Geçtiğimiz günlerde Büyükkonuk Belediye Başkanı Sn. Ahmet Sennaroğlu’nun açıklamalarını okudum. Sennaroğlu 26 Km sahil şeridine sahip olan Büyükkonuk’un bundan tam anlamıyla yararlanamadığından şikayetçi! Başkan’a bu noktada hak vermemek yanlış olur ancak “kaş yapacağım derken göz çıkarırsa” da karşısında daima bizi bulur. Bölgenin ekonomik döngüsüne katkı sağlayacağı inancı ile Başkan Sennaroğlu’na hak verdiğimiz gibi doğayı katlettiği için de sonuna kadar eleştireceğiz.
Yeni kuşak siyasi vizyonuna PRANGA!
Kıbrıs siyasetinde en genç Belediye Başkanı olan Sn. Sennaroğlu siyasi bir hastalık olan “ben yaparım olur” geleneğini sürdürerek, yeni kuşak siyasi vizyona pranga vurmuştur.
Siyasetin yerel yönetimlerle hükümetler arasında iş birliği halinde ülke menfaatleri için yapılması gerektiğinin unutulmaması gerekir. Hükümet ile iş birliğinin ise kurumsal zeminde, yasaların kılavuzluğunda olması şarttır. Babadan-oğula duygusal ilişki ağında toplum yararına sürdürülebilir bir yapı asla oluşturulamaz!
Çevre Koruma Bölgesi’nde DOZERLER!
Sn. Başkan Sennaroğlu, Belediye sınırları içerisinde bulunan kıyı şeridinin bir bölümüne geçtiğimiz günlerde bir operasyon ile, Dozer ve iş makineleri ile çıkartma yapmıştır. Gerekçesi ise sahildeki çöpler! Hatta bazı fotoğraflar paylaşarak kamu vicdanını da rahatlatmaya çalışmıştır. Belediyelerin zaten asli görevi olan çöp toplamak işini dahi büyük bir kampanyaya çevirmeye çalışan yeni nesil siyasetin göz BEBEĞİ Sn. Sennaroğlu, bu işi yaparken orada bulunan doğal yaşamın aslında yok olduğunun acaba farkında değil mi?
Caretta Carettalar’ın yavru mevsimi ve Kum zambakları
Dünya nesli tükenen Carettaların kurtulması için yoğun çaba harcarken ve bu işi artık sosyal sorumluluk projesine dönüştürmüşken, Sn. Sennaroğlu tamda yavrulama mevsiminde Carettaların üzerinden dozerlerle geçerek aslında bir doğa katliamı yapmıştır. Ya o Kum Zambaklarına ne demeli? Fotoğraflarla belgelendi, kafaları kopmuş zambaklar…
Devlet bu doğal yapıyı korumak için orayı “Çevre Koruma Bölgesi” ilan ederken Beldenin Başkanı “Ben yaparım olur” mantığı ile dalıyor sahile dozerlerle… Sn Başkanın amacı o bölgeyi temizlemek ise gerçekten insan gücü ile çok rahat, sorumsuzlar tarafından atılan pet şişeler… vb temizlenebilir. Yook amaç bu kılıfta dozerler ile sahili düzlemek ve orayı karavanlar… vb için ekonomik gelire açmak ise o zaman ÇEVRE BAKANLIĞI GÖREVE!
Maalesef bu olayı ilk duyduğumda ki hislerim beni yanıltmadı. Başkan aslında kendi kendini ele verdi. Önce “çöp toplamamıza dahi Çevre Bakanlığı’nca izin verilmiyor” isyanını bastı facebook’tan, sonra dozerler ile bir güzel düzledi oraları ve en son zafer kazanmışçasına, Çevre Bakanlığı’na rağmen, carettaların üzerinde tepinen insanlar ve karavanların fotoğraflarını paylaştı yine facebook’tan!
YEŞİL BARIŞ HAREKETİ TEPKİLİ YA DİĞER ÇEVRECİLER YAZ UYKUSUNDA MI?
Yeşil Barış Hareketi Başkan’ı Sn. Doğan Sahir siyasi kimlikten uzak hayatını bu konulara adamış bir isimdir. Kim isterse olsun doğaya yanlış yapanın karşısında olmuştur. Beni yine şaşırtmadı. Bu konuda tepki dolu sözler sarf etti. Çevre Bakanlığı’nı göreve çağırdı! Bu işin sonucu ne olacak o da bizler gibi bekliyor. Peki ya diğer Çevre örgütleri nerede? Tepki koymak için zor bir dönem tabii… Babası iktidar partisinde Bakan olan bir Belediye Başkanı’ndan bahsediyoruz. Gerçek çevrecileri de göreceğiz bu süreçte!
ÇİÇEĞİ BURNUNDA BAKAN “KUTLU EVREN” NE YAPACAK?
Siyasette, zor dönemlerde sergilediğiniz ciddi duruş ve yasaların bekçisi olduğunuzu ispat ederek varlığınızı tescil edersiniz! Yoksa bir BAKMIŞSINIZ bir BAKAN’SINIZ. Bir BAKAMAYAN… Uzun soluklu siyasette Sn. Kutlu Evren’in bu hataya düşeceğini sanmam. KKTC devletinin yasaları olduğunu ve bu yasaların herkes için geçerli olduğunu ( Bakan oğlu Belediye Başkanı olsa dahi) gösterecektir. Bizde takip edeceğiz…