endişe mevcuttur.
Hele hele bu belirleyicilerin, AB ‘ den olmaları halinde, kuşkular daha da artacak.
Annan Referandumundan sonra, AB’nin Kıbrıs Türk Halkına yaklaşımları, görüldükten sonra.
Kişisel mülk hakkının, tanınması ile birlikte, kullanıcılar arasındaki değişik statülerin, ortaya çıkması ile de, Türk Halkı büyük rahatsızlıklara ve kuşkulara boğuldu.
Kullanıcı olarak, şu an, Rum mülküne sahip olan kişilerin muhatap alınması. Halk arasında, büyük bir adaletsizliğin doğmasına, neden olacağı kanısı, toplumda hakim.
Bunun nedeni de, en son kullanıcının kullandığı mülkü, parası ile satın almışsa, kullanımında bulunduğu mülkü, iki defa satın alması sonucunu doğuracak olmasıdır.
Hele bu mülkü, güneyde mal bırakan birinden satın almışsa, satan kimse “haksız zenginleşme” hukuk kuralını, ihlal etmiş olmayacak mı?
Bu kimse, hem güneydeki mülküne sahip olacak, hem de, bu mülkten eşdeğer olarak kuzeyde aldığı mülkü satarak, haksız zenginleşmiş olacak.
Bu durumda, binlerce aile var.
Mülkte getirilmeye çalışılan adalet, bu mudur?
Mülk konusunda masada olan kriter, KKTC ‘de verilen tapuların geçersizliğini de, doğurmaktadır.
Akıncı 100 günlük icraatında yaptığı açıklamada, bu konulara doyurucu bir açıklama getirmedi.
Bir miktar Türk’ün, göç edeceğinden de, bahsetti, Akıncı bu açıklamasında, yer ismi söylemedi.
Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyaları sırasında, Kanal T’ ye, adayların birlikte olduğu bir platformda, isim zikretti.
Bir miktar göç edecek olan ve güneyden göç eden bu insanlarımız.
Eşdeğerlerine karşılık, mülk aldı.
Bu mülklere, yatırım yaptı.
Bu insanlarımıza, eşdeğerlerine karşılık gidecekleri yerlerde, mülk verilecek mi?
Şu anda, bulundukları mülklere yaptıkları yatırımların, karşılığı olarak bir tazminat, verilecek mi?
Dünkü, 100 günlük açıklamasında, bunların yanıtını bulamadık.
Bunların yanıtı, bir 100 gün sonra yapılacak açıklamada mı, olacak?