Gözümüzün önünden gitmiyor o acı tablo..
Hiçbir zaman da gitmeyecek.
Sizin gözünüzün önünden gidiyor mu, o tablo?.
Henüz 3 yaşındaydı Aylan Kurdi..
Minicik, minnacıktı..
Kumsalda yüzükoyun yatıyordu..
Kırmızı tişortu.
Mavi pantolonuyla..
Sanki uyuyordu..
Bodrum’dan açılmış, Kos adasına giden bottaydı Aylan Kurdi..
Ancak bot su almış ve batmıştı..
8’i çocuk 12 kişi boğulmuştu..
İşte Aylan Kurdi de o çocuklardan biriydi..
Annesi ve kardeşi de aynı yolculukta can verdi…
DHA muhabirinin çektiği fotoğraf dünya gazetelerinin manşetlerinde yer aldı..
Kimisi bu resmin yayınlanmasının etik olmadığını savunuyordu.
Ancak bize göre bu yüzyılın resmiydi..
Bu resmin altına yorum yapmaya gerek bile yok..
Bu fotoğraf dünya tarihine savaşın bir simgesi olarak geçecek.
Boğulan çocuğun akıldan çıkmayan görüntüsü, Suriye savaşının sonuçlarını tek karede özetliyor.
Ölmüş bir bebek Akdeniz'deki mülteci krizinin şimdiye kadarki en trajik sembolü oldu.
Onun için yapılabilecek hiçbir şey yoktu artık
Bundan insan olarak hepimiz suçluyuz.
Sahile cesedi vuran Suriyeli çocuğun bu etkileyici fotoğrafları Avrupa'nın sığınmacılara karşı tutumunu değiştirmeyecekse, başka ne değiştirecek?.
Anneler, çaresizce yavrularını boğulmaktan kurtarmaya çalışırken bazı ülkelerin de harekete geçmesi gerekir.
Sonuç olarak, Suriye'deki korkunç savaş sona ermedikçe, ülkeden kaçanların sayısı katlanarak artacak.
Buna çok sayıdaki ülkenin daha ne kadar seyirci kalacağını tahmin etmek çok zor.
Ateş düştüğü yeri yakar..
Şu bir gerçek ki, silkinmedikçe, bu fotoğraflara bakarken daha çok boğazımızda düğümlenecek insanlığımız..